Seçimlerden sonra ortaya çıkan meclis tablosuna göre partiler koalisyon arayışları içinde ve herkes farklı senaryolar kurarken ben bunun tam tersini düşünüyorum.
Benim kafamdaki senaryoya göre AKP ve onun daha önce genel başkanlığını yapan Cumhurbaşkanı, bu kadar kolay ve bu kadar rahat bir şekilde saltanatı bırakmayacaktır.
Onu iyi tanıyanlar ve onun yakınında olan insanlar, onun ne kadar inatçı ve hırslı biri olduğunu anlatırlar.
Zaten bu işin doğasında olan ve olması gereken bir davranış olur. 12 yıllık sistemde sözde yaptıkları reformlarla yeniden oluşturmaya başladıkları AKP sisteminde, geriye dönülmez köprüler atılmış ve vazgeçilmez yapılaşmalara gidilmiştir.
AKP artık sistemin içinde bir sektör oluşturmuş ve bu sektöre göre toplumun büyük bir kesimi yolunu çizmiştir.
Bu yapılanma; hem ekonomik, hem siyasi, hem güvenlik ve hem de yargı gibi temel taşların yerinden oynamasına neden olmuştur.
Kemalist Laik Sistem yerine seküler bir yapı getiren AKP, kendi inanç ve yaşam tarzı ile artık geri dönülmez bir yapı oluşturmuştur.
Uzun süre iktidardan ve devlet yönetmekten uzak kalan bugünkü muhalefet partilerinin hala muhalefet olmaları zaten bir gerçek. Bugün iktidara gelme hevesi içinde olan bu partilerin, zaten bir varlık gösteremediği ortada.
Ancak bir şekilde bu sistemin eski partileri ile koalisyona girebilir. Oda dışarıdan destek ve yönetimde söz sahibi olma şartı ile…
Bugün iktidara ortak olma heves ve beklentisi içinde olan tüm partilerin bu iktidara ortak olmaları halinde, oluşturulmuş olan yapıya müdahale etmelerine AKP tarafından müsaade edilmeyeceğine inanıyorum.
Bu yüzden son dakikaya kadar muhalefet partileri veya azınlık olan partilerle, hükümet kuruyormuş gibi davranacak olan AKP, en sonunda bu partilere gol atacaktır.
Kendi sistemini koruma adına ve kimseye elletmeme adına farklı bir senaryo ile yalnız başına hükümeti kurarak, devleti yöneteceğine inanıyorum.
İsterse meclisi kilitleme operasyonu, isterse buna politik ayak oyunları deyin. Sonuçta bu iktidar kurduğu sistemi kimseye elletmeyecektir.
İçişleri Bakanlığını kaptırsa paralelcilerin gelmesinden ve güvenliklerinin tehlikeye girmesinden korkarlar.
Adalet Bakanlığını kaptırsalar, anayasa ve HSYK gibi bir gücü kaybederek, partilerinin kapanması ve hatta yasal olarak cezaevini bile boylamaktan korkarlar.
Milli Eğitim Bakanlığını kaptırsalar; bu sefer yeni eğitim sisteminin yıkılması, dershanelerin yeniden açılması ve okullarının kapatılarak, ilahiyatların zarar görmesini göze alamazlar.
Yani bir taraftan Paralel Yapı tehlikesi, bir taraftan Ergenekoncuların tekrar etkin hale gelmesi ve bir diğer taraftan ise Kemalist Laik sistemin tepelerine vurmasından korkacakları için meclisi kitler, var olan 12 Eylül yasaları ile idare eder veya bürokrasi ile bu süreci yönetmeye çalışırlar…
Zaten hangi bakanlığı başka partiye verseler bu bakanlıktaki bürokrasiyi kaybedeceklerinden korkacakları için bunu göze alamazlar. Bu yüzden Koalisyon bahane zaman kazanma şahane… Sonuçta AKP bu ülkenin yönetimini kimseye kaptırmamak için kelleleri pahasına dahi olsa bir son dakika hareketine girişeceklerine inanıyorum.
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |