İleri demokrasilerde bir vekil bir memur kadar etkili ve yetkili olamaz, olmamıştır. Çünkü vekil halkın yasa çıkarmak üzere meclise gönderdiği kişidir.
Yani yürütme değil yasamadan sorumludur. Yasayı vekil çıkarır uygulayan ise devlet memurudur. Geçen gün Batman Belediyesi önünde geçen diyalogda ise bu konu çarpıcı bir şekilde gündeme geldi. Batman Milletvekili Ali Atalan, izinsiz olduğu iddia edilen bir gösteride taraf olarak polisle tartışıyordu: “Ben Milletvekiliyim” diye bağırdığı polis ise ona cevaben “Bende devlet memuruyum, yürüyüş yapacaksan izin almalısın” cevabını veriyordu.
Bu diyalogda dikkatimi çeken ise kim iddiasında haklı, kim haksız? Bunun cevabını sorgulamak isterim.
Biz de dokunulmazlık zırhına bürünen vekiller, yasama meclisinden çıkarttıkları yasalara bile uymamak gibi bir alışkanlıkları var.
Oysa bu yanlış bir uygulama ve yaşam biçimidir. Sen uymayacağın bir yasa ve kanunu neden meclisten çıkarırsın, sonra da bana uygulayamasın diye neden feryat edersin.
Bir devlet memurunun yasadan aldığı yetkisini kısıtlamaya çalışırsın. Madem yürüme ve gösteri özgürlüğü istiyoruz o halde vekillerimiz, bu konuda meclise önerge vererek bunu yasalaştırmalı ve gösteri, yürüyüş için izin şartını ortadan kaldırmalıdırlar.
Ama vekiller bu yasa halk için çıkarıldı, bizi etkilemez, bizim dokunulmazlığımız var, biz ve peşimizdekiler, her saat, her yerde, her şekilde gösteri ve toplantı yapabiliriz diyorlarsa, işte burada demokrasi ve hukuk devleti ilkesinden çıkmış oluruz.
Daha önce yani barış süreci ve çözüm süreci dönemindeki alışkanlıkları öncelikle vekillerimiz bir kenara bırakmalı, kendilerine ve halka boşuna eziyet etmemeliler…
Bundan sonraki süreç savaş sürecidir ve bundan sonra, devlet memurundan ve güvenlik güçlerinden, bu dokunulmazlık, haklarını talep etmemeliler, olağanüstü şartlar ve olağanüstü güvenlik ortamında, ne yasa dinlenir ne de dokunulmazlık.
Halka nasıl dokunup onlara eziyet ediyorlarsa, bu halkın vekiline de aynı şekilde dokunacaklar, çünkü kardeşlik ve barış süreci bitirilmiştir!
Bunu öncelikle yöre milletvekillerinin iyi bilmesi gerekir, kitleleri bu güven ve destekle sokağa dökmenin ve polisin copuna, gazına, suyuna, hatta silahına muhatap etmeden, aklı selim davranmak lazım.
Geçen akşam yapılanlar ilk denemeler ve düşük yoğunluklu müdahaleler olarak değerlendiriyorum… Çünkü yeni bir döneme ve karanlık bir sürece giriyoruz, faili meçhuller, kitleler arasında patlatılacak bombalar ve toplu tutuklamalara hazır olalım.
Şimdi barış ve çözüm için arayış içinde olacağımız, en önemli zaman aşamasına geldik. Tüm kazanımlarımızın geri alındığı tüm özgürlüklerimizin tanınmadığı bir dönemdeyiz…
Bundan sonra ne olacağı ve işin nereye varacağını tahmin edemeyiz. Temkinli ve dikkatli olmak lazım. Tüm dünyadan tam yetki alan devlet ve onun Şahin güçleri, kanun ve yasa dinlemeden, önüne geleni temizleme kararı içinde görünüyorlar.
Yarın Rojava’da tampon bölge, başka bir gün ise Kuzey Irak’ta sınır dışı harekat ve toplu tutuklamalar ile vekillerin bile göz altıları, hatta parti kapatmaları görebiliriz…
Çünkü ABD’nin arkasını döndüğü bir Kürt Hareketi ve tam destek alınan bir devlet gücü var! Bu yüzden en acımasız planların sahneleneceğine hazırlıklı olalım…
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |