USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Beşiktaş, Halep…

14-12-2016

Gündemimiz terör ve gündemden, gözden kaçırılan acı gerçeklerimiz olan, içine girdiğimiz ekonomik kriz, bozulan ekonomik dengeler…
Beşiktaş saldırısı ile gündeme gelen ve gündemdeki yerini daha da güçlendiren terörizm tehlikesi ve gelişen düşmanca duygular ile kabarana milli ve dini duygularla, toplumun kontrol altına alınması…
 Bunun hemen sonrasında, yurt genelinde siyasi faaliyet gösteren sivil ve siyasi kişilerden 600 e yakın kişinin göz altına alınmasına karşı hakim olan sessizlik!
Hemen terör lanetlenirken, hem mecliste, hem de özellikle batı illerinde, HDP ye ve onun siyasilerine yönelik şiddet ve baskı…
Mecliste vekiller susturulup yenileri gözaltına alınırken, il teşkilatlarına( Konya) saldırı yapılması, ortamın ayrışmaya doğru gittiğinin habercisi…
Milli birlik ve beraberlik sloganları atılırken, bu coğrafyanın en kadim halkına karşı bir tepkinin oluşturulmaya çalışması özellikle siyasilerin hesabına geldiği görülüyor…
Çünkü milli birlik ve beraberlik oluşturmaya çalışan siyasiler meclisteki üçüncü parti olan HDP ile bir araya gelmeyi başaramamışlar veya bunu sağlamayı hiç düşünmüyorlar!
Bu ülkede terörden en fazla etkilenen, tüm Türkiye halkı gibi, Kürtler en fazla etkilenen kesimdir, onlarda terörü lanetliyor ve hiçbir zaman, terörü desteklemez ve bunun hiçbir insana yönelik olmasını temenni etmezler…
Türkler kadar, Araplar, Kürtler, Lazlar ve Çerkezlerle hep birlikte milli birliği sağlamalıyız, tüm insanlığa zarar veren terörün sona ermesi için içerde ve dışarda gündem oluşturmak için değil, terörü bitirmek amacıyla çabalamamız gerekir…
Şimdi siyasilerin yanlışları ve yanlış politikaları yüzünden, içerde bombalar hepimizin yüreğini yakarken, dışarda, sınırlarımızın dışında, insanlık dramı ile gündem biraz daha oraya doğru kaydırılmaktadır…
Dün Beşiktaş katliamı ile Şehitolan 44 insanımızın, gündemin sıcak yerinde dururken, medya bu güne kadar, sürdürülen ve siyasilerin yanlış politikaları sonucu katliam yaşayan, Halep teki insanlık dramına, dikkatleri çekmeye çalışarak, gerçek gündemimizi dış olaylara bağlayarak, siyasileri masum
Ve barış yanlısı göstermeye çalışıyor…
Oysa yıllardır süren bu katliamın müsebbipleri, bu gün barış arayışında olan liderler değil mi, bu yanlış politikaları sonucu bizleri de ekonomik kriz ile terbiye etmeye başladıkları görülmüyor mu? 
En son patlayan Gazeteci Yazar Hüsnü Mahalli gözaltına alınarak, bazı gerçekleri vurgulu olarak dile getirmesinin karşılığında, gözaltına alınmadı mı?
Neden gerçekleri görenler, söyleyenler ve haykıranların tamamı gözaltına alınıp tutuklanıyor? Neden muhalif sesler susturuluyor? Neden tek ses ve tek görüşlü bir dünya ya mahkum oluyoruz…
Bizim gerçek gündemimiz aslında her geçen gün ıssızlaşan AVM ler, satılamayan konutlar, susturulan tekstil atölyeleri, kapı önüne bırakılan işsizler olmalı…
Bizim gerçek gündemimiz dikiş tutturmayan ekonomik politikalar, durdurulamayan döviz yükselişi, faiz ve kapanan iş yerleri iflas eden iş adamları olmalı…
Bu gidişle bu suni gündem ve olmayan savaşlara mahkum edişimizin sonucunda, bozulan ekonomik yapımız ve gün geçtikçe yoksullaşmamız olmalı…
Kısa süre sonra bu kötü ekonominin sonucu, maalesef bizler, açlık ve yoksulluk nedeniyle, bu coğrafyadan göç etmek ve Avrupa nın kapısına dayanmak zorunda kalacağız…
Bizler ve çocuklarımız bu bozuk ekonomi sonucu maalesef, vatansızlar topluluğuna katılacak ve toplama kamplarına mahkum olacağız… 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?