İnanın haber kanallarını açmak ve haber dinlemek istemiyorum artık, tarafsız bir kanal veya muhalif hiçbir kanalı olmayan tek demokratik ülkede yaşıyoruz!
Tüm kanallar hep birlikte canlı olarak, yurt içinde ve dışında önce yüzde seksen süresini cumhurbaşkanına, geri kalan yüzde on başbakan ve on dakikasını ise yine diğer bakanların haberi ile tamamlamaktalar…
Haberlerin konusu ise, genellikle darbe ve darbe sonrası olaylar, FETÖ ve arkasından gelen sınır ötesi, ordu kahramanlıkları ile düzeltilmeye çalışılan ordu nun moral faaliyetleri…
En sonda ise şehit cenazeleri ve şehit ailelerinin dramatik görüntüleri…
Sanki bu ülkede hiç sorunu olan insan yaşamıyor ve sanki her kurum ve kuruluş tam takır çalışır vaziyette, her iş yolunda gidiyormuş gibi…
Muhalefet hiç yok, karşı görüş ve düşünce, mümkün değil, ekonomi, eğitim, siyaset, bilim, düşünce, yaşam, sosyal, açlık, yoksulluk, işsizlik…
Hiçbir sorunu, problemi, olmayan bir ülkenin insanı olarak, hayretler içinde bu halkı izliyorum, herkesin gündemini tam olarak işgal eden bu algı, nereye kadar!?
Geçen gün Diyarbakır konuşmasında başbakanı izlerken, bu halk ile nasıl alay edildiğini ve bu halk ne kadar küçük görüldüğünü anladım…
Alay edercesine halkı aldatmaya yönelik bu konuşmayı halk heyecanla alkışlarken, başbakan da bıyık altında gülüyor ve sağa sola saldırarak, hakaretvari konuşmalarını sürdürüyor…
O konuştuğu gün sınırda onun üzerinde şehit cenazesi var, tüm bölgede çatışmalar tüm sıcaklığı ile devam ederken, Çözüm süreci yok, çözüm halktır diyerek, alay ediyordu…
Oysa halk çözümden yana ve ateşin kesilmesinden yana, halk kan dökülmesini ve sınır ötesinde can ve mal kaybının olmasını istemiyor…
Kim dinler halkı!.. Halkın canı çıksın yeter ki siyasiler, alkış alsın, yeter ki onlar mutlu olsun.
Başbakanın sözde Güneydoğu için teşvik ve destek programına bakılınca, zannedeceksin ki tüm insanlarımız kalkınacak, her tarafa fabrikalar ve istihdam alanları açılacak, her yer şantiyeye dönüşecek, herkesin cebi para ile dolacak, herkes, iş ve aş sahibi olacak!
Ne arar, ne mümkün bu iktidar hangi paketinde bu halkı düşünerek, kararlar almış ve uygulamış, hep silah, bomba, uçak ve helikopter ve cezaevleri yatırımları…
İşadamlarına sesleniyor gelin yatırım yapın sizi biz koruyacağız ve size kredi vereceğiz… İyi de siz karakolların etrafındaki bariyerler gibi, fabrika ve tesislerin etrafına, kaleler mi yapacaksınız…
Aynı gün Bitlis tünelinde yakılan 6 tır gibi onların yanan enkazını mı toplayacaksınız, yoksa kapanan yollarda, insanları helikopterlerle mi kurtaracaksınız?
Tanklar ve TOMA larla bu bölgeye fabrikalar getiremezsiniz, bu bölgeyi Jandarma ve polis ile koruyamazsınız, bu bölgeyi, barış ve sorunları çözerek kalkındırabilirsiniz…
Bu bölge insanının evini başına yıkarak, TOKİ nin kredi faizine mahkum ederek, onu konut sahibi yapamazsınız…
Bu bölgede yapacağınız, yol, köprü, baraj ve hastaneleri on yıllık kalkınma planları çerçevesinde planlarken, bir nimetmiş gibi sunarak, aldatmayın…
Yeter ki teröre bulaşmayın diyorsunuz, o zaman terörün önünü kesin ve insanların terörist olmasını önleyin, bölge insanının aklı ile oynamayın onu aldatmayın, ona karşı dürüst olun, onun hak ve taleplerini dinleyerek ona göre çözün…
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |