Her sene içerisinde toplam 4 tane İl Koordinasyon Kurulu toplantısı yapılır… Bu toplantılarda on yıl öncesinde gittiğim ve şahit olduğum kadarı ile il yatırımcı kurum ve kuruluşları, yıllık yatırım programlarını ve bunun gerçekleşme oranlarını kağıt üzerinde okuduktan sonra varsa aksaklık ve engellerin bu kurulda kurumlar arasında diyalog sonucu çözülmeye çalışıldığına şahit oluyorduk.
Bu toplantıların tamamen formalite icabı ve sadece basın ile bir araya gelmekten ibaret olduğuna şahit olduğum için yani hiçbir koordine ve dayanışamaya şahit olmadığım gibi bazı il müdürleri ve belediyelerin şov yapmasından ibaret olduğuna şahit oluyorduk…
Bunun on yıl geçmiş olmasına rağmen değiştiğini tahmin etmiyorum, hatta daha da anlamsız ve gayri ciddi yürütüldüğünü tahmin ettiğim için o gün bugün bu toplantılara katılmayı uygun görmüyorum.
Çünkü bir yıl boyunca kurum ve kuruluşlar arası diyalog ve Valilik ile olan ilişkileri ile çözülemeyen sorunlar ve dile getirilemeyen çözümlerin bir gün içinde basın huzurunda çözülmesi mümkün değildir.
Kaldı ki bugüne kadar var olan sorunlar, koordinasyon olmasına rağmen, her türlü kamuoyu ve halk baskısına rağmen bir türlü çözüme kavuşmamıştır.
Özellikle karayollarının bugüne kadar ilimiz ve çevresinde yaptığı koordinasyonsuzluk, sallapati ve gayri ciddi çalışmalarına ne İl Valisi, ne Milletvekilleri, ne de basın bir çözüm getirmiştir.
Yol yapımına kışın başlayan, okullar açıldıktan ve herkes tatilden döndükten sonra, alt geçit ve önemli kavşakların asfaltlama çalışmalarını başlatan, alt ve üst geçitleri iptal ederek trafiğin yükünü vatandaşın omuzlarına bırakan, ödenek çıkartmayarak, müteahhitlerin iflasına neden olan, kısacası kurum olmaktan çok çıban haline gelen, koordineden çok başıboşluk içinde bizleri kahreden bu kuruluş, dün yapılan koordinasyon toplantısında acaba ne kadar geçerli bir bahane ile işin içinden çıkmıştır?
Milli Eğitim gibi önemli bir kuruma gelince, öğrenci ve velileri cahil bırakmak ve perişan etmek için özellikle karışıklık ve düzensizlikten bir türlü vazgeçmeyen bir kuruluş…
Müdürleri ve yardımcıları ile kimseyi anlamayan ve kimseye kendilerini anlatamayan, dilsiz ve sağırlardan oluşan bir kurum yöneticilerinden oluşan Milli Eğitim, eğitim öğretim yılı açılışı ile başlayan okul tadilatları, sendikaların kontrolünde ve güdümünde bir sağ, bir sol yapan yönetimleri…
Kanun ve yasa tanımayan, bir türlü yeterli bina ve yeterli öğretmene kavuşmayan bu kurum milli eğitimden çok milli cehalet merkezine dönüşmesinin mazeretini nasıl anlatacak koordinasyon toplantısında doğrusu merak ediyorum…
Aklıma gelen bu iki önemli kuruluş için koordinasyondan çok yeniden yapılanmaya veya tamamen ortadan kaldırılmalarına çok ihtiyaç vardır.
Bu il yalnız koordinasyonsuz değil, aynı zamanda sahipsiz ve devletsiz bir ildir. Bu ilde yıllarca güvenlik zafiyeti yaşandığı halde kimse çıkıp bu sorunlara da bir koordinasyon getirmedi. Yıllarca bu il de kimse Valilik yapmıyor, gelen Valiler ise memurluk yapıyor diye yazdık ama maalesef sahip çıkan ve bunu ciddiye alan olmadı.
Ben bu memleketin vekilsiz olduğunu, bu memleketin her şeyden önce sahibi olmadığını söylerken suçlandım, ama bugün bu koordinesizliğin siyasi iradenin eksikliğinden kaynaklandığını söyleyebilirim.
1 Kasım seçimlerinden sonra inşallah aklı başında bir siyasi vekil iş başına gelir ve herkes rahata kavuşur.