USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Basın bayramı…

25-07-2017

24 Temmuz Pazartesi günü Basın bayramı olarak kutlandı ve kutlanıyor, ama bu gün nedeniyle bayram eden basın mensubu olduğuna inanmıyorum…
Sözde basın üzerinden sansürün kaldırılış yıldönümü olan 24 Temmuz 2017 maalesef tüm şiddeti ile basına sansürün uygulandığı bir dönem!
Bunu geçelim sansür ve basın özgürlüğü nü tartışmaya gerek yok, aynı gün bir ulusal gazetenin çalışanlarının mahkemesi idi ve bu mahkemeyi izleyenlerin açık ifadeleri ortada…
Bu gün binlerce gazeteci ya gözaltında veya cezaevlerinde, ya dağ başında ya sınır dışında, ya susturulmuş veya dövülmüş, silik vaziyette…
Bunların tek suçu teslimiyetçi ve biat çı bir zihniyetle yaklaşım göstermemeleri, sistemin uygulamalarına sessiz kalmamaları…
Haydi bunları geçelim, diğer bir gurup ise gazetesi kapanmış, TV si satılmış, radyosu susturulmuş, kısaca tamamen susturulan ve neden susturulduğunu bilmeyen, kendisi özgür gazetesi esir olanlar…
Bunların yanı sıra bir diğer gurup var ki bunlarda, hiçbir tarafa taraf olmayan ama hep ortada kalan her gücün ve iktidarın nimetlerinden faydalanmayan, tabiri caiz ise sürünen gazeteciler…
İşte bunlar bu basın bayramı nedeniyle, vali bey in masasında kahvaltı yaparlarken, maalesef hak sözü ve doğru haberleri doğru mecliste dile getiremeyen, sürünen  gazeteciler…
Bazıları her ne kadar Basın İlan Kurumunun birkaç ilanı ile zar zor ayakta duruyorsa da, bir çoğu adeta ekonomik kriz içinde, onun bunun kapısında, bir abonelik için tabiri caiz ise dilenen gazeteciler…
 Son günlerde çeşitli kurum ve kuruluş idarecileri artık bu gazeteciler takımını hiçbir şekilde saymadıkları için, kurum aboneliklerini bile iptal ederek, alay edercesine gazetecilere randevu bile vermekten çekiniyorlar…
Valilik, Belediye, İl Özel İdare… Diğer çeşitli kurum ve kuruluşların tamamı maalesef gazeteci denilince görüşme taleplerini hiç dikkate almıyorlar…
120 üyeli bir gazeteciler derneğinin bile, bir çok kapıda aylarca randevu alamaması, hiç ciddiye alınmaması, bu basın bayramında düşündürücü olan en önemli bir konu olması gerekir.
Ne hale geldik, ne duruma düştük ve ne kadar değersiz olduğumuzu hiç olmazsa bu bayramda anlayıp, düşünme imkanı bulalım… 
Herkesin kıymeti ve değeri kendi elindedir derlerdi büyüklerimiz ve ak sakallılarımız, duayen dediğimiz meslektaşlarımız…
Şimdi bu halimiz ve bu ahvalimizi bizler gözden geçirelim, bu olumsuz duruma bir çare bulalım, şapkamızı önümüze koyarak, kendimizi sorgulayalım… 
Mesleğe yeni girenler ve gireceklere örnek olacak tavır ve davranışlar ile siyasilere ve bürokrasiye karşı dik duracak onurlu tavırları sergileyelim.
Halk gazeteciliği yaparak, Yurttaşların yanında ve onların sorunlarında tercüman olalım, İlanların sonu geldiği gibi, abonelerinde biteceğini bilelim…
Birkaç kuruş için kalemlerimizi satmayalım, bir aferin için arkadaşlarımızı ve meslektaşlarımızı arkadan hançerlemeyelim… 
Birlik beraberlik içinde, onurlu ve vakarlı duruşumuz sergileyelim, hakim ve idarecilerin meclisinde hak sözü söyleyelim.
Bir birimiz sevelim, tüm günlerimizi 24 Temmuz basın bayramına çevirelim…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?