Bir hafta boyunca tüm dünya başkentlerine gökkuşağı renklerinin hakim olduğuna şahit olduk. Ama hiç birimiz bu konuda hiçbir yorum yapmak istemiyor veya yorum yapmaktan kaçınıyoruz.
Eşcinsellik bu kadar güçlü, bu kadar aşikar ve bu kadar özgür olmamıştı, ben bunların bu kadarına şahit olmamıştım.
Renk a renk kıyafetleri, boyalı saçları, aşırı makyaj ve dışarı fırlayan memeleri, kaslı ve boylu poslu, dönmeler veya medenice si, travestiler…
Bizim literatürde lezbiyen veya İbne olarak geçen aslında tüm medeni dünya da onurlu yaşayan insanlar olarak bilinen bu karışık cinsiyetli insanlara saygı gösterilmesi isteniyor…
Allah korusun, hepimizin başına veya evine gelebilir böyle bir olay ve böyle bir vakıa, nasıl ve ne şekilde hareket edeceğimizi şimdiden bilmemiz lazım…
İşte en yakınımıza ve AKP gibi muhafazakar bir iktidarın hakim olduğu Metropol şehrinde bile her gün eylem yapmak için, polisle çatışıyor, gaz yemekte ve coplanmaktadırlar…
En güçlü ve Marjinal örgütlerden daha sert ve daha mücadeleci, daha özgürlükçü bir tavırla direniyor ve çatışmalara gözü kapalı girebiliyorlar…
Demek ki bu kitle az ve azımsanacak kadar değersiz değiller bunların onur yürüyüşü dedikleri bu yürüyüşlerde ne söylemek istedikleri ve ne mesaj vermeye çalıştıklarını bilmemiz lazım.
Tam da bu mübarek Ramazan ayı içinde bu eylemler yapılır mı? Demeyin demek ki yapılıyormuş.. Demek ki bu kitlenin sorunları büyük ve çare aranması acil olacak kadar mühim.
Biz Müslüman toplum olarak, hayatın bir gerçeği olan ve Allah tarafından yaratılan ancak cinsel tercihleri normal ve sıradan olmayan bu İnsanların toplumdaki yerlerini belirlemeli ve yaratılıştan gelen bu yazgının alay konusu olmadan, kabul edilmesini sağlamalıyız…
Aksi halde içimizde ve en yakınımda olacak bu tür realitenin, yarın tam bir toplumsal yara olarak ortaya çıkmasına engel olamayacağız.
Tüm canlıları yaratan ve tüm nefisleri yaratan Allah bu farklı eğilimlerdeki insanları da yaratmıştır, buna bir itirazımız olamaz ve görmezlikten gelemeyiz.
Çeşitli yollardan ortaya çıkarak, kendini ifade etmeye çalışan bu kişilerin, toplumsal bir sorun ve yeni gençlerinde, arasında özenti olmaması için, daha olumlu bir yaklaşımla bu kitleyi, eritmekte fayda var.
Aksi halde meydanları kapatarak, dışarı çıkmalarını engelleyerek, gaz ve Polis kullanılarak, seslerini bastırmaya çalışmak, bu eğilimin yaygınlaşmasını engellemez bilakis özendirerek yaygınlaşmasına neden olur.
Yasaklar ve yaşam tarzları bastırıldıkça, bu eğilimlere maalesef özenti daha fazla olur ve daha fazla kişi bu saflara katılır.
“Hunsâ müşkil, imamın arkasında durduğu zaman, erkeklerle kadınların safları arasında durur, yani ne erkeklerin saffında, ne de kadınların saffında yer alır, bu iki ayn saffın arasında durur.Erkeklerin saffına katılacak olursa, kadın olma ihtimâli dikkate alınarak onların namazını bozmuş olur. Kadınların saffında duracak olursa, erkek olma ihtimali mevcut olduğundan, kadınların namazını bozmuş olur.Hunsâ müşkil, kadınların saffında durup namaz kılacak olursa ihtiyaten namazını iade eder. Çünkü erkek olma ihtimali vardır. Erkeklerin saffında dahil olup namaz kılarsa, namazı tamam sayılır. Ancak o safta onun sağında ve solunda bulunan ve tam arkasında bulunan kimseler namazı iade ederler. Bunda ihtiyat vardır.Hunsâ müşkil, namazda kadınlar gibi oturur. (4)İmam Muhammed'e göre, hunsâ müşkil, henüz ergen olmadan namaz kılarken başörtüsü örtmesi uygun olur. Ergen olduktan sonra kendisinde ne erkeklik, ne de kadınlık alâmeti açık biçimde ortaya çıkmazsa, o takdirde başörtüsüz namaz kılması, caiz olmaz.Hunsâ ergen olduktan sonra mücevherat takınmaz. Bu onun için mekruhtur. Bunun gibi ipek elbise de giyinmesi mekruh kabul edilmiştir. (5)Hunsâ müşkilin hem erkeklerin yanında, hem kadınların yanında soyunup açılması mekruhtur. Yanında mahremi bulunmadığı halde bir kadının ya da erkeğin yanında tenha kalması da mekruhtur.Hunsâ müşkil, hacca gidecek olursa, yanında erkeklerden bir mahremi bulunursa -Hanefî mezhebine göre- üç günlük ve daha fazla uzak mesafelere seyahat edebilir. Safî ve Mâliki mezheplerine göre, yanında güvenilir erkek ve kadın bulunursa gidebilir.Hunsâ Müşkilin İhramı Nasıl Olmalıdır?İmam Ebû Yusuf, «bu mesele hakkında bir bilgim yok» demiştir. İmam Muhammed'e göre, kadınlar gibi giyinip hac farizasını yerine getirir. (6)Hunsâ müşkili sünnet etmek gerektiğinde onu erkek sünnetçimi, yoksa kadın sünnetçi mi sünnet eder? Bu mesele hakkında iki görüş vardır : Ergen olmamışsa, erkek veya kadın sünnetçiden biri onu sünnet edebilir, bunda bir sakınca yoktur. İştiha çağına gelmiş fakat ergen olmamışsa, utanç yerine bakmadan, herhangi biri sünnet edebilir. Ergen olmuşsa, ne erkek ne de kadın sünnetçi onu sünnet eder.Çünkü kadın sünnetçi onu sünnet edecek olursa, erkek olma ihtimali mevcut olduğundan kadının bir erkeğin utanç yerine bakması haramdır. Erkek sünnetçi onu sünnet edecek olursa, kadın olma ihtimali bulunduğundan erkeğin bir kadının utanç yerine bakması haramdır.Hunsâ müşkil öldüğünde onu kim yıkayabilir?Bu da üzerinde önemle durulan meselelerden biridir. Fukahanın çoğuna göre, ne kadın, ne de erkek onu yıkayabilir. Sadece birisi eline bir bez parçası sarıp ona teyemmüm verir ve böylece yıkanmış kabul edilir. Eğer yıkayan onun çok yakını ise, eline bez parçası sarmasına gerek yoktur, o vaziyette teyemmüm verir.Hunsâ müşkil, henüz ergen olmadan ölürse, onu kadın da, erkek de yıkayabilir, bunda bir sakınca görülmemiştir. (7)”
İşte açıklamada görüldüğü gibi, islam bu tür İnsanları dışlamamış tüm sorunlarına eğilerek bunu kendi inanç yapısında, çözmüş ve onları horlayıp dışlamamıştır.
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |