Komşu olmak kader değildir, ancak komşuluk iyi bir kadere sebep olabilir. Komşu hakları ve ilişkileri konusunda en detaylı ve geniş bilgileri İslam kültüründen almak mümkündür.
Komşuluk ilişkileri ve komşuluk hakları ile ilgili ayet ve hadislere rastlamak mümkün, modern dünyada ise bu hakları kaleme alan ve kuralları koyan pek esere rastlamadım.
Günümüz çağdaş dünyasının pek önemsemediği ve ciddiye almadığı bu hakları, kendi genel yasa ve hukukları içinde sağlamaya çalışmışlar.
Örneğin gazeteci yazar Hıncal Uluç, 17 Kasım gününü komşuluk hakları günü olarak ilan etmiş ve birkaç arkadaşı ile bu konun önem ve ehemmiyetini vurgulamak için çaba göstermiştir.
Bunun dışında medeni dünya insanlarının bu konu da kafa yormadığına şahit oluyoruz. Oysa hayatımızın en önemli zaman ve kesitini ilgilendiren komşuların bizim üzerimizdeki haklarını ve bizlerin onlar üzerindeki haklarını bilmek ve ona göre davranmak insani görevimiz olmalıdır.
Komşular yakın akraba ve kardeşten daha önemli ve öncelikli olmalıdır. Gündüz işyerine giderken evini ve aileni teslim ettiğin, çoluk çocuğunu emanet ettiğin komşuna, gece uykuda iken ona güvendiğin komşunu iyi tanıman ve ilişkide olman gerekir.
Batılı insanların yaptığı gibi değil, onlar komşularını tanımaz ve rahatsız olurlar diye selam bile vermezler. Oysa bizim kültürümüzde komşu ile ilişkiler çok geniş ve sağlıklı bir şekilde düzenlenmiştir.
Bu ilişkilerde en büyük referans ise İslam dini ve onun sosyal yaşam tarzıdır. Bununla ilgili birkaç ayet ve hadis aktararak konuyu açıklamak isterim.
“…Anaya, babaya, akrabâya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere ihsân ile muâmele edin, iyi davranın…” (en-Nisâ, 36)
Âyet’te bahsedilen “yakın komşuya iyilik etmek”, evi yakın olan veya hem yakın komşu hem akraba hem de din kardeşi olan kimselere güzel muâmelede bulunmak, yardım etmek ve kusurlarına karşı sabırla tahammül göstererek onları affetmektir.
Uzak komşuya iyilik etmek ise evi uzak olan veya akrabalık bağı bulunmayan yahut Müslüman olmayan kimselere el uzatmak ve gönlümüzü açmaktır.”
Bu Ayet’te sözü edilen komşulara iyi davranmak, onlara selam vermek, onların yardımına koşmak ve acı, tatlı günlerinde yanlarında olmaktır.
Komşunun balkonuna sofra bezi silkelememek, ıslak ve damlayan çamaşırları asmamak, uyku ve dinlenme saatlerinde ise sessiz olmaya dikkat etmek…
İNSANLARI DÜNYADA MUTLU EDEN ŞEY
“Bütün insanların güzel komşularla yaşamak istediğini düşünerek evvelâ kendimiz güzel bir komşu olmalı, daha sonra da sâlih komşular arasında oturmaya gayret etmeliyiz. Zîrâ Müslüman’ı dünyada bahtiyar eden şeylerden biri de sâlih komşudur.( Ahmed, III, 407.) Bu sebepledir ki Fahr-i Kâinât Efendimiz: “Devamlı ikâmet ettiğiniz yerde kötü komşudan Allâh’a sığınınız! Göçebe olduğunuz yerdeki komşu nasıl olsa bir müddet sonra sizden ayrılır.” buyurmuştur. (Nesâî, İstiâze, 44)
Bu hususta meşhur olan; “Ev alma komşu al!” sözü, hayırlı komşular arasında yaşamanın, mânevî hayatımız açısından da ne kadar ehemmiyetli olduğunu açıkça göstermektedir. Aynı şekilde, mescitlere komşu olmaya da îtinâ göstermek gerekir. Böylece insan, secdeye dâvet telkinleri olan ezânın rûhâniyetinden uzak kalmamış olur”
Yukarıdaki hadis ve özlü sözlerden sonra bir şey eklemeye gerek duymuyorum. Ama her şeye rağmen komşu ilişkilerini geliştirmek, hayırlı ve güvenilir komşular ile komşuluk yapmak için, öncelikle kendimiz iyi komşu olmaya dikkat etmemiz gerektiğine inanıyorum.
Bu güzel ve samimi komşuluk ilişkileri, sanırım birçok toplumsal ve siyasi sıkıntılarımızın giderilmesine vesile olacaktır…
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |