Dün sabah ajanslarda en büyük haber olarak, hendekler ve bu hendeklerin oluşturduğu sosyal ve siyasal krizin etkileri tartışılmaktaydı.
Bugün bölgede en büyük tehdit olarak görülen hendekler, insanlarımız arasında yeni bir göç dalgasının meydana gelmesine neden olmuştur.
Dünden beri Cizre ve Silopi İlçeleri’nde öğretmenlere gönderilen mesajlarla iki ilçenin öğretmenleri ilçeleri terk etmeye başladı.
İlçe halkı ise olası yeni bir çatışmalı ortam ve sokağa çıkma kararı beklentisi ile gıda maddeleri stoklamaya başladı.
Halk zaten bu bölgeleri terk ederek göç etmişti. Yani imkanı olanların terk ettiği imkanı olmayanların ise tedirgin bir şekilde yaşam mücadelesi verdiği ilçeler.
Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde, esnaf toplu olarak basın açıklaması yaparak, bu bölgede esnafın kapatacak kepenginin kalmadığını, esnaf değil siftah, evine ekmek getirecek gelirinin bile kalmadığını ifade ederek çatışmaların sona ermesini istedi.
Esnaf Hem PKK’ye, hem de devlete seslenerek bu hendeklerin ve sokağa çıkma yasaklarının bitirilmesini, kardeşkanının akmamasını talep ediyordu.
Polis ve gerillanın aynı soydan ve aynı kandan olduğunu söyleyen, Diyarbakır esnafı, her iki taraftan ölenlerin kendi kayıpları olduğunu açıkladılar.
Artık Diyarbakır Sur esnafı, iş ve aş peşinde değil, ölüm ve cinayetlerin bitmesini, kan ve gözyaşının sona ermesini istiyor.
Devlet tüm kararlı açıklama ve ısrarına rağmen bugün Başika’dan çekilmek zorunda kalmıştır. Çünkü bölgedeki siyasi aktörler ve siyasi faktörlerin her gün değiştirdikleri stratejileri ile bu bölgede Türkiye’nin bu savaşın içine çekilmesini istiyor.
Bunun için başarılı olamadıkları bu girişimlerinde, iç kargaşa ve istikrarsızlık ile bizleri de bu savaş ortamına zorlayabilirler.
Kürtler ve örgütleri Ortadoğu’daki ülkeler tarafından sürekli kullanılmışlardır ve kullanılmaktadırlar.
Türkiye ise sürekli kullandığı ve saymadığı Kürtleri tanıdığı bu dönemde, onlara gerekli önemi vermesi gerekir, başka ülkeler tarafından kullanılmalarına müsaade etmeden, onlara kardeşçe yaklaşarak, İran ve Rusya’nın amaçlarına kavuşmamalarını sağlamalıdır.
Hendeklerle işgal edilen ilçeler ve kapanan mahallelerin barışçıl ve kansız bir şekilde son verilmesi için devlet devletliğini yapmalıdır.
Ben buradan PKK ve diğer bileşenlerine de seslenmek istiyorum; Bugün bu ortamda Türkiye’de çatışma ortamının çıkarılması, hem biz Türkiye Kürtlerinin, hem Irak Kürtlerinin hem de Suriye Kürtlerinin zararınadır.
Sorunların Türkiye’de demokratik yollarla çözülmesinin yolunu açmak lazım. Çünkü Kürt halkı kan dökülmesini istemiyor, demokratik çözümden yanadır. Bu coğrafyada İran ve Irak siyasetinin Kürtler eli ile Türkiye’den intikam almasına müsaade etmemeliyiz.
Korkarım verilen bugün yani 15 Aralık tarihi Kürdistan için kara bir gün olur. Çünkü Diyarbakır’da da tüm okullar tatil edilmiş ve Sur ilçesine askeri birlikler sevk edilirken diğer illere, olayların yayılması talimatı verilmiştir.
İnşallah bugün bizler için kara bir gün olmaz.
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |