Dün 19 Mayıs Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor bayramı olarak, Cumhuriyetin önemli tarihi yıl dönümünden bir günü bayram olarak kutladık.
Renga renk kıyafetler… Bir birinden süslü gençler… Yapılan gösteri ve törenler ile hem Atatürk anıldı, hem de Atatürk’ün gençliğe verdiği önem anlatılmaya çalışıldı.
Ben daha çok genç ve gençlik üzerinde durmak istiyorum. Özellikle batman gençliği ve içinde olduğu durumu anlatmaya çalışacak ve Atatürk’ün önem verdiği, bu toplumsal değerimiz ve geleceğimizin karşı karşıya kaldığı tehlikelere vurgu yapmak istiyorum.
Tabiri caiz ise boş ve başıboş bir gençlik yetişiyor. Nedenine gelince: Eğitimin seviyesi ve kalitesi her gün biraz daha düşmekte ve özellikle ilimizde bırakın eğitimi, öğretim bile dibe vurmaktadır.
Hala ikili eğitim kurumlarında, günün yarısını sokakta geçiren gençliğimiz, ailelerinden uzaklaştırılarak, sokak kültürüne ve sokak tehlikelerine bırakılmaktadır.
Aileler gençleri üzerinde kontrol sağlayamamakta, sağlayanlar ise onları maalesef, bencil ve çıkarcı, ben merkeziyetçi bir kafa yapısı ile yetiştirmektedir.
Gençliğimizin yüzde ellisine yakını kafelerde, eğlence ve partilerde geleceğini unutturmaya çalışırken, bir o kadar oranı boş ve başıboş işlerle vakit doldurmaya çalışıyor.
Okulların peşinde koşup, meslek edinmek ve eğitim almaya çalışan gençlerimize ise maddi imkansızlıklar ve eğitim kurumlarındaki kapitalist baskılar engel olmaktadır.
Eskiden yoksul ailelerin okuma ve yükselme imkanı varken, bu günlerde parası olmayan ve destek alamayanın okuması imkânsızlaşmaktadır.
Siyasi düşünen veya siyasete giren gençliği ise maalesef silahlı siyasi ortama sürükleyen çevre şartları kısa sürede bir cephede kendini bulan gençlerimiz, çoğunlukla teoriyi kavramadan ve realist düşünceden uzak, heyecanına kurban giderek, silahın gölgesine sığınmaktadır.
Geri kalan bir kısım gençlik ise maalesef kötü alışkanlıklar ve yaşam tarzı ile ya eroin bağımlısı veya diğer zararlı alışkanlıklarla toplumun dışına itilmektedir.
Gençlerimize, inanç, tarih ve geleneklerimizin anlatılması ve özellikle eğitimlerinin tamamlanması için hiçbir eğitim ve geliştirme imkanı sağlanmamaktadır.
Öğretim verilen kurumlarda ise tam bir başıboşluk ve tam bir sahipsizlik ile plansız gelişmeler sonucu gençlerimizin hayat çizgilerini çizmede ve geleceklerini hazırlamadan uzak kurumlara dönüşmüştür.
Gençlik elden gidiyor ve gençlik harap oluyor, ama bunun önlemini alan hiçbir resmi ve sivil kurum kuruluş mevcut değil.
Aileler gençlere sahip çıkmakta yetersiz kalıyor ve güçleri yetmiyor, çünkü sokaklar ve kafeler çok acımasız gençlik düşmanları ile dolu.
Çünkü sistem gençliğine sahip çıkmıyor ve siyasiler gençleri siyasi emellerine alet etmek için boş ve sarhoş olmalarını istiyor.
Aklı başında olmayan, ilkesiz ve başıboş gençlik siyasiler için tam bir potansiyel güç oluyor, çok az ve ucuz bedellerle bu kitleyi kendi çıkarları için yönlendirebiliyorlar…
İş Kurumu gibi kuruluşlar yolu ile geçici istihdam sağlayan sistem, bu kurumlar sayesinde, kalifiye olmayan ve niteliksiz genç işçiyi, geçici umutlara bağlayarak, ileride toplumun başına potansiyel işsiz olarak bırakılmasının müsebbibi olduklarının farkında bile değiller…
Genç işsiz ve kalifiye olmayan bu neslin ileride oluşturacakları aile ve toplum yapısında ne kadar sağlıklı bir nesil olacaklarını varın siz tahmin edin.
Bu vesile ile gençlerimizin bayramını kutlar ömür boyu sağlık ve esenlikler dilerim…
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |