Dünkü yazımda dile getirmiştim, TC tarihinde sistemin tıkandığı zamanlarda halkın içinde karışıklık çıkarılarak halk yeni bir kurtarıcı kahraman aramaya yönlendirilir ve önlerine böyle bir yalancı pehlivan sürülerek, kahraman süsü verilerek, sistemi kurtarandan ziyade, halkı kurtaran bir kişiliğe büründürülerek, sistem kurtarılırken halk rahatlatılır…
Türkiye’nin hemen hemen tamamını saran rahatsızlık ve toplumsal çatışma ortamı dün olduğu gibi bugün de ortaya konulan sistemsel bir senaryo olduğuna inanıyorum…
Bugün hem doğu, hem batı da baş gösteren linç ve öldürme olayları, sistemin sancılandığı ve doğum yapması gereken anlarının geldiğini gösteriyor…
Tam da seçime gittiğimiz bir süreçte olaylar yaygınlaştırılarak herkesin ve her kesimin etkilenmesini sağlamaktadırlar…
Yani tüm toplum ve tüm kesimlerin rahatsızlığı sağlanmalı ve herkes her fikir ve düşünce sahibinin sisteme ve onun doğuracağı kurtarıcıya ihtiyaç duyması gerekiyor.
Bu yüzden dün planlanan sağ-sol, alevi-suni, doğulu-batılı ayırımın yerini şimdi de, Kürt-Türk düşmanlığı almış ve bu sancının nedeni bu olmuştur…
İşte tam bu sırada, seçime yakın bir sürede siyasiler bu doğumun gerçekleşmesi için iradelerini de ortaya koydular ve ilk bebeği öne sürerek bu kahraman adaylarının! Tutup tutmamasını test etmek için bazı taştan bebeklerin ismini koymaya başladılar…
AK Parti kongresinin yaklaştığı bu hafta sonuna birkaç gün kala ilk isim olarak oraya atılan Binali Yıldırım ismi zikredilmeye başlandı bile…
Belki de test edilmek için şimdiden kamuoyu önüne sürülen bu ismin ne kadar karizmatik ve ne kadar beklenen kahraman vasıflarını sağladığını görmek istiyor siyasi irade…
Ama bence ve benim geçmiş denemelerden elde ettiğim izlenimlere göre bu kahramanın doğumu ve çıkışı tıpkı Hazreti Musa olayında olduğu gibi Firavun sarayından uzakta doğmuş olacak ve yine bu kişinin sarayda Firavun’un gözü önünde yetişmiş olması lazım…
Belki bugün bu vakıa ve doğum olayı ile yetişme olayının tıpkısını gerçekleştiremeyiz… Ama en azından diğer örnekteki kurallara dikkat etmemiz lazım…
Bunun için iktidara uzak ve halkın içinden gelecek biri olması aynı zamanda sistemin darbelerini yemiş ve sisteme karşı biri olması yani sistem tarafından mağdur edilmiş bir kahraman görevlisinin halka arz edilmesi gerekir…
Bu süreçten sonra Saraya yakın ve AK Parti’nin içinden yetişmiş birinin hele hele bu partinin desteklediği birinin bile kahraman görevi ile rol verilmesinin halkı ikna edeceğini sanmıyorum.
Sitem anlaşabilir ve senaryoyu iyi kurgulayarak halkı inandırabilirse bu kurtarıcı kahramanın HDP içinden ve hatta PKK içinden çıkarılmasının daha inandırıcı olacağına inanıyorum…
Mesela Kandil’den bir askeri liderin gelerek aday olması veya Sayın Öcalan’ın cezaevinden çıkartılarak Kürt ve Türk halkının ortak kurtarıcısı olarak siyasi lider ve kurtarıcı kahraman olarak sunulabilir…
Sistemin aklı varsa ve hala bu aklı taşıyan etkili bir gücü varsa bundan daha iyi kahraman ve daha iyi kurtarıcı olamaz…
Bunlar benim fikir ve düşüncelerim ama bu kadar düşman hale getirilen bu iki halkın tekrar kardeş ve dost olması için siyasi bir kahramanın olması şart. AKP ve onun çıkartacağı sahte kahramanların inandırıcı olacağını sanmıyorum…
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |