USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Çalışan Gazeteciler dramı…

09-01-2018

Özellikle bölgemizde çalışan gazetecilerin, büyük bir dram ve büyük bir sıkıntı içinde olduklarına şahit oluyoruz…
Gazetecilerin hiçbir güvencelerinin olmadığı bölgemizde özellikle yaşam güvencesi, can güvencesi ve özgür haber alma güvencesinden yoksun çalışıyorlar…
Gazetecilik yapmak için mutlaka bir fikir ve düşünceye sahip olması gereken meslektaşlarımızın, inançsız, düşüncesiz ve fikirsiz olmaları bekleniyor…
Sistem her dönemde parlattığı ve kamuoyuna mal ettiği bir fikir, bir düşünce ve bir siyasette yer alan her gazeteciyi sonra o fikrin siyasetini yapıyor diye, suçlamaya ve baskı uygulamaya başlıyor…
Dün sağ, sol, gazeteciliği yapıyorsun diye suçluydun, daha sonra Ergenekon a alet oldun diye tutuklanıyor, Fethullah çı diye göklere çıkarılıyor, sonra FETÖ oldu diye tutuklanıyor, barış sürecini takip ediyor diye, ilerici gazeteci ve sistemin yolunda diye değer veriliyor…
Daha sonra terör örgütü basını ve gazeteciliği yapıyorsun diye terörist olarak ceza evine atılıyor… Hiçbir döneme ve hiçbir devre yaranamıyor…
Hiçbir güvencesi ve hiçbir güvenliği sağlanamıyor, ekmeğini çıkaramayacak kadar zorlanıyor, biraz olsun sisteme yakın durunca bu sefer yalaka denilip, toplumdan atılıyor…
Kısacası çalışan gazeteciler, ne Musa ya, ne İsa ya yaranıyor, sanki bu sistemin tek düşmanları onlarmış gibi, sanki dünya düzenini onlar bozuyorlarmış gibi…
Evlerin bir lokma ekmek getirme peşinde, yazın sıcağında, tozun dumanın içinde, yalınayak ve baldırı çıplak koşarlarken, kışın ortasında soğuktan tir tir titrerlerken, onları ne düşünen ne soran oluyor…
Ama siyasiler, idarecileri, bürokratlar, tüm devlet erkanı, kamuoyunda poz vermek ve olmayan icraat larını kamuoyu ile paylaşmak için, onları sürü halinde huzurlarında saatlerce bekletmesini bilirler!
Buraya koş, şuraya git, bunu yaz, bunu yazma… Ama bu gariban gazetecinin karnı tok mu? Evdeki çocuklarının sosyal güvencesi var mı? Çocukları mutlu mu? Eşi akşam ocağa koyacak tenceresi dolu mu? İhtiyaç duydukları gıdayı alabiliyorlar mı? Yeterli eğitim alabiliyorlar mı?...
Bunların hiç birini düşünen ne bir Allah ın kulu, ne de bir devlet yetkilisi, sosyal güvenceleri sağlanmayan bu meslektaşlarımın, can ve mal güvencesi bile yok.
Çoğu zaman suçlandıklarında onları savunacak bir vekil avukatları bile olmuyor, onların bu sıkıntılarını anlayan devlet ve sistem yapısı bile yok…
Bu yalnız bölgemizde değil, tüm Türkiye de genel bir sorun, dünya da en fazla tutuklu olan gazetecilerin yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz, yarın ne olacağı belli olmayan bir sistemde bu mesleği ifa ediyorsak, dünya nın en fedakar ve en cesur gazetecileriyiz…
İşte birkaç örnek: “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamıyoruz.Çünkü meslektaşlarımız işsiz,
Çünkü işgüvenceleri patronların ve iktidarın iki dudağı arasında.
Artık adliyelere haber yapmaktan çok, ifade vermek için gidiyorlar,
Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamıyoruz
Çünkü meslektaşlarımız haber yaptıkları için gözaltındalar,
Çünkü cezaevindeler,
Çünkü haber takip ederken kafalarına silah dayanıyor, tartaklanıyorlar.
Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamıyoruz
Çünkü meslektaşlarımızın sendikalaşma, örgütlenme, toplusözleşme yapma hakkı elinden alınmış.
Çünkü gazete büroları kapatılıyor, birleştiriliyor, meslektaşlarımız işsizlikle tehdit edilip her işi yapmaya razı edilmek isteniyor.”
Evet bizde bu günü kutlamıyor, bu günde herkesi daha vicdanlı düşünmeye davet ediyoruz…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?