Darbe girişimi ile birlikte ortaya çıkan kaos ve belirsizliğin ardından, sıkıntılı olan bir çok konuda, çözüm yerine olayı Af adı altında, dışarı atmakta bulan iktidar…
Acaba neyi niçin ve kimi, nasıl Af edecek? Bunun cevaplarını vatandaş aramaya başladı… Bir taraftan sonu gelmeyen aflar ve bu aflarda bir türlü af edilemeyenler…
Her affın arkasından başlayan yeni Af beklentileri ve bu Aflardan doyamayan, borçlu ve cezalılara…
En önemlisi ise, Af sürekli suçu tekrar eden ve kamuya karşı görevlerini yerine getiremeyenlere yönelik yapılmaktadır.
Oysa yaptığı ticarette ve yaşadığı sistemde hiçbir borç ve ceza bırakmayan, vergisini ödeyen, şerit bile ihlal etmeyen ve hep yolun sağından giden sade vatandaşlara, bu sisteme ve yasalara uymanın hiçbir ödülünü göremiyorlar…
Her Af tan sonra, borçlu, suçlu ve cezalılar ile borçsuz ve cezasız vatandaşlar aynı dereceye ve aynı seviyeye iniyorlar…
Krizleri fırsat bilenler bu tür krizlerde, hemen bir Af peşine düşerler ve bunu siyasilerden koparmaya çalışırlar…
Bence Af edilmesi gerekenler, siyasi düşünce ve inancına göre suçlanan ve düşünce suçlusu olanlar için düşünülmeli ve toplum olarak, herkesin bu Af tan bir fayda görmesi sağlanmalıdır…
Ama Af ve özellikle Vergi Af ı süreklilik arz ettikçe, anlam ve önemi kalmayacağı gibi, faydasının ise istenen seviyede olması beklenemez.
Bu kriz içinde ve bu Darbe sonrası geçirdiğimiz, İdari, İktisadi ve sosyal sarsıntının içinde birde, sayıları milyonu bulan Suriye li sığınmacıların vatandaşlığa alınması…
Buna da akıl erdirmek ve mantıklı bulmak mümkün değildir. Bu yoğun genç ve işsiz nüfusun üzerine birde savaş mağduru, yerinden yurdundan edilmiş ve üzerindeki elbisesinden başka hiçbir şeyinin olmadığı bir milyon işsizin daha, nüfusumuza eklenmesi…
Ekonomik kriz ve bütçe açığının giderilmesi için bir yandan, vergi Af ı ve yeniden yapılandırma ile matrah artırımı, kararını çıkarmaya çalışan, diğer yandan zorunlu sigorta uygulaması ile 45 yaş altında olan tüm çalışanlardan, her ay kesinti yapılarak, bir nevi zorunlu tasarrufa zorlanması….
Bu yokluğun üzerine birde, bir milyon işsiz ve yurtsuz, yuvasız garibanın vatandaşlığa alınarak, onlarında ardından, yeni işsiz ordusunun oluşturulması!...
Nereye gidiyoruz, Ne yapıyoruz, Ne olacağız? Kimse bilmiyor ve kimse hesap soramıyor, soranların ise hemen susturulduğu bir yönetim içindeyiz…
Bu siyasi kafa ve bu siyasi oluşumların pek sağlıklı ve uzun ömürlü olacağını sanmıyorum ve sonuç alınacağına inanmıyorum.
Bir Paranoya siyasi ordusu ile Paranoya bir toplum oluşturarak, herkesin her an gelecek bir tehlike ile korkutularak, Vatan, Bayrak, Din ve İman tehlikede…
Sloganları ile bayraklar ellerde, meydanlarda vatandaşlar sloganlar atarken, devleti yeniden yapılandırmak ve yeniden yönetmeye çalışmak…
Peki bu şekilde hukuksuz ve kanunsuz yapılanlara, her akla gelenin hemen uygulanmaya sokulduğu bir devirde bu yapılanlardan nasıl bir sonuç alınacağını kestirebiliyor musunuz?
Ben söyleyeyim ilerde pişman olacağımız ve maalesef ağır yükleri altında toplum olarak yıkılacağımız bir gelecek ve karanlık bir menfez…
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |