7 Haziran seçimlerinden bu yana bölgemizde duymaya başladığımız bu iki kelime… Neden hendek ve neden kepenk? Bu iki soruyu kendimize hiç sorduk mu? Özellikle neden bu ilçe ve iller?
Peki, son soru bunu yapanlar kimler? Devlet ve güvenlik güçlerine göre verilen demokratik haklar ve Kürtleri tanımanın sonucu oluşan güvenlik zafiyetinden dolayı teröristlerin şehirlere yerleşmesine neden oldu!
Peki, bu doğru mu? Bu kadar basit ve bu kadar ironi bir şekilde anlatıp açıklama yapmak kolay mı? Bu memleketin bu kadar karışık ve güvensiz hale gelmesine bu kadar basit bir cevap vermek yeterli mi?
Altı ay süresince bu çatışmaların devam ettiği birkaç ilçe de henüz tam olarak hakimiyetin devlet tarafından sağlanamaması inandırıcı geliyor mu?
Bana bu hiç inandırıcı gelmiyor. Bu olayların ve bu hendeklerin bu kadar uzun sürmesinde, kesinlikle devletin ve bazı güçlerinin hesapları kadar çıkarları vardır!
Düşünün günlerce sokağa çıkma yasağı uygulanan ilçelerde günlerce çatışma ve bombalamalara rağmen, kendini dünyanın sayılı askeri ve siyasi gücü sayan bir devletin silahlı güçleri, çaresiz kalarak adeta geri çekilmekte…
Bu kadar çatışma ve silah seslerine rağmen bir türlü temizlenemeyen sokaklar ve bitmeyen olaylar…
Bu ilçelerde ara sıra uygulanan sokağa çıkma yasakları ile durma noktasına gelen semt sakinlerinin yaşam ve ticaret hayatı tamamen bitirilmeye çalışılmaktadır.
Can ve mal güvenliği olmayan bu semt ve sokaklarda oturan halkın buradan göç etmesi ve metropollerin varoşlarına sığınmasını sağlayarak, yeni bir zorunlu göç dalgası oluşturmak olduğuna inanıyorum.
Daha önceleri zorla yapılan göçlere son yıllarda bu tür terör olayları ile halkın kendi rızası ile göç etmesini sağlamaya yöneliktir bu Hendekler ve Kepenkler…
Hendekler durdukça sokaklar kapandıkça kepenkler açılmayacak ve o yöre insanları mecburi göç etmek zorunda kalacaklar…
Bu yüzden bu plana bağlı olarak bilinçli bir şekilde bitirilmeyen bu olaylara son günlerde farklı boyutlar kazandırılmaya çalışılıyor.
“Geçen hafta Eski Kışla mahallesinde kurulan 'canlı kalkan' çadırının da polisler tarafından ateşe verildiği belirtildi. Gece silah ve patlama seslerinin duyulduğu ilçede yaşanan çatışmalarda bazı evler hasar gördü. Son 3 ay içerisinde Yüksekova’da daha önce de birkaç kez sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı. Yerel kaynaklar, silah seslerinin geldiği kentte gece boyunca çatışmalar yaşandığını bildirdi.
Sur’da roketli saldırı
Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde seyir halindeki polis zırhlı aracına dün akşam saat 21:00 sıralarında roketatarlı saldırı düzenlendi.
Roket mermisinin isabet ettiği zırhlı araçta bulunan 4 güvenlik görevlisi yaralandı.
Sur ilçesinde, sokağa çıkma yasağının sürdüğü 6 mahalleden biri olan Fatihpaşa’daki, Fatihpaşa Camii'nde (Kurşunlu Camii) dün sabah saatlerinde çatışmadan kaynaklanan bir yangın çıkmıştı.
Nusaybin’de kepenkler kapalı
Sokağa çıkma yasağının devam ettiği Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde hayatını kaybedenlerin sayısı 4'e çıktı. Alınan bilgilere göre, Nusaybin Yenişehir Mahallesi Tunç caddesi mevkiinde yaralanan Fehime Akti (59) 112 Acil Servis Ambulansıyla Nusaybin Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahaleden sonra Mardin'e sevk edilen Akti'nin hayatını kaybettiği öğrenildi.
Nusaybin'de 34 saattir uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasında Fehime Akti'nin (59) yanı sıra Mehmet Emin İnan (55), Cudi Teber (23) ve Mahsum Akdoğan (19) isimli şahıslar da hayatını kaybetti.”
Bu son olaylar gösteriyor ki, Hendekler açık kalacak ve Kepenkler kapanacak, halk isyan edip evlerini terk edene kadar…