Her bir kurtuluş savaşı bir neslin yok olmasına ve yetişmiş beyinlerin telef olmasına yol açtığına şahit oluyoruz…
Kurtuluş savaşında, Osmanlı döneminde yetişmiş, eğitimli ve üretici tüm beyinler cephede ölürken, onların yerine eğitimsiz ve deneyimsiz kişilerin yönetime gelmesi ile tam bir yitik nesil dönemi yaşadık…
O yıllarda Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde yetişmiş ve eğitim almış, aydın şahsiyetler İttihat ve Terakki cemiyeti adı altında örgütlendiler…
Kurtuluş savaşı ile birlikte gönüllü olarak en önde onlar savaşa giderken, arkalarında bu ülkeyi idare edecek, deneyimli bir kadro bırakmadılar maalesef…
Savaş cephesinde, hem askeri dehalar, hem de ilim ve bilimde yetişmiş kişiler birer birer yok oldular, kalanlar ise sürgün ve hapis ile eridiler…
Yüz yıla yakın, hep dışarıdan gelen ve ithal beyinlerle bu insanlarımız eğitilmeye çalışıldı, bir gün İngiliz eğitim sistemi, bir gün Alman eğitim sistemi, bir diğer gün Fransız…
İşte bu şekilde uzun yıllar eğitimde politikasızlık ve yazbozlarla, bu güne kadar gelindi, bu yüzden bazı üniversiteler Alman kültürü, bazıları Fransız, bazıları ise İngiliz kültürü ile yetişen insanlarımız bu ülkeyi idare etmeye çalıştı…
İdare edilemeyen ve kör topal yürüyen cumhuriyet, yüz yıldan beri zor bela ile yetiştirmeye çalıştığı beyinler ise maalesef tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi bir günde yok oldular!
FETÖ operasyonları, 15 Temmuz darbe girişimi ve ihanet şebekeleri ile PKK bölücü örgütü… Derken bu güne kadar yetişmiş ve bu güne kadar bir yere gelmiş tüm beyinleri yok etmeye başladık.
Yaklaşık otuz yıldan beri, Askeri alanda, Fen, edebiyat, tıp ve eğitim alanında, hukuk ve yargı sisteminde, siyasi ve toplum biliminde yetişmiş, hemen hemen tüm beyinlerin, şu veya bu şekilde, FETÖ adı verilen organizasyondan yetiştikleri bilinmekteydi…
Nerede iyi bir askeri uzman, nerede bir Akademisyen, nerede bir eğitimci, hukukçu ve özellikle öğrenim aşamasında en zeki ve çalışkanlar, maalesef bu organizasyon tarafından kontrol altına alınmış ve yetiştirilmiştir…
Bu şahıslar, devlete ve millete, hatta Allah a çok yakın gördükleri bu teşkilatlanma içinde olmaktan hiçbir zarar görememekteydiler.
Ama gün geldi iş devlet olma ve devlete ortak olma aşamasına gelince bu organizasyon ile birlikte, bu yetiştirdikleri beyinlerin tamamı maalesef terör ve terörist oldular…
Bu kadar süre zarfında, Anne ve Babalarının maddi imkanları ile devletin katkı ve desteği ile yetişen bu şahıslar bir günde terörist damgası yiyerek, toplumdan, devletten ve milletten soyutlandılar…
Artık onlar terörist ve vatan haini, onlar cezaevlerinde ve sürgünlerde onlar birer düşman olarak cezalandırıldılar…
İşsiz kaldılar, perişan oldular ve ölüme terk edildiler… Peki ne olacak bu durumun sonu, yine bir nesil yok oldu, bu sefer yeni bir kurtuluş mücadelesi verir gibi, yine işe sıfırdan başlanıldı…
Bu boşluğu dolduracak, ne bir cemaat, ne bir tarikat, ne de bir devlet sistemi ortada mevcuttur. Artık bundan sonra işimiz yaşlı ve yeni gençlere kaldı.
Çünkü bu cemaat yetişmiş ve yetişmekte olan tüm akademik ve diğer alanlardaki verimli ve yetişmiş beyinlerin tamamını kontrollerine almışlardı…
Diğer cemaatlere bakacak olursak, onların bünyesinde son yirmi yıl içinde, ne bir Askeri kişi, ne bir mühendis, ne bir doktor, ne bir eğitimci, ne bir siyasetçi kalmıştı…
Tüm bu beyinleri teslim ettiğimiz cemaatin vatan haini çıkması ile birlikte yüzbinlerce eğitimli şahsiyet, vatan haini ve devlet onlara karşı Kurtuluş mücadelesi vermeye başlayınca, otuz yıldan beri yetişmiş tüm beyinleri maalesef kaybetmiş olduk!
Yeniden bir nesil yetiştirmeye başlamamız lazım, bu sefer kimin kontrolünde olacak? Onu bilemem!
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
