İktidar partisi seçim beyannamesi 100 madde olarak açıklandı. Benim bu maddeleri okuma ve yorumlama konusunda anladığım kadarı ile tam anlamıyla zehir zemberek acı bir reçete olarak yorumlanabilir.
Seçim öncesi yapılan popülist açıklamalar ve daha seçime girmeden önce bozulan ekonomik yapı ile iç ve dış enstrümanların bozuk ses çıkarması, seçimden sonra acı şurubu vatandaşın içeceğine delalettir.
Bu iktidar bu maddeleri uygular mı? Tabi ki uygular ve uygulama iradesine sahiptir. Bir ayet, bir hadis ve birkaç tane din, iman lafı ile bir inanç üzerinden oluşturulacak algısal senaryo! İle bu vatandaşın canını çıkarsa gıkı çıkmaz.
Bu halkın ekmeği olmasın, giyecek elbisesi, hatta yatacak ve oturacak yeri olmasın, yeter ki, dini ve imanı yerinde olsun! Hiç sesi çıkmaz, vur tepesine al elinden lokmasını, işte bu yüzden bu vatandaşın bu maddelere itirazı olmaz, zaten ne olduğunu anlamaz bile…
Alın size seçim beyannamesinden bir başlık ve yorumu size bırakıyorum, yoruma gerek yok.
“Verginin tabana yayılması gibi gelir artırıcı çalışmalarla oluşturulacak mali alan ile yeni politikaların uygulanmasına imkan sağlanacak. Fiyat istikrarını güçlendirecek para politikası çerçevesi korunacak. Cari açığın kalıcı çözümüne yönelik politika ve önlemler hayata geçirilecek. Bunlara paralel olarak, yurt içi tasarrufların artırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülecek.”
Vatandaş al sana bir kaya nereye dayarsan daya, hangi tarafa çekersen çekersin, ama inanç morfini ile morfinlenen AKP dindar beyinleri bu paragrafı nasıl anlarlar bilemem.
Bu iyileştirmeler devlet bütçesi ve devletin ekonomik yapısıdır. Bunu iyileştirirken, vatandaşa kemer sıkma ve aç kalma ekonomisi uygulayacaklarını ifade ediyorlar…
Yani vergiyi, ücretli ve işsizin sırtına yükleyerek, devlet parasını vatandaşın içinden çekerek onların cebindekini alıp, onlara hiçbir şey vermeyecek…
Bakın ulusal politikaya tamamen temenni ve tamamen özel sektörden beklentiye dayalı bir politika, yani hiçbir üretim ve teknolojisi olmayan bir ülkeyi katma değeri yüksek mal ihraç etmeye nasıl teşvik edilecek? Tamamen ‘Hayalci’ bir yaklaşım ve tamamen, dışa bağımlı bir politika izlenecektir.
"Mal ihracatımızda ana hedefimiz, dünya ihracatından yüzde 1,5 pay almak. İhracattaki olumlu performansın yanında, cari açık konusunu da dikkatle takip ediyor, gerekli yapısal ve konjonktürel tedbirleri alıyoruz. Üretimde dönüşümün yüksek katma değerli ürünler lehine sağlanmasını, yerli girdi üretimini ve kullanımını teşvik ederek ithalata bağımlılığı ve bu suretle cari açığı azaltmayı amaçlayan İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması Öncelikli Dönüşüm Programımızla dış ticaret açığının GSYH'ye oranını azaltmayı hedeflemekteyiz. Ayrıca ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 70'e ulaştırmayı ve ihracatın kalitesini artırarak, orta ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracat içerisindeki payını yaklaşık yüzde 40'a ulaştırmayı hedeflemekteyiz."
AK Parti seçim beyannamesinin tamamında sadece duygulara hitap eden ve temennilerle kurulan bir politika ile günü kurtarma ve seçim öncesi bir beyanname olsun gayesi ile çıkarılmış, reel olmayan bazı planlarla, halkı gelecek için umutlandırmayı hesaplamıştır.
Sadece gıda fiyatlarındaki hızlı artışı bile durduramayan, bir tarım ülkesinin siyasi iktidarı olarak, Dolar ve altının yükselişini nasıl önleyecektir?
Özel sektörde kursiyerlere asgari ücret
“Özel sektör işyerlerinde 6 ay süreyle İşbaşı Eğitim Programında (İEP) çalışacak kursiyerlere net asgari ücret ödenecek. Program sonrası kursiyerler aynı işkolunda işe alınırsa, imalat sektöründe 42 ay, diğer sektörlerde ise 30 ay boyunca SGK işveren primi devlet tarafından ödenecek. İşverenin kursiyerler için yaptığı harcamaların vergi matrahından düşürülebilmesi sağlanacak.”
İşsizliğin kayıtlı olanının bir yıl içinde, yüzde 9’dan yüzde 11,4’e nasıl çıktığını ifade etmekten aciz olan bir iktidarın istihdamı, kurslara katılacak olan kursiyerlere, asgari ücret ödeyerek, işsizliği geçici tedavilerle nasıl önleyecektir?
Bunun cevabı tek bir şekilde verilir o da vatandaşın boğazına elini koyarak onu boğacak kadar sıkmak!
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |