Benim gazetecilik mesleğimde, çok benzer olaylar yaşadığımı söyleyebilirim, ancak geçen hafta öyle bir olaya şahit oldum ki, bu benzerliği köşemde sizlerle paylaşmak istedim.
Gazeteciliğimin ilk yıllarında, çok agresif ve çok sivri kalemşörlüğüm le tanınırdım. Hiçbir daire kurumu ve amiri benim eleştirilerimden kaçmaz ve hatta bir çoğu ile mahkemelik olduğum, o yıllarda iki yıl içinde 100. Davamı Batman adliyesinde kutladığımı hatırlıyorum…
İşte o yıllarda Batman belediyesi başkanlığını, Rahmetli Salih Gök yapıyordu, çalışkan, dürüst ve samimi kişiliğinin yanında, espri ve nükteleri ile cesareti ve mertliğinden söz etmeden geçemeyeceğim.
Yıllar da belediye yine şimdiki Kayyum öncesi gibi siyasiler tarafından, idare edilmekte, hiçbir düzen,
Kural ve sistemden söz edilemezdi…
Rüşvet, yolsuzluk, talan, imar vurgunları ve keyfi uygulamalarla, Batman belediyesi tam bir batak kuruma dönüşmüştü.
Zaten rahmetli gelir gelmez, ilk icraatı “ Rüşvet alanda, verende Melundur” tabelasını astırmak olmuştu.
O gelir gelmez gerçekten belediye yeniden toparlanmaya ve bir düzene kavuşmuştu, yolsuzluklar, adam kayırmalar, usulsüzlüklerin önü alınmıştı.
Ama hizmette biraz gecikme olunca, bende bu aksayan yönlerin üzerine giderek, sivrisinek, toz, su… bu gibi sorunları nükteli ve karikatürize ederek dile getiriyordum…
Bu eleştirilerimi fırsat bilen bazı meslektaşlarımız ise tıpkı bu gün olduğu gibi, hemen başkana çıkar ve beni ispiyonlarlar, yalakalık yaparak, başkanın hakkımda dava açmasını önerirlerdi…
Bir sürü davamızın yanında, birde rahmetli ceza olarak matbaamın kapısına kilit vurdurarak, gazete çıkarmamı engellemeye kadar işi ilerletmişti…
Ama son yıllarda onunla barışıp dost olduktan sonra en uyumlu ikili olduğumuzu buradan söyleyebilirim, çünkü güçlü dostluklar büyük kavgalarla başlar…
İşte geçen hafta makamında ziyaret etme imkanı bulduğum belediye başkanı, Kayyum Ertuğ Şevket Aksoy u dinlerken ve sohpet ederken, tıpkı yıllar önce rahmetli Salih Gök ile olan tatlı tartışmalarımız aklıma geldi…
Bu gün de işk defa bu başkan döneminde, belediye ye alınmaz olduk, hatta güvenlik görevlileri ile kovulduk, arkasından, mal varlığımız ve tüm hesaplarımıza tedbir konuldu…
İlk defa belediye ile yıllar sonra mahkemelik olduk, bir çok kişi kendisini Kayyum a yetiştirerek, eleştirilerimizin cezasız kalmaması için uyarılarda bile bulunduğunu biliyorum…
Bunu şimdi anlıyorum ki, dürüst ve ilkeli idareci ve yöneticiler ile bir birimizi tanıyarak, aynı görüş ve düşünceleri paylaştığımızı anlamak için sıkı bir muhalefet ve güçlü bir tartışma ortamına ihtiyaç vardır…
Yaklaşık 15 yıl önce yaşattıklarım ve yaşadıklarım ile bu gün aynı makamda farklı kişi ile yaşadıklarımın benzer olması çok ilginç geldi bana…
Tarih tekerrür ediyor ve oyuncular farklı olsa da, sahne aynı, senaryo aynı ve sonuç; oyunun bitiş bölümü aynı oldu.
Dürüst ve ilkeli insanlar ne kadar zor şartlar ve kısıtlı imkanlar olsa olsun, yine de bir araya gelerek, birlikte olmayı başarıyorlar…
Herkes biliyor ve tüm kamuoyu şahit olmuş ki bu güne kadar halkımız ve şehrimiz çıkarları söz konusu olunca hiçbir özveri ve fedakarlılıktan kaçınmadım kaçınmam…
Karşımdaki mert ve delikanlı, çalışkan ve iyi niyetli, dürüst ve samimi olunca onun için yapamayacağım, fedakarlılık olmaz, bu dün Salih GÖK idi bu gün, Ertuğ Şevket AKSOY olsun fark etmez…
Yeter ki her şey bu şehir ve bu şehrin layık insanları için olsun…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
