Evet, Kürt silahlı mücadelesinde yeni bir döneme girildi diyebiliriz. Geçen gün Murat Karayılan’ın açıklaması ile bir özeleştiri yapıldığını söyleyebiliriz…
Bu itirafa rağmen hala üç ilçemizde bu strateji ve bu savaş taktiği devam etmektedir! Bu açıklamalar gerçek ise neden bu saldırı ve işgal politikası sona erdirilmiyor?
Neden yapılan hatadan anında geri dönülmüyor, neden silahlar şehirlerin dışına çıkılamıyor? Bu soruları daha da uzatabiliriz ama maalesef söylenenler ile icraatlar her zaman aynı olmuyor…
Biz özellikle Batmanlılar olarak Hendek savaşları ve şehirlerde çatışma ortamının yaşanması yanlış olarak değerlendirildiği için Hain ilan edilerek Batman ili ve onun gibi düşünen birkaç il Hain ilan edilmişti.
Karayılan’ın bu açıklamasından sonra bu il ve vatandaşların iade-i itibar yapılacak mı? Bu illerdeki vatandaşlar Hain sıfatlarından arındırılacak mı?
Nusaybin ve Yüksekova’da hala kaybedilen canlar ve boşa harcanan mühimmat ile kaybedilen maddi kaynakların hesabını kim verecektir?
Açıklama şöyle: “PKK'nin çözüm sürecini bitirip silaha yeniden sarıldığı Temmuz 2015'ten itibaren 5359 terörist öldürüldü, 215’i asker, 133’ü polis, 7’si korucu olmak üzere 355 güvenlik görevlisi de şehit düştü. PKK'nın Kandil'deki lideri tüm bu çatışmaların ardından 'hendek yanlıştı' diye açıklama yaptı.
Murat Karayılan, şehirlerdeki hendek stratejisinin yanlış olduğunu söyledi.
"ŞEHİRLERDE SAVAŞ YAŞANMASINA GEREK YOKTU"
Örgüte yakın ANF'ye bir açıklama yapan Karayılan, "Şehirlerde bu düzeyde bir savaş yaşanmasına gerek yoktu" dedi. Karayılan açıklamalarında PKK'nin daha önce olduğu gibi "kırsala çekileceğinin" işaretini verdi.
SALDIRILARIN DURMASI İÇİN ŞART KOŞTU
PKK yöneticisi Karayılan, terör saldırılarının durması için Öcalan'ın serbest bırakılmasını ve özerkliği şart koştu.”
Bu açıklamalara rağmen hala Nusaybin’de büyük bir çatışma ortamında kalan vatandaşlarımızın, yüzde doksanının kasabayı terk ettiği ve adım adım ilerleyen güvenlik güçlerinin her adımda yıkım ve talan yaptıkları bu şehirde örgüt yanlışından ne zaman vazgeçerek, şehirleri terk edecek?
Bu yakılıp yıkılan şehirlerde göç eden halk için örgüt ne gibi iyileştirmeler düşünüyor? Devlet ile örgüt arasında kalan halkın bu kadar perişan olmasına Kürt siyasiler ne çözüm üretiyor? Bunları da merak ediyoruz.
Devlet ben onlara TOKİ aracılığı ile konut yapacağım ve onları modern şehirlere konutlara kavuşturacağım diyor.
Ama bunların yani bu altyapı ve konutların tamamen bedava verilmeyeceğini, hatta taksitli ödemelerde faizlerinden bile vazgeçemeyeceğini söylemezse de bunu gizli bir uyarı olarak halk biliyor.
Bu kadar perişan olan, talan olan ve yağmalanan bu yoksul halk yeni bina ve konutların ücretini nasıl ödeyecek, hangi geliri ile karşılayacak?
Kürt siyasiler ve Kürt örgütleri hata yaptıklarını kabul etseler de ortada mağdur olan bir halk var bu halk sorunlarına çözüm üretilmesi için bunların eline ve diline bakıyor…
Ama bir sonuç alamazsa başının çaresine bakmak için kaderi ile baş başa bırakılırsa işte o zaman büyük hatanın farkına varılacaktır. İşte o zaman bu büyük hatanın telafisi zor olacaktır…
Hata yapıldı ise neden hatanın neresinden olursa olsun dönülmüyor? Bu hatalar en az zararla kapatılmıyor? Yoksa halkın düşündüğü gibi! şüphelendiği gibi! iki güç arasında gizli bir bağ ve farklı bir ajandaları mı var?