USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bilimsel ve Akademik seviye…

06-12-2017

Son günlerde sosyal medyada tartışılan bir tez konusu doğrusu dikkatimi çekti ve genellikle yüksek öğretimin içinde olduğu acı gerçekleri tüm çıplaklığı ile sergilemesi açısından önemli…
Bu gün çok ciddi üniversitelerden tutun, taşrada veya Anadolulunun en ücra köşelerine kadar Akademik tez ve yayın çalışmalarının ne kadar siyasi ve kişisel olduğunu herkes biliyor…
Ismarlama akademik unvanlar, para karşılığı satılan diplomalar ve siyasi baskı ile yapılan sözde tez ve unvanlar…
Akademik seviyenin düşüklüğü bu gün akademik camianın içinde olduğu durum gözler önüne sermektedir.
Öncelikle sosyal medya da dolaşan tez örneğini sizlerle paylaşmak istiyorum ve son yıllarda en yakınımız, Batman Üniversitesinde, bazı akademik unvanların ne şekilde ve ne kadar hakkaniyetle verildiğinin mercek altına alınmasına sözü getirmek isterim…
Bundan önceki Rektör tarafından sadece siyasi ve cemaatler yandaşlarına, oluşturulan, sözde komisyonlarla yetersiz üye ve yetersiz incelemeler sonucu Rektör Uluçam a yalakalık yapanların nasıl Doçent ve Prof. olduklarına şahit olduk!
“Erzincan Üniversitesi'nde kabul edilen bir doktora tezi büyük tartışma yarattı. Tezin sadece 'indeks' şeklinde hazırlanması, yararlanılan kaynaklardan bilgilerin dahi aktarılmayıp sadece sayfa numaralarının verilmesi özellikle sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Tartışmalar üzerine YÖK bir açıklama yayınladı.
 Erzincan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı alanında, Meriç Aybar tarafından yazılan bir “bilimsel” tez, sosyal medyanın gündemine oturdu.
“19.yy’da Osmanlıyı ziyaret eden yabancı yazarların eserlerinde Osmanlı halk hayatının derlenmesi” başlığını taşıyan tezin içeriğini görenler ise şaşkınlığını gizleyemedi. Daha önce yazılmış kitaplardan alınan bölümlerin aynen kullanıldığı tezde ayrıca bilgiler verilmek yerine sadece o bilgilerin hangi kitabın hangi sayfasında yer aldığı yazıldı.
Kamuoyuna mal olan konuya ilişkin gerekli incelemenin ilgili üniversite tarafından yapılacağından emin olunduğu, bu tür haberlerin bilgi eksikliğinden kaynaklandığının düşünüldüğü kaydedildi.”
Maalesef YÖK ün bile kabul ettiği ve topu sözde özerk olan Üniversitelere attığına şahit oluyoruz… İşin kolaycılığına kaçan YÖK asıl rezaletin kaynağı olduğunu herkes çok iyi bilmektedir.
Ama bu sistemde herkes topu başkasına atarak, sorumluluktan kaçtığını çok iyi biliyoruz, bu ülkenin Cumhurbaşkanı 15 yıl başbakanlık yaptığı ve on yıl başkanlık yaptığı İstanbul için ne dediğini hepimiz biliyoruz!

Hatta faizlerin yüksekliğinden şikayet eden, Maliye bakanları ve Cumhurbaşkanları, vergilerin yüksekliğinden şikayet eden bir iktidar partisi ve İşsizliğin bu kadar yüksek olduğunu, yeni fark eden bir iktidar partisi başkanına sahip bir ülkede yaşamaktayız…
O halde bu gibi örneklere sahip olan bir ülkede akademik tez çalışmalarının bu kadar boş ve bu kadar komik olması normaldir.
Bu gün Üniversite Rektörlerinin bir çoğunun İngilizce bilmediği, hatta alanında hiçbir makale yayınlamadığı bir akademik duruma sahip bir ülkeyiz…
YÖK içindeki akademisyenlerin ise kimin torpili ve hangi siyasi yapının eserleri olduklarını bilmeyenimiz yok…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?