Tüm toplumun ağız birliği yaptığı ve herkesin beklediği tablo gerçekleşti! Cumhurbaşkanı’nın konuşma tarzı, onun yüksek beklentileri ve ben merkeziyetçi tavırları ile kendi çevresindeki suçluları koruması, tüm toplum tarafından kırmızı kartla cezalandırıldı.
Bu cezanın topluma yansımaları ise hiç hesaba katılmamıştı. Çünkü bundan sonra olacakların faturasını maalesef vatandaş ödeyecektir.
Her zaman olduğu gibi filler tepişirken çimenler ezilmeye mahkumdur. Özellikle yapılacak bir koalisyon hükümetinde, AKP’nin ortağı kim olursa olsun, mutlaka birkaç kurum bu yeni ortağın kontrolüne bırakılacaktır ve 12 yıllık sistem bu kurumlarda sil baştan değişecektir.
Örneğin bir Milli Eğitim, bir Sağlık Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı’nın el değiştirerek, farklı parti ve farklı düşüncenin eline geçtiğini düşünelim.
Kurulan sistem değişecek, üstten en alta kadar tüm yetkili kişiler değişerek, onların uzantılarına kadar inilecektir.
Bu kurum ve kuruluşlardaki memurlardan, bunların dışarıdaki sivil toplum örgütlerine kadar farklı güçlerin eline geçecektir.
Bir örnek üzerinden yoğunlaşalım ve tabloyu hayal edelim işin vahameti o zaman anlaşılacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı ile işe başlasak: Müsteşarlardan, Genel Müdürlere, İl Müdürleri'nden, Şube Müdürlerine ve sonunda memur sendikalarına kadar hemen hemen her şey etkilenecek ve hepsi değişecektir.
Milli Eğitim’den en fazla toplumun etkilendiği bir kurumdur. Öncelikle daha iki yıl önce değiştirilen eğitim sistemi, sınav sistemi ve yönetim sisteminde sil baştan bir farklı sistemin getirilmesi, çoluk çocuk, kadın erkek, işçi, patron herkesi derinden etkileyecektir.
Bu sonuca göre dershanelerin durumu, çok büyük bir belirsizlik teşkil ediyor ve dershane sahipleri bu yıl içinde harcadıkları milyonlarca lira ile dershanelerini okula çevirerek yeni yılda öğrenci beklerlerken, aniden bu büyük sistem değişikliği ile şimdiden düşünceye kapıldılar ve endişeli bir bekleyiş içindedirler.
Acaba bu bakanlık değişir mi? Acaba dershane sistemine geri dönülür mü? Acaba bu yatırım ve harcamalarımız göz önünde bulundurulur mu?
Bu sorular uzadıkça uzuyor dershane sahiplerinin kafasında.
Ama çaresiz bir bekleyiş içinde beklemekten ve acı sonucu görmekten başka çareleri yok. Bu halkın iradesi ve AKP’nin tavrının sonucuydu…
Haydi bir de İçişleri Bakanlığı tarafından işi hayal edelim ve bu bakanlıktaki önemli kurum olan Polis teşkilatındaki olası senaryoları gözden geçirelim.
Daha düne kadar, amir ve müdürlerinin koluna kelepçe geçiren ve onları görevden alan bugün ki idarecilerin başına gelecekleri varın siz düşünün.
Yeniden bu kadar kişi göreve gelecek ve yeniden eski sisteme dönülecek, bugün idareci olan polisler yarın tekrar, farklı alt hizmetlerde görevlendirilmelerini varın siz düşünün.
Güvenlik toplum için çok önemli bir kurum, bu kurumda zafiyet ve huzursuzluk tüm toplumu derinden etkileyecektir.
Huzursuzluk toplumun içindeki güvenlik zafiyetini etkileyecek, sokakta cinayetlerden, uyuşturucudan, hırsızlardan… Suç ve suçludan geçilmeyecektir. Emniyete düşen kişilere siyasi ve düşünce yönü ile yaklaşılarak, adam kayırmalar farklı bir alana çekilecektir. Kısacası tam bir kaos ortamı olacak bu koalisyonlar dönemi.