İktidar ve devlet kendini korumak için hepimizi potansiyel suçlu haline getirdi. Son çıkan bir genelge ile PKK’li olan ve olmayan, Paralelci olan olmayan herkes suçludur ve işlem yapılmalıdır!
Erdoğan, “Paralel örgütün kurduğu şirketler hileyle el değiştiriyor. Aslında satın alanlar da paralelci, buna ilişkin saptamalarımız var” bilgisi veren milletvekillerine, “Zaten DDK bu yapılanma konusunda çalışmasını sürdürüyor. Ben Başbakan Davutoğlu’na da Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun da bu konuda çalışma yapmasını söyledim. Bu bilgiler ilginç, çalışma kapsamına bunları da katsınlar” dedi.
İLİŞKİ KURMAK İSTEYENLERE DİKKAT
Görüşmede, bazı vekiller, ‘Eskiden cemaate yakındı, ama artık uzaklaştılar’ dedikleri bazı isimlerle yakın ilişki içinde olan AK Partililer olduğunu bu kişilerin gerçek yüzünü gizlediğini ve partiyle bağlarını sürdürme çabası içinde olduklarını da anlatarak özellikle taşrada parti yönetiminin dikkatinin çekilmesi gerektiğini ifade ettiler.”
Bu genelgeyi okurken, Osmanlı dönemindeki Sabateistler aklıma geldi. Onlar padişahın korkusundan, açıktan Müslüman olduklarını ifade eden ve gizliden Yahudilik inancını yaşayan dönmeler olarak tarihe geçmişlerdir.
Bu sayede kelleyi kurtaran Yahudi Cemaati, kısa bir süre sonra Müslüman kimliği ile Saraya yerleşerek, Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunu yavaş yavaş getirmişlerdi.
İkinci vakıa ise 12 Eylül Darbesi ile saç baş açan ve kravatları ile birer cunta sempatizanı gibi görünen Fethullah Hoca Efendi hareketinin, AKP döneminde tamamen devlet kademelerine yerleşerek, Paralel bir devlet oluşturulmasına neden olmuş, darbeye çok kısa bir süre kala tasfiyelerine başlanmıştı!
Tıpkı Osmanlı Sarayı gibi Külliye’yi de nerdeyse kaptırmak üzere olan Cumhurbaşkanı, şimdi kelle avcıları gibi çalışarak eski yeni dönme ve kalma kim varsa…
Resmi veya sivil, tüccar veya bürokrat, sanatkar veya hukukçu, asker, polis demeden herkesin peşine takılınca çok garip bir işe de imza atıyor Sayın Cumhurbaşkanımız…
Eskiden yakın olup da şimdi uzaklaşanlar, bu ifade ucu açık bir ifade olup, herkesin bu ifade ile Paralel suçlaması ile gözaltına alınabileceği iddia edildi…
Örneğin eskiden, Gülen Cemaati ile en yakın olan bizim bildiğimiz ve yakinen tanıdığımız Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, aynı şekilde Batman Valileri ve özellikle Batman Üniversitesi Rektörü Uluçam…
Birçok iş adamı, memur ve esnaf bu cemaatten yana olup iş ve işlemlerini yürütmek için bunlara yaklaşmış ve ilişki içerisine girmişlerdi.
Örneğin benim gibi onlara çok uzak olan biri bile, iki yurtdışı seyahate katılmış ve onların bu organizasyonlarından faydalanmışım.
Hatta Ticaret Odası seçimleri için o zamanın il Abisi Bilal Hoca’dan yardım ve destek istemişim. Şimdi bende potansiyel bir Paralelci olarak gözaltına alınabilirim.
Yani kısacası işimiz çok zor. Düne kadar devletin yanında ve devletin kalbinde yer alan tüm işlerin merkezinde ve çeşme başlarının teslim edildiği bu cemaat, bugün selam verenler ve onlarla oturanlar bile sorgulanacak veya işinden görevinden olacak!
Bu devlet ve bu iktidar çok ilginç değil mi? Ne arkasından gidilir, ne önünden gidilir, hele yanında hiç durulmaz!