Suriye iç savaşı tüm hızıyla sürerken, IŞİD’in ilerlemesi de her alanda sürüyor. Irak ve Suriye’nin yanı sıra, tüm Ortadoğu ülkelerine yayılan IŞİD’in başa çıkamadığı tek güç YPG güçleri ve onlara karşı her cephede geriliyor.
Son olarak işgal ettiği Tel Abyad kasabasında IŞİD güçlerinin işgali ve iki gün sonra bırakıp kaçmaları doğrusu çok dikkat çekici olaylara sahne oldu.
Önce sınıra yığılan kasaba halkı, ardından sınıra kadar gelerek Türk basın mensuplarına poz veren IŞİD militanları ve Türk askerlerine teslim olan IŞİD militanları…
Ardından ellerini kollarını adeta sallarcasına şehre giren YPG ve ÖSO güçleri. Daha sonra sınıra asılan bayraklar ve kasabada meydana gelen patlamalar…
Ardından Türk siyasilerden gelen eleştiriler; Neymiş efendim Arap ve Türkmen aileleri YPG güçleri tarafından dışarı çıkartılarak kasaba boşaltılıyormuş, diğer iddiaları ise hükümet sözcüsü Arınç şöyle açıkladı: “Evet, biz bu bombardımanlara bazı ülkeler gibi katılmadık. Kendimizce çok haklı sebeplerimiz de var. Ama bazı yerlerin kullandırılması dolayısıyla onlara belki bir takım imkanlar temin edilmiş olabilir, karşılıklı anlaşma içerisinde. Onlar, IŞİD'e karşı bunu yapıyorlardı. Bu kez dediğiniz gibi bombalanan yerlerden insanların bir şekilde etnik temizliğe, PYD ve YPG tarafından ve IŞİD tarafından, garip ilişkiler ve ittifaklar bunlar ama Suriye'nin kuzeyinde yaşanan gelişmeler, böyle bir sürülmenin, oraları temizlemenin, oraya başka unsurları doldurmanın ve kantonları bir araya getirecek bir formül üzerinde çalışma yapıldığının biz işaretlerini görüyoruz.”
Yani Türk hükümeti olup bitenlerden kaygılı ve sonuçlarından endişeli görünüyor. Kendi hesabının tutmadığı Suriye’de bir kuşatma ile karşı karşıya kalacağından korkmaktadır.
Şimdi benim kanaatime göre bu bölgede koalisyon güçleri ile anlaşamayan AKP Hükümeti IŞİD ile bir gizli anlaşma yoluna giderek, Kantonların birleşmesinin önlenmesi için elinden geleni yapacaktır.
Bu planın devreye alınması halinde sınıra birçok mültecinin akın ederek, yeni bir mülteci krizinin yaşanması ve bu mültecilerin sınır dışında güvenli bir bölgeye yerleştirilmesinin dayatılarak, Kantonların güvenli bir bölge ile Türk askerlerinin kontrolüne bırakılması, planı ile amaçlarına ulaşmayı planlayabilirler.
Bunun için yeni bir kriz ve yeni huzursuzluklara hazır olmayı gerektiriyor. Kantonlara doğru yapılacak bir hareketin içerde neye mal olacağını kimse tahmin edemez.
Olaylar çığırından çıktığı zaman, içerdeki kaos ortamını tahmin bile edemiyorum. Bu aralar iktidar, baskın bir seçim ve yeniden hakimiyetini sağlamak için farklı bir çılgınlığa girişebilir!
Bunu faturasının ise ağır olacağı ve bölge halkının yanı sıra, tüm bölgeyi ülkenin genelini saracağına inanıyorum.
Bunun hesabını AK Parti iktidarının verebileceğini ve bu yükün altından kalkabileceğini sanmıyorum.
Tel Abyad sonun başlangıcı olabilir. Asılan bayraklar, teslim olan militanlar, kurulan planlar ve yapılan hesaplarla, Tel Abyad yeni bir çatışma alanı ve Kobane gibi yeni bir hayalet kent olma yolunda görünüyor.
Zaten sırıtan IŞİD militanlarının silahlarını bırakarak, güvenli liman olarak koştukları Türk Askerleri’nin onlara güven vermesi, hepimizi endişelendirmişti.
Türkmen ve Arap nüfus yoğunluğu olan bu kasabaya YPG ve ÖSO güçlerinin girmesi ise Türk güçlerini endişelendirmiştir.
Sonuçta bunun bir hesaplaşmaya dönüşmesi ve fiilen TSK’nın bölgeye girmesi işte o zaman gerçek endişe kaynağımızı oluşturacaktır. Dikkatli ve çok ince hesaplı olmak lazım.
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |