Son yıllarda gerek yargı da, gerek idari bürolarda ve gerekse güvenlik birimlerinde halk kime karşı nasıl bir tutum alacağını, ifadelerini hangi düşünce ve fikre göre açıklayacağını şaşırmış durumda.
Özellikle Eğitim, Güvenlik ve Yargıya işi düşenler, özellikle bürokrat, müdür ve yargıçların, hangi örgüt, cemaat ve partiden yana olduğunu anlamaya çalışarak ona göre pozisyon belirlemeye çalışıyorlar.
Örneğin mahkemeye işiniz düşmüş ise ve davanızda haklı bir sonuca çıkarak kazanmak istiyorsanız Savcı ve Hakimin; Paralelci mi? Atatürkçü mü?, Ergenekoncu mu? Erdoğancı mi? Araştırması yapmaya ihtiyaç duymaktadır.
Karşıda onu yargılayacak, kişinin fikrine düşüncesine ve inancına göre ifadesini değiştirmekte ve heyeti etkilemeye çalışmaktadır.
Müdürler, hakimler ve savcılar son zamanlarda o kadar değiştirilerek oradan buraya sürüldüler ki! Kim kimin adamı? Kim hangi fikir ve düşüncede belli değil.
Bazen karşısındakini Paralelci sanarak, Erdoğan aleyhine konuşan vatandaş, bakıyorsun baltayı taşa vurmuş ve işinden olumlu sonuç alamamıştır.
Emniyete veya polis merkezine düşünce bir ifade vereceksen memurun elindeki yüzüğüne varsa bıyığının şekline veya konuşmaları arasında bir açık vererek kimden ve neden yana olduğunu öğrenmeye çalışırsın…
Eskiden bir sistem vardı ve o sistemin yargıçları, polisleri ve idarecileri vardı. Şimdi ise Paralel Devlet, Ergenekon Devlet, Saray Devleti…
Bizler bu karmaşık ve çok başlı sistem yapısında hak, hukuk ve adalet beklemeye ve hukuk arayışına giriyoruz!
Çok yorgun ve çok şaşkınız bir o kadar da mağduruz. Paralelci polis, kendi yandaşlarını nezaretlerde kollayıp korurken, Ergenekoncuları veya Saraycıları haklı da olsa dışlayarak mağdur ediyor!
Paralelci yargıç ve savcılar kendi yandaşlarını koruyup kollarken ondan olmayana ise en şiddetli ve acımasız kanun hükümlerini hüküm ederek onlara haksız ceza ve baskılar uygulamaktadır.
Artık bu kadar birkaç başlılık ve birkaç devlet hakimiyetinde yaşamaktan sıkıldık ve yorulduk. Bir devlet, bir kanun ve bir yasa bekliyoruz.
Aynı zamanda bir tek devletin memur ve idarecilerini istiyoruz. Onlara göre kendimizi savunup ona göre güvenliğimizi emanet etmek istiyoruz…
Daha önce Paralel olsun, Ergenekon olsun, Kemalist olsun… Bunun gibi güçlerin hakim olduğu devlet kurum ve kuruluşların halkın ve devletin kurumlarına dönüşmesini bekliyoruz.
Bugüne kadar yapılan haksız dinleme ve haksız cezalandırmaları Paralel veya Ergenekon diyerek işin içinden çıkmak olmaz.
Onların ellerine aldığı devletin güç ve imkanlarını kullanarak halka yapılan haksızlık ve eziyetlerin yine devlet eli ile telafi edilmesi ve haklarının iade edilmesi gerekir.
Örneğin Ergenekoncu olmadığı için, Paralelci olmadığı için işinden, makamından, özgürlüğünden olan kişilerin görevlerine dönmesi, tutukluluklarının tazmin edilmesi, makamlarının geri verilmesi gerekir.
Çünkü devlet bu yapıların, devlet kurumlarında, yapılanmalarına ve örgütlenmelerine belli bir süre göz yummuş ve bu fırsatı onlara vermiştir.
Çünkü bu devleti yöneten siyasiler gün gelmiş, Ergenekon’a, gün gelmiş Paralel yapıya ve gün gelmiş, diğer tarikatlara kendini teslim etmiş ve bu hukuksuzlukların yaşanmasına neden olmuşlardır…
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |