İstikrar ve kargaşa bir birinin zıttı iki kelime. Ama bunlar bir bakıma hiç ayrılmayan bir ikili. Biri olunca mutlaka diğerinden de söz edilmeden geçilmez…
İstikrarı yakalamışken, kargaşadan ve onun gelmesinden korkarız. Sürekli kargaşanın gelmemesi için çabalarız, çalışırız ve gayret sarf ederiz.
Ama birinin olmadığı bir yerde diğeri mutlaka olur ve bu boşluğu doldurur. Bu yüzden ayrılmaz ikili gibi görünseler de hiçbir zaman bir arada olmaları mümkün değildir.
Yani ne istikrarın içinde kargaşa olur, ne de kargaşanın içinde istikrar… Bu yüzden bu iki sosyal yaşam arasında gidip gelenler bu iki yaşam tarzının önemini iyi kavrarlar…
Biz bu coğrafyada kargaşanın da, istikrarın da önemini çok iyi biliriz. Bizler hep istikrar ile kargaşa arasında gidip gelen bir toplumuz…
Bizi yönetmeye çalışanlar bu gücü ellerinden bırakmamak için, sürekli bizi kargaşa ile korkutur ve istikrarı bir nimetmiş gibi sunarlar…
Oysa biz Ortadoğu insanları huzur arayışımız ve huzur ile istikrarın önemini çok iyi bildiğimizden dolayı bunun bozulmaması için elimizden geleni yaparız…
Fakat siyasiler ve güç odakları bu istikrar ortamının, bozulması için çok çaba sarf ederler. Örneğin en küçük topluluk olan Köy ortamını göz önünde bulunduralım…
Köyde köy ağası veya toprak sahipleri maraba olan köylünün istikrar ortamını bozarak onların sürekli kendi kapısında olmalarını ve kontrolünde hareket etmelerini sağlarlar…
Bu en küçük birimden, en büyük yapılanma olan devlet yapısına bakacak olursak, bunun da köy ortamındaki yapılanmanın daha organize olanıdır.
Devlet kendi gücünü ve kendisine ne kadar ihtiyaç duyulduğunu his ettirmek için veya kötü yönetimin etkilerini yok etmek, unutturmak için zaman zaman insanların istikrarını bozarak, onları istikrarsızlık içinde sınar…
Onların bu istikrarsızlık içinde devlet, güvenlik ve idari bir yapıyı aramaya sevk eder… Bu yüzden kargaşa ve terör olayları, huzursuzluk ve anarşist yapılanmalara belli bir süre göz yumar, bu odakların güçlenmesini sağlar…
Çaresiz kalan vatandaşların devlet gücünü aramasını ve devletin elzem olduğunu kabul ettirir. İşte son olan olaylar ve yaşadığımız terör, kaos ve anarşist olayların sebebi ve sonucu bu ikilinin dengeye gelmesi için oynanan bir oyundan ibarettir.
Bozulan ekonomik sistemin sıkıntılarını unutturmak, gelir adaletsizliği ve kanunsuz zenginleşmenin, yasadışı talan ve vurgunların unutulması için kargaşanın çıkarılması (Hendekler, patlayan bombalar, cinayetler, şehit cenazeleri, karakol baskınları…)
Arkasından istikrar arayışı ve güven ve huzur ortamının sağlanması için devletin eline bırakılan sonsuz güç ve yetki ile onun sağlayacağı istikrara her şeyin feda edilmesi…
Bu döngü ve bu yapılanma bizim gibi toplum mühendisliği eseri olan toplumlar için çok güzel kullanılmakta ve başarıya götürmektedir.
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |