Çanakkale Savaşı ve onun kahramanlıklarına diyecek yok. O savaşta gerçekten Müslüman bir Osmanlı halkı dişi ve tırnağı ile savaş vermiş, imkansızı başarmış ve bir çok destanlar yazmıştır.
Olağanüstü güçlerden, örnek insani davranışlardan tutun, duygusal aşklara kadar her türlü destan ve hikayelerin yer aldığı bu savaş, maalesef bir imparatorluğun sonunun getirildiği, sonuç itibariyle bir kültürün yok edilerek, yerine batı kültürünün konulduğu büyük bir devrime neden olmuştur.
Devrimin bugün için bir hezimet ve büyük bir kayıp olduğunu söyleyenler vardır… Gerçekten Çanakkale Savaşı ile tükenen, yetişmiş insan nesli yerine, batı hegemonyası ile yetişen, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Osmanlı’yı ortadan kaldırma, çabalarını hızlandırmıştır.
Beyin, deneyim, inanç ve iman ile yetişmiş birçok insanını Çanakkale’de kahramanca yok eden bu ulus, savaş sonrası yönetim boşluğundan faydalanan, batıcı fikirlerin ülkenin batılı devletlerin idaresine bırakılmasına göz yumarak, savaş ve kahramanlık sonrası, hezimetin yaşanmasına neden olmuşlardır.
Bu tezleri doğrulayan güzel bir yazıdan alıntı yapmak istiyorum:
“ Son yıllarda her Mart ayında furya halinde bir Çanakkale hamasetine tanık oluyoruz. Bu yıl da aynı durum yaşanıyor. Çanakkale Savaşı'ndan her yerde övgülerle söz ediliyor, Çanakkale'nin ne büyük bir kahramanlık eseri olduğu, bağımsızlık sembolü olduğu propagandası yapılıyor. Bütün bu propagandaların İslami argümanlara da yer verilerek yapılması ise işin cabası.
Peki Çanakkale hakikaten bir destan mıdır, bağımsızlık sembolü bir zafer midir?
600 yıllık bir devleti 10 yıl içinde tükenişe götüren darbeci İttihat ve Terakki kadrosunun, ayakta durmakta zorlanan Osmanlı'yı alavere dalaverelerle dahil ettikleri birinci emperyalist paylaşım savaşının bir parçası olan Çanakkale Savaşı, ilk bakışta zafer gibi görünse de sonuçları itibariyle Osmanlı'nın sonunu getiren bir hezimet savaşı olmuştur.
Avrupa'daki savaşlarda köşeye sıkışan ve büyük kayıplar veren Almanya'nın, savaşı yayarak ordusunu rahatlatma stratejisinin parçası olarak gördüğü ve o şekilde kurguladığı Çanakkale Savaşı sonucunda, Osmanlı'nın geleceğini teşkil eden eğitimli bir nesil yok edilmiştir.
Böylece bir anlamda Batıda eğitim görmüş subay kadrolara yer açılmış, fırsat doğmuştur. Çanakkale Savaşı Osmanlı'nın yetişmiş insan potansiyeli ve zaten kısıtlı olan maddi imkânlarını tüketmiş, Osmanlı'nın tabutuna çivi çakan bir gelişme olmuştur.
Çanakkale Savaşları sırasında bunun farkına varıp, Almanlar için savaşıldığını söyleyen subaylar geri plana çekilmiş, Alman generaller savaşın uzaması ve İngiliz-Fransız koalisyonunun daha fazla yıpranıp Batı cephesindeki güçlerinin bölünmesine yönelik taktikler uygulamışlardır.
Kısacası Çanakkale, emperyalizmin çıkarları uğrunda Müslüman bir halkın ateşe atılması, çocuklarının kurban edilmesi, geleceğinin karartılması sonucunu doğurmuştur. Yani Çanakkale asla bir zafer değil, tam anlamıyla bir İttihatçı ihaneti ve hezimettir”
İşte yazımın başında belirttiğim hezimetin nedeni bu sonuçlara bağlayan ciddi bir kesim, bu savaşın kahramanlarına ve bu savaşta kan döken vatan evlatlarına bir ihanet olarak gördükleri, halifeliğin kaldırılması ve Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihe gömülmesi ile İslam ve Müslümanlığın kaldırılması çabalarına yol açtığı için hezimet olarak görülmektedir. Bu savaşın sonucu…
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |