Dün açıklandığı gibi, Eylül ayı Enflasyonu beklenin altında çıktı ve bu sonuca sevinenler oldu. Oysa bu düşüş pek hayra yor5umlanacak bir düşüş değil.
Yapılan açıklamada: “ Eylül ayı enflasyon rakamları açıklandı. Tüketici fiyatları Eylül ayında yüzde 0.18 arttı, yıllık enflasyon yüzde 7.28. Beklenti yüzde 8 olması yönündeydi.
TÜFE’de 2016 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,18, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 4,72, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,28 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 7,92 artış gerçekleşti.
Ana harcama grupları itibariyle 2016 yılı Eylül ayında endekste yer alan gruplardan gıda ve alkolsüz içeceklerde %0,70 ve eğlence ve kültürde %0,43 düşüş gerçekleşti.”
Bu tabloya bakılınca enflasyonun ilk kez gıda ve giyim dışında bir kalemde meydana gelen artış dışında tüm temel tüketim ihtiyaçlarında düşüşe geçtiği…
Bunun nedeni ise ekonomideki daralma, siyasi kriz ve belirsizlik ile tüketici güven endeksinin düşüşünden kaynaklandığı tahmin ediliyor.
Para ve özellikle nakit darlığı, devlet yatırımlarının durdurulması, ödeneklerin kısılması, kaynakların tükenmesinden, kaynaklanmaktadır.
Devlet piyasadan çekilince, ağır bir sosyal, siyasal ve ekonomik kriz yaşanırken, tüketicinin, bu ortamda, harcama yapması veya ihtiyaçlarını normal şartlara göre karşılaması beklenemez.
Talebin olmadığı temel tüketim ve ihtiyaç maddelerinde, fiyat yükselmesi veya enflasyon olması mümkün değildir.
Kısacası durgunluğa geçen ekonomide, stagflasyon beklentisinin yüksek olacağı bir gerçektir. Bu ortamda, kapanan iş yerleri, satılamayan tüketim maddeleri ile durgunluğa giren ekonomiye yeniden can vermek için, devletin piyasaya tüketici olarak girmesi beklenir.
Oysa devlet dört bir yanda sürdürülen dış ve yurt genelinde sürdürülen iç savaş, siyasal krizler ve yönetilemeyen, devlet yapısı ile ekonomik piyasaya müdahale etmesi beklenemez…
Bu ekonomik gerçekleri çok güzel şekilde tahlil eden ekonomi yazarı Erdal Sağlam: Mehmet Şimşek, “Türkiye 2017 de hızlı bir şekilde zemin kazanacak, tekrara bir çıkış yaşayacak”
Açıklamasına karşılık, Sağlam; Tam da uluslararası ekonomi çevrelerinin 2017 yılının tüm dünya ekonomisi için iniş, çıkışların yaşanacağı, geçiş dönemi sancılarının büyüyeceği, büyük ülkelerdeki seçimler nedeniyle, ekonominin savsaklanacağı, bir yıl olacağı yorumları yapılırken…
Küresel gelişmeler hala belirleyici iken bunları söylemek hayli güç. Turizm deki sıkıntı ekonomiyi 1 puan geriletmiş ise ve bunun siyasal yapıdan kaynaklandığını iddia ediliyorsa bunun, tekrar yaşanmayacağı ne malum.
Şimşek, tarımsal yapıdan kaynaklanan, geçen yıla göre performans düşüklüğü, bir etkileşim olduğunu ifade ederken, Sağlam: Türkiye de Tarım, hala doğayla belirlenen bir alan…
Şimşek; 15 Temmuz darbe girişiminin etkili olduğunu söylüyor, buna Sağlam ın cevabı ise; Büyümede ki sıkıntı daha önce belirginleşmişti, 15 Temmuz darbe girişimi ile yeni sıkıntılar baş gösterdi. Bu sıkıntılar 4. Çeyrekte daha da belirginleşecektir.
Hala el koymalar, işten çıkarmalar, tutuklamalar devam ediyor, alışveriş bu uygulamalardan fazlası ile etkileniyor.
Bu kargaşanın yılın sonuna kadar devam etmesi bekleniyor, sorunun yönetilemediği açık. İşte bir ekonomi yazarının gözü ile Mehmet Şimşek in tahminlerinin altüst edildiği reel veriler.
Bu yüzden iş, aş, para, yatırım ve can, mal güvenliğinin olmadığı bir ülkede, alışverişin olması ve enflasyonun yükselmesi mümkün olur mu?