İşçi sınıfı olarak tabir edilen sınıf, Batı ülkelerinde; ezilen, sömürülen ve hakların gasp edilen yoksul kitle olarak tarif edilmiştir.
Sözlüğe baktığımız da işçi sınıfı ve 1 Mayıs işçi bayramının çıkış nedenleri:
“1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Şikago’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil’de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil’deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park’a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, ‘Böylece ön yargı duvarı yıkılmış oldu’ şeklinde yorumlanmıştı.
Bu gösteriler 1 Mayıs’ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs’ta kanlı Olayına yol açtı. Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889’da toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada “Birlik, mücadele ve dayanışma günü “ olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.
Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs’ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır”
Bu şekilde sıralanmaktadır. O zaman bizdeki işçi sınıfı ile Batıdaki işçi sınıfı arasında büyük bir fark olduğunu açık olarak görebiliriz.
Biz toplum olarak inanç ve vicdan gereği hiçbir zaman batılı insanın işçilerine reva gördüğü zulmü ve Zencilerine gösterdikleri ayrımcılığı göstermemişiz ve bizdeki Hümanist yaklaşım hiçbir zaman, bir insana bu kadar haksızlık ve baskıyı reva görmez…
Bu sistem gözü doymaz, aç ve açgözlü Kapitalist iş adamlarının Sanayi devrimi ile önü alınamaz Hırslarının oluşturduğu sömürü sisteminden kaynaklanmaktadır.
Bizim gibi az gelişmiş hatta Kapitalizm ve Sanayileşme konusunda hiç gelişmemiş bir ülkede işçi sınıfından ve Proleter sınıfından söz etmek mümkün değildir.
Çünkü biz özellikle batman da yaşayan insanlar iyi biliriz ki tabiri caiz ise toplumun Burjuva sınıfını oluşturanlar, Petrol tesislerinde çalışan İşçi sınıfıydı.
Bu bizdeki işçi sınıfı en lüks evlerde yaşar, en lüks araçlarda ve güzel tatillerde dolaşırlardı. Kendilerine özel yapılan tesislerde her türlü sosyal ve sanatsal faaliyetleri yapar, en güzel ve kaliteli eğitimi çocukları yapardı…
En yüksek ücreti alır para biriktirir ve yatırımlar yaparlardı. Tüm sosyal hakları verilir, hatta çocukları için iş ve çalışma imkânı sağlanırdı.
Bunlar birde 1 Mayıs günlerinde cadde ve sokaklarda eylem yaparken, işçi sınıfının hak ve haksızlıklarından söz edilirken, çevredeki sosyal güvencesi ve gelir garantisi olmayan Memur, Esnaf, İşçi bunlara güler ve alay ederlerdi.
Bizler her şeyde olduğu gibi işçi haklarını ve haksızlıklarını olduğu gibi Batıdan aldığımız için, toplum yapısına ve kalkınmışlık seviyesine bakmadan, sanki Sanayi devriminde yaşıyormuşuz gibi, işçilerimizin de, tam bir sömürü çarkı içinde çiğnendiğine inandırılıyorduk.
Bence bizdeki işçi hak ve hukukunun aranmasından çok, Proletere sınıfının hakimiyeti adı altında siyasi bir eyleme dönüşen 1 Mayısların, siyasetçiler tarafından kullanıldığı bir gün…
Biz Batman da eski yıllarda ve bu gün bile Petrol işçilerinin Sendika ağaları tarafından kullanılan bir gün olan 1 Mayısların karnı tok, sırtı Pek sol görüşlü, siyasilerin kullandığı bir bayram…
Kimse Çarşı başındaki işçinin ve tarlada çalışan işçinin hakkını savunmadı ve onu örgütlemedi, kimse inşaat işçisinin ve diğer gerçek emekçilerin hakkını aramadı bayramlarını kutlamadı, çünkü onların sendikaları ve prim kesen sendika ağaları ile sırtını dayadıkları siyasi partilerle hareket eden sendikaları yoktu!
Gerçek işçi ve gerçek Proleter sınıfı örgütsüz ve sendikasız işçi ve emekçilerdir onların sigorta ve sağlık güvencesi olmadığı gibi, onları sömürecek bir sendikaları da yok çünkü prim verecek gelirleri yok!
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |