İnsanoğlu her zaman yaratıcısını aklına getirmesi ve anması gerekir, ona vücut veren, sağlık ve afiyet veren ve birçok nimeti onun emrine koyan Allah…
Yalnız sıkıntılarda ve başı dara girdiğinde, ona imdadını getirip yardım dilemesi, Allah için pek değerli bir yöneliş ve yakarış değildir…
Oysa bize zorlukları ve tehlikeyi verdiği gibi, bizi bunlardan kurtardığı gibi, bize bolluk ve nimet, başarı ve güzellikler verdiğinde de onu anmamız ve yüceltmemiz gerekiyor…
Allah bir başarı anında, güzel bir çocuk doğduğu anda, güzel bir eşle birlikte olunduğu anda, güzel bir tatilde eğlenildiği anda, güzel bir yemeğe oturulduğu anda…
Kısacası adrenalin in yükseldiği an, heyecan dorukta olduğu an ve başarının doruğunda olduğun an, bu nimetlerin ve bu başarının sırrı olan ve sahibi olan Allah ı yüceltmek ve anmak gerekir.
Denizin ortasında, dev gibi dalgaların arasında boğuşurken, Kanser hastalığının pençesinde kıvranırken, o zaman Allah tan yardım istemek ve onu anmak, yeterli değildir.
Bu isteği ile ilgili Allah ayet i kerimde: “ Ey insan! Seni yaratan, sonra şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?” İnfitar: 82/5-8
İşte insanı aldatan Dünya zevk ve nimetlerine sahip olunduğu andır, bu anda da Allah ı anmak ve zikir etmek çok önemlidir.
Ne mutlu o insanlara ki, başarının ve güzel şeylerin içinde, mutluluğun doruğunda iken, bu nimetlerin sahibine şükretmesini bilene…
Biz hep unuturuz, büyük bir servet ve büyük bir imkan sahibi olunca, sağlık ve afiyette, karnımız tok ve sırtımız pek iken, etrafımızda çoluk çocuğumuz, eş dostumuz var iken…
Yüce Allah tan bu başarı ve nimetlerin geldiğini unutur, kendi başarı ve kabiliyetimizmiş gibi algılar ve gaflet içine düşeriz.
İşte Allah soruyor, seni Rabbine karşı ne aldattı? Zevk sefa ve güç kuvvet mi? Bunlar mı seni aldatı, beni sana unutturdu…
Günün hadisini ise şöyle belirledim: “ Kim İlim öğrenmek için yola çıkarsa Allah onu cennete giden yolu kolaylaştırır.”
İlim ve öğrenmenin İslam dininde ve özellikle Allah ın yanında ne kadar değerli olduğu ve bu yolda sabır sebat gösterenlerin, ne kadar büyük armağanlarla ödüllendirileceği, Kuran da ve Hadislerin
bir çoğunda yer almaktadır…
Çünkü İslam dini, Allah ın emir ve yasakları, ancak onu tanıyan ve bilenler için anlamlı ve değerlidir. Bu yüzden Allah muhatap olarak bilenleri almakta ve sorumlulukları bilenlere yüklemektedir…
Bilmek için ise ilim
sahibi olmak ve bu konuda yeterince ilim sel derinliğe sahip olmakla, Allah ı daha iyi tanımak ve onu bilmek mümkündür…
Çünkü Allah İnsanlar onu tanısın ve daha iyi anlasınlar diye, Kuran gibi yüce bir ilim ve bilim, aynı zamanda, tarih ve sosyal hayata hakim bir anayasa kitabı göndererek, okuyup ondan faydalanmalarını, ilim adamlarının ise buna rehberlik yapmalarını istemiştir…
Allah sürekli Kuran da ey ilim sahipleri, ey bilenler ve ey akıl sahipleri diye hitap etmektedir, yani ilim sahiplerini muhatap almaktadır…
Bu yolda eziyet görerek, sıkıntı çekenlere ise Allah bir çok mükafat ve armağanlarla onları ödüllendirmektedir.
Onu tanırsan ondan korkarsın, onu bilirsen onu sever ve sayarsın, bilmediğin bir şeye karşı ise kör ve sağırsın!
Son olarak özlü bir Dua ile yazımı bitirmek isterim:” Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’ in ümmetine rahmet eyle, şerefini yücelt (Bereket ver) İbrahim’e ve İbrahim’in ümmetine verdiğin
( Rahmet ettiğin) gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.”
