Ne büyüğümüzde saygı kaldı, ne küçüğümüzde. Ne alimimizde akıl kaldı, ne hocamızda fikir kaldı. Her kes her diline geleni her yerde olur olmaz konuşuyor. Kimsenin bildiği, düşündüğü, araştırdığı yok.
Herkes hoca ve herkes alim olunca Ramazan orucu konusunda herkes ahkam kesmeye ve fetva vermeye başladı.
Bu kutsal Ramazan orucunda bile bir ciddiyet ve saygınlık bırakmadılar. Geçen gün milli maça çıkacak futbolcular için Teknik Direktör Fatih Terim’in fetvası ile bu fetvaya cevap veren Cübbelinin cevabı bir birinden komik ve bir birinden ilginç benzetmelerle tam bir şamataya dönüştü.
Bu ramazan ayı içinde bence en komik fıkra olarak bu karşılıklı fetvalaşmayı okumak lazım. Aç karına iyi gelmeyebilir ama en iyisi iftardan sonra okumak!
“Terim, maçların ‘Ramazan Ayı’na gelmesi sebebiyle oyuncuların oruç tutup, tutmayacağı ile ilgili, “Eğer maça uzun zaman varsa, oyuncular oruç tutabilir. Ama iş varsa, sonra tutarlar. Bu sağlıkları için önemli çünkü. Biz onların yerine tutarız, zaten hep birlikte tutuyoruz” demişti.
Cübbeli Ahmet, Fatih Terim’in bu sözlerine tepki gösterdi. “Fatih Terim fetva verdi” diyerek Terim’e tepki gösteren Ahmet Mahmut Ünlü şunları söyledi:
“Ya şimdi arkadaşlar herkes müftülük yapmasın ya. Be adam sen işini yapsana. O kadar sıcakta iki de antrenman yaparsa hayati tehlikesi var diyor. E ben ne yapayım evinde otursun. Ya iki antrenman yapması farz mı vacip mi. Peki Ramazan orucu farz mı. E niye hayati tehlikeye giriyor. Yani arkadaşlar böyle bir alem zamandayız ya. Dini don lastiğine çevirdiler.””
Cübbeli Ahmet Hoca sadece medyanın şaklabanlığını yapan bir hoca olduğunu biliyoruz. Özellikle magazinel olaylarda kıvrak zekası ve sivri dili ile argo konuşmaları ile çok ilgi çeken bu sözde hocanın özellikle din ve ibadet konularında, laik magazin habercilerinin baş vurduğu bir merci olduğunu biliyoruz.
Geçmişte bir iddiaya göre Fethullah Gülen’e karşı takındığı tavırdan dolayı hakkında çıkan kasetler ve seks skandalları iddiası ile cezaevine kadar giden hoca, son anda bu şahsiyete karşı tövbe ederek özgürlüğüne kavuşmayı başarmıştı.
En sonunda gücün Allah’tan değil kuldan geldiğine ve yalaklık ile bazı yerlere mesaj vermek ile dinden imandan biraz uzaklaşmanın fetvasını kendi üzerinde kullanarak, siyasi liderlere yalaklık yaparak daha rahat bir lokma yiyeceğine inanan sözde hoca efendi şimdi Sayın R.Tayyip Erdoğan ile iyi geçinmenin, haşa Allah ile iyi geçinmekten daha farz olduğuna inanarak şovlarına devam ediyor…
Bakın birkaç gafına ve lafına siz karar verin.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son tabliyesini yerleştirdiği 3. köprü ile ilgili fetva veren Cübbeli Ahmet;
“Bazıları geçmiyormuş. Geçme, köprü rahatlar. Hiç mühim değil. Kurban olurum ben Yavuz Sultan Selim Han’a. Feda olurum” dedi. Yavuz Sultan Selim’e övgüler dizen Cübbeli Ahmet,
Aleviler’i de üstü kapalı hedef aldığı fetvasında;
“Yavuz Sultan Selim olmasaydı bugün tüm bu coğrafya acem palavralarıyla dolacak ve 4 halifeye meydan okuyacaktı.”.
‘Senelerdir balelerle, danslarla, çoluk çocuğun baldır bacak çıplak vaziyette stadyumlarda dolaştırdınız. Bu devran dönecek. Batılın hükmü artık söndü, sönecek”
“Bu memlekette 80’den sonra terörü siz çıkarttınız. Bunun başı hep okumuşlardan çıktı, üniversitelilerden çıktı. Sizin 150 senelik icraatınızın geldiği noktada memleket terörist doldu”
İşte memlekette bu şaklabanlıkları yapanlara hoca deniliyor ve el üstünde tutuluyor. Ama gerçek ilim tedrisatı yapmış ve İslam’ı konuşanlara hiçbir değer verilmiyor…
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |