Biz genç olduğumuz yıllarda siyah-beyaz televizyonların karşısında merakla izlediğimiz dizilerin en heyecanlılarının başında Avukat Petroçelli dizisi en çok dikkatimi çeken dizilerdendi.
En önemli dizi ise Söz Savunmanın adlı dizi idi. Bizleri saatlerce televizyonun başına bağlayan bu dizilerde, Amerikan savunma sistemindeki o güzel yanlar ve Avukatların hak, hukuk ve adaletin sağlanmasındaki rolünü en ince ayrıntıları ile gözler önüne sermekteydi.
Amerikan hukuk ve savunma sisteminin o günlerde hepimiz hayranı olmuş ve büyüdüğümüzde Petroçelli gibi bir Avukat olarak, hakkın ve hukukun sağlanması için mücadele ederek birçok tehlike ve maceraya atılmayı planlıyorduk.
Dün 5 Nisan Dünya Avukatlar Günü’ydü ve birden aklıma bu savunma mekanizması ve savunma avukatlarının son hali geldi.
Bizdeki hukuk ve savunma sistemi ile avukatların son günlerdeki sorunlarının masaya yatırılıp yatırılmadığını takip etmek istedim.
Ama maalesef böyle bir günde bile özellikle yerel barolar başta olmak üzere hiçbir kanal ve İnternet sitesinde, gazete ve dergide bugünün anlam ve önemine uygun hiçbir faaliyete rastlamadım.
Her meslek gibi bu mesleğinde günümüzde pek fazla bir anlamının kalmadığı, sistem içinde zamanla bu mesleğin de gerçek anlamından uzaklaştırıldığına şahit oluyoruz.
Nerede eski Avukatlar ve eski Avukatlık mesleği? dedirtecek kadar eski ağırlığından uzaklaştırılan bu mesleğe aslında toplumda çok büyük bir ihtiyaç olduğu ve bu mesleğe gerekli önem ve hassasiyet gösterildiğinde, birçok alanda hakkın ve hukukun sağlanmasında en önemli meslek olacağına inanıyorum.
Son yasal çalışmalar ve düzenlemeler sonucu Avukatlık mesleğinin, araştırmacı ve delil toplama konusunda yetkisiz bırakılması bu mesleğin cazibesini kaybetmesine neden olmuştur.
Bence yeni yasal düzenlemelerle bu mesleğe daha fazla misyon yüklenmeli ve eski heyecanlı günlerine kavuşması için gerekli altyapının hazırlanarak kanunlaşması dileği ile…
“Avukatlık mesleğinin tarihçesi çok eskilere dayanmasına rağmen bu süreçler şöyle gelişmiştir.
Ülkemizde çağdaş anlamda avukatlık mesleği ve baro örgütlenmesi Cumhuriyet ile birlikte olmuştur.
1923 yılında Cumhuriyet'in ilanından hemen sonra henüz 1924 Anayasası yapılıp yürürlüğe dahi girmeden 1924'te 460 sayılı Muhamat Kanunu çıkarılmıştır. Bu yasa Türk Hukuk devriminin ilk yasasıdır. 1926'da yapılan bir değişiklikle Muhamat kelimesi avukatlık, muhami de avukat olarak değiştirilmiştir…
1136 sayılı Kanun, 2001 yılına kadar ondan fazla değişikliğe uğramış, son olarak 2001 yılında kapsamlı bir değişiklik getiren 4667 sayılı Yasa ile bugünkü halini almıştır. Bu yasa ile getirilen en önemli değişiklik, barolar ve Türkiye Barolar Birliği'nin büyük ölçüde Adalet Bakanlığı'nın vesayetinden kurtulmaları ve bağımsızlaşmaları olmuştur.
Diğer büyük bir yenilik ise savunma mesleği olarak avukatlığın yargının kurucu unsurlarından olduğunun açıkça belirtilmesidir”
Birçok kanun değişikliği ile birçok kez evrim geçiren bu serbest mesleğin, eğitim ve staj konularında daha çağdaş ve daha akademik seviyede yeni bir düzenleme getirilerek, mesleğe girişin biraz daha zorlaştırılması, mesleğe giriş sınavlarının getirilmesi ile daha nitelikli olacağını söyleyen bazı Avukatlar bu konuda mesleğin kalitesinin yükseltilmesinin gerekliliğini vurgulamaktadırlar…
Son olarak, Avukatlık mesleğinin çağdaş ve modern, savunma kalitesinde ve mensuplarının daha ileri düzeyde, hak ettikleri yerlere gelmesi için yapılan tüm çalışmaların başarıya ulaşması dileği ile Avukatlar Günü’nü kutlar, başarılar dilerim.
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |