“Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” sözü aslında sağlıklı kafa nın sağlıklı vücutta bulunur anlamına geldiğini iyi kavramak lazım.
Biz vücut olarak yani halkın vücudu ne kadar sağlam ona bakmak lazım, kalp atışından, mide nin sindirmesine, nabız atışından, sindirim sistemine kadar, vücudumuz ve organlarımız ne kadar sağlıklı çalışıyor?..
Aslında son yıllarda güzel, şık ve cicili biçili elbiseler içinde o kadar, güzel ve sağlıklı bir vücut görünümü veriyoruz, herkesin sağlıklı bir vücuda sahip olduğunu sanırsınız…
Bacakları çarpık ve şekilsiz olanlara, özel pantolonlar, ayakları şekilsiz olanlara ortopedik ayakkabılar, şık ve güzel gömlek, tişört ve buluz lar…
Sıra kafaya gelince, takılan gözlükler, dikilen saç telleri, burun estetikleri, kaş ve göz makyajları… Tüm bunlar sağlıksız bir vücudun kamufle edilmesi için çağımız göz oyunlarının eserleri…
İşin gerçeği ise, dökülen ve biçimsiz, sağlıksız ve kullanışsız, obezite ve doyumsuz olan çağımız insanı maalesef, vücudu gibi, beyni de suni fikir ve inançlarla doldurulmuş…
Günümüz,insanı sağlıksız vücudu gibi, sağlıksız kafa ve içindeki beyni ile istediği yöne ve istikamete yönlendirilen, herkes tarafından kullanılan, bir beyin…
Bu gün inandığını kendi beyin faaliyetinin sonucu olmayan bir inanç ile tamamen, montaj ve tamamen ithal fikirlere mahkum olmaktadır.
Tıpkı vücudunu örttüğü kamuflaj elbise ve makyajlar gibi, beyni de onun kendi kişiliğinden uzak ve inancından uzak faaliyetler içinde dir.
Müslüman olduğunu iddia eden bu hastalıklı beyinler, organlarının durumundan farksız bir şekilde hastalıklı bir inanç ile bu dine yaklaşmaktadırlar…
Bu gün siyasilerin siyasetlerine alet ettikleri inançlar yüzünden bu hastalıklı halkı çok güzel bir şekilde kullanabilmektedirler…
Vatan, bayrak, sistem… gibi dini olmayan maddi çıkarların yanına Ezan ve Minare yi getirerek, binlerce hatta on binlerce insanın kanını akıtmaktan geri durmamaktadırlar…
Devlet olmak ve Milli duyguların hakimiyeti için, beyinlere kazıdıkları, birlik ve beraberlik, İslam kardeşliği, Din, İman, Namus gibi değerlerle, hastalıklı halkı kullanan sistem ve onun hizmetkarları, halk sağlığını gün geçtikçe bozmaktadırlar…
Bu gün bu hasta halkın yaptığı, yediği, içtiği ve yaşadığı ile inancın kendisi arasında, Din doktrini arasında dağlar kadar uçurum olmasına rağmen, bu hasta beyin ve kafalarla bunun farkına varamıyorlar…
Din adına soyuyorlar, Din adına öldürüyorlar, Din adına dünyayı zindana çevirip, bizleri cehennem ateşinde yakıyorlar…
Dünyayı cehenneme çevirenlerin, kardeşi kardeşe vurduranların, bunu Din adına yapmaları ve Tekbir getirmelerinin altında hep bu sağlıksız halkın, sağlıksız düşünce ve beyinleri yatmaktadır…
Bu sıkıntı ve bu belaların ortadan kalkması için sağlıklı bir inanç ve sağlıklı beyinlere ihtiyaç vardır. Bu yüzden halk sağlığına çok iş düşmekte ve çok farklı alanlarda koşturması gerekmektedir.