Türkiye’nin ABD ile vardığı mutabakatın, açık ve gizli olarak yapılan iki operasyondan ibaret olduğunu düşünüyor ve en tehlikelisinin ise gizli olanı olduğunu iddia ediyorum.
Bu iddialarımı dayandırdığım bir kaynak, şimdiden sıranın bu büyük operasyona geldiğini dünya kamuoyu ile paylaşmış bile…
Tıpkı 90 yıllarda olduğu gibi, bir PKK ve Hizbullah çatışmasına benzer çatışma ile Kürt illeri ve bölgesinde terör estirileceğini düşünüyorum.
Bunun nedeni ise İŞİD güçlerinin çıkaracağı iç çatışma ve huzursuzluğun sonucunda, oluşacak fiili durum sonucu Türk ordusunun, Halep ve çevresine fiilen girişinin sağlanması için, kamuoyu oluşturmak…
Bakın bu iddiamı doğrulayan kaynak ne diyor… “ IŞİD hakkında geçtiğimiz aylarda “DAEŞ: Barbarlık Devleti” adlı bir araştırma kitabı yayınlayan Suriyeli muhalif ve insan hakları eylemcisi Haytham Manna (Heysem Menna), “artık IŞİD’in Türkiye’de saldırılar düzenleme vaktinin geldiği” kanısında.
Manna, Türkiye’nin IŞİD’in “İslam Devleti projesi” kapsamında olduğunu, örgütün ülkede sessiz bir şekilde, her yere yayılmış hücrelerle örgütlendiğini, saldırılarında ilk hedef alacağı kesimlerin Kürtler, Aleviler ve azınlıklar olabileceğini söyledi.
Haytham Manna, Suriye’nin 2000’lerin başlarında Irak’ta yaşanan çatışmalar sırasında radikal İslamcı grupların ülkeden geçip Irak’a gitmesine göz yumduğunu, bunun tehlike yarattığını göremediğini, Türkiye’nin de şimdi aynı konumda bulunduğunu dile getirdi.
Yazar, “Bize gelen bilgilere göre son 16 ay boyunca her ay IŞİD ve Nusra Cephesi’nden 1200 kişi Türkiye’den Suriye ve Irak’a gitti. Bence bugüne kadar IŞİD’den 12 binden fazla insan sınırı geçti” dedi.”
Rudaw haber ajansından aldığım bu açıklama ile ilgili yetkililerin suskun kalması, aslında onlarında bu tür eylemler konusunda, beklenti içinde olduklarını ve bir an önce bu eylemlerin başlaması ile İŞİD, PKK çatışırken, devlet güçleri istedikleri şekilde bu bölgede Emperyalist projelerin uygulanması için harekete geçmesidir.
Uzun süreden beri hava meydanlarında başlayan askeri hareketlilik, devletin yaklaşık iki yıldan beri sokakları bırakarak, asayiş ve güvenliği sokak serserileri ve örgüt elemanlarına bırakması, tüm olayları uzaktan izleyerek kayıt altına almakla yetinmesi bunun, açık göstergesi değil mi?
Kim ne derse desin, bu işin uzmanlarının verdiği bilgilere bende aynen katılıyorum, önümüzdeki günlerde özellikle Kürt illerinde, faili meçhul cinayetler, faili meçhul bombalar ve toplu katliamlara sahne olacaktır.
Bunun planlaması uzun süre önce yapılmış ve bu konuda, belli hücreler oluşturulmuştur. Tıpkı Suruç bombacısı gibi, içimizden ve ailemizin içinden çıkarılacak bu tür canlı bombalar ve ölüm makineleri ile ortalık karıştırılarak, bu bölge üzerindeki kötü emeller sahnelenecektir.
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |