Dünyanın ve bölgenin en güvensiz ülkesi olduğumuz gerçeğinin farkında mıyız? Hiç sanmıyorum. Her şeyi vatandaşından gizleyen ve gerçeklerin üstünü örten bir idari yönetim ile yönetilmekteyiz…
Bu güvensizlik ve bu bunalım ortamının farkında olmazsak da, Dünya ülkeleri vatandaşlarının can emniyeti için Türkiye'ye seyahat etmemeleri konusunda uyarılar yapıyor.
Avrupa ülkelerinin tamamı Türkiye'yi riskli ülke olarak gösterirken, kısa bir süre önce ABD de kendi vatandaşlarını Türkiye'ye gitmeme konusunda uyarmıştı.
Bundan önce uçak krizi ile Rusya vatandaşlarına Türkiye'ye gitmeme konusunda uyarı yaptığını zaten herkes biliyor.
Bir de Ortadoğu ve Afrika ülkeleri de eklenince iş tam çığırından çıktı. En parlak sektör olan Turizm tamamen kan kaybına uğrayarak kriz içine girmiş ve yatırımlar tamamen durmuştu…
Dün yeni bir açıklama ile en güçlü iş birliği içinde olduğumuz ve yeni ekonomik beklentiler içine girdiğimiz İran'dan da can alıcı bir darbe geldi.
Başbakanın ziyaretinin hemen ardından, bu uyarının gelmesi çok ilginç karşılandı.
“İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Milletvekili Muhammed Salih Cokar, İran vatandaşlarını Türkiye'ye seyahat konusunda uyardı.
Salih Cokar, yaptığı yazılı açıklamada: "Bazı ülkelerin güvenlik riski nedeniyle vatandaşlarını Türkiye'ye seyahat etme konusunda uyardığını, bazı ülkelerinse vatandaşlarına kısıtlamalar getirdiğini " söyledi.
Cokar, İran Dışişleri Bakanlığı'nı da bu konuda gerekli önlemleri almaya çağırdı.
“Türkiye'de her türlü terör eylemi yapılabilir” diyen Cokar, İran'daki ilgili kurumların Türkiye'deki güvenlik konusunda ülke vatandaşlarına gerekli bilgiyi vermediğini savundu.
Her yıl yüz binlerce İranlı, ülkedeki iki haftalık Newroz tatili yurtdışında değerlendiriyor.
İranlı turistlerin tercih ettiği ülkelerin başında ise Türkiye geliyor.
İranlı yetkililer, Türkiye'deki güvenlik meselesine dikkat çekerek ,vatandaşlardan Türkiye'ye seyahat etmemelerini istiyor.”
Bu sonuç gösteriyor ki dünyadan izole edilmiş bir ülkede, güvenlik istikrarının yanı sıra, ekonomik istikrarın olması düşünülemez.
Bu yüzden Altının ve Doların yükselişi, tüm hızıyla devam edeceği gibi yatırımların da duracağı ve istihdam konusunun da şimdilik pek umut verici olmayacağı açıktır.
Bizleri bu şartlarda savaştan çıkmış bir ülke şartlarının beklediğini söylemekte sakınca olmasa gerek.. Gelecek için hesaplar yaparken, yatırım ve ticaretten ziyade, günü kurtarma politikası ile çalışmaktan başka bir çaremiz kalmamış.
Tüm sektörlerde, durağan geçen ekonomik şartlar maalesef, kötü gidişin ve ekonomik krizin açık göstergesidir.
Siyasiler ne kadar güven ve istikrar ver deseler de, vatandaş bunun olmadığını yaşayarak, anlıyor.
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |