Değerli okurlarım ve çok kıymetli takipçilerim, yarın 2015 yılı Kurban Bayramını kutlayacağız. Allah kısmet ederse bu bayramı da hep beraber, birlikte ama hepimiz mutlu ve huzurlu bir şekilde kutlamayacağız. Hepimiz aynı mutluluğu ve aynı heyecanı yaşayamayacağız bu bayramda… Kimisi üzgün ve kalbi kırık, kimisi yaslı ve umutsuz, kimisi dağ başında, kimi ceza evinde ve kimisi ise nöbet yerlerinde ama hepimizin eli kalbinde parmağı tetikte ve gözü ufukta, yani uzaklarda umutsuz ve çaresiz bir şekilde yine de bir bayram kutlamanın anlam ve önemine uygun yaşamaya çalışacağız.
Ben bu satırları yazarken yani dün herkes dışarı da bayram için birkaç kuruş harcamak ve bir üst baş almak için çarşı merkezine doğru yürürken, TOMA'ların motor gürültüsü ve egzoz gazının etkisi altında korkulu ve endişeli bakışlar içinde kalbi kırık bir şekilde alışveriş yapmanın tatsız ve tuzsuzluğunu yaşadılar.
Baskıcı ve şiddet yanlısı devletin psikolojik savaş araçları olan TOMA'lar toplulukların arasına dalarak, homurdayan motor sesi ve o kahredici su pompası ile arkasından çıkardığı egzoz dumanı ile halkın içine korku salmaya devam ediyor.
Kısacası bu bayram geçen bayramlardan çok farklı ve çok endişeli bir şekilde geliyor ve geçeceğe benziyor.
Yıllardır ortalıktan çekilen, asayişi ve güvenliği yerel güçlere bırakan, her türlü sert ve baskıcı eylemlere göz yuman devletin bu gün devletliği tutmuş…
Hem de en şiddetlisinden ve en hiddetlisinden, tam da eyalet olma hayallerini kurduğumuz ve barış içinde iki kardeş toplum olma planlarının sonuna geldiğimiz bir an da.
Bir yandan yollara konulan mayın ve tonlarca patlayıcılar ile öldürülen asker ve polisler ile güvenlik güçleri, bir yandan şehirlerde kurtarılmış mahaller ve yollara kazılan hendeklerde öldürülen halk çocukları…
Bir yandan Kürt ve Türk kardeşliğini haykıran siyasiler bir yandan da onları iki kampa ayırarak onları bir birine vurduran ve öldürten siyasi irade, devlet yapısı ver Gladyo yapılanması…
Bir yandan Allah ve bayrak adına ölüme gönderilen, kulaklarına ezan okunan ve tabutlarına bayrak serilen devlet güçleri ile bir yandan, terörist ilan edilen ve cesetleri dağ başında yol kenarında kurda kuşa yem yapılan vatan evlatları!
Hepsinin gayesi ile siyasilerin amacı arasında hiçbir bağ ve bağlantı olmayan ölümler ve sürgünler…
Bu kadar acı ve göz yaşı içinde bir Kurban Bayramına giriyoruz, Hz. İbrahim'in yolunda olduğunu iddia eden bu insanlar, Koç kurban edeceklerine, maalesef İsmaillerin boynuna bıçakları dayıyor ve onları koçlara kurban ediyorlar…
Koçlar yaşasın otlaklarında rahat otlasın, göbekleri yağ bağlasın ve arpaları eksilmesin diye memleketin tüm İsmaillerini kesip bu Koçlara feda ediyoruz!
Biz bu kadar çelişki ve bu kadar uzak kaldığımız bir inancın tam tersi bir yaşan tarzı ile bugün yarın kurbanlarımızı keserken, kurban giden İsmaillerin kanını durdurmak için hiçbir harekette bulunamıyoruz, maalesef…
İşte bu sapıklık ve bu cehalet içinde anlam ve önemini kavramadığımız ve bu uğurda hiç çaba harcamadığımız bir inanç mensubu olarak bir Kurban bayramına girerken, İsmaillerimizin kanının durmasına vesile olmak ve tüm insanlığa barış getirmesi dileği ile Kurban bayramınızı kutlar, sağlık ve afiyet dilerim…
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |