USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Çevre Düşmanı Betonlaşma…

06-06-2017

Şehirlerde çevreye en büyük zararı, plansız ve aşırı betonlaşmanın verdiğini iddia edebiliriz…
Şehirlerin nefes alacak yeşil alanlarını ve yaşam alanları ile sosyal alanlarını, yapılaşma ve rant için imara açarak betonlaştıran yönetimler, çevre ve doğa katliamı yapıyorlar…
Ormanları ve Meraları yapılaşmaya açanlar, Park ve Bahçelere inşaat ruhsatı verenler, Zeytinliklere sanayi tesisi kuranlar, çevre düşmanlarıdır.
Biz Batmanda yaşayan şehirliler olarak, bu çarpık kentleşmeden çok sıkıntı çektiğimizi ve çevreye karşı vurdumduymazlığın zararını en çok çekenleriz…
Plansız yollar, imara açılan birçok Mera ve yeşil alanlar, ruhsatsız ve imarsız uygulamalar ile bunlara göz yumanların oluşturduğu, Kent Köy görünümündeki Batman ili çevre felaketi yaşamaktadır… 
İlimizin en geniş piknik alanlarından Esentepe ve en büyük parkı olan Atatürk Parkında, bundan önceki belediye yönetimi tarafından, Betonlaşma ve imara açılmasına müsaade edildiği, bu iki yeşil alanda çevre katliamı yaşandığını biliyoruz…
Yeni yönetim ise geçen yönetimden intikam alırcasına, Cami gibi kutsal ve halk arasında, karşı çıkılması imkansız olan yapılaşmalar için çalışma başlatıyor…
Oysa Dinimize göre de çevre ve doğayı korumak sahip çıkmak, Cami ve diğer ibadethanelerden daha faz ve elzemdir.
Dinimizin Temizlik ve çevreye verdiği önem o kadar vurgulanmış ki, neredeyse bir ibadet yerine geçmektedir. Ama maalesef insanlar hiçbir kutsallığı olmayan Cami ve Tekke leri çevreden daha fazla önemsemekte ve onlar için doğayı feda etmektedir…
Birde Kırsal da kurulan ve bir çoğu birinci sınıf arazi üzerinde ruhsatlandırılan Küçük ve Organize Sanayi bölgeleri…
Bunlarında çevre felaketine yol açacak o kadar vahşice doğayı yok ettiği, sanayi yi doğadan üstün gören zihniyetin katliamı olarak tabir edilmektedir…
Son olarak Barajlar… Baraj, enerji ve sulama amaçlı olarak yapılan ve ömürleri 50 yılı geçmeyen bu Betonlaşma ve tahribat projeleri ile yine doğa ve çevreye büyük zararlar verilmektedir…
Bu yüzden Şehirlerde ve Şehir dışı yapılaşmalarda, yeni bir denetim ve çevreye uygunluk raporlarının hassasiyetle izlenmesi gerekmektedir…
Doğamızı, Konutlara, Madenlere, Barajlara, enerjiye kurban etmeden, bunları göz önünde bulundurarak, yeni projeler oluşturmalıyız, geliştirmeliyiz…
Tam çevre günü münasebeti ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Şehirlerimizdeki Betonlaşmalara imkan sağlayan, imar planları ile ilgili açıklamasını yaptığı konu beni doğruluyor…
“Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, ortalıkta dolaşan imar hikayelerinin o kadar rahatsız edici olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanımıza ve başbakanımıza ilettik. İmar uygulamaları açısından ayrıca denetlenmesi lazım. Belediyelerin üçüncü bir denetime ihtiyacı var. En büyük hırsızlıklar, kötülükler, belalar imardan geliyor” diye konuştu.


“Anayasadan kaynaklanan hükümden dolayı belediyeler İçişleri Bakanlığı’na bağlı. Fakat onların parasını biz gönderiyoruz. Kredi talepleri, değişik fonlardan kaynak istediklerinde bize geliyorlar. İmarla ilgili düzenlemeleri de biz yapıyoruz. Türkiye’de şu anda belediyeler konusundan vatandaşın en çok şikayet ettiği konu imar. Kimse temizlikten, parklardan, çöp toplanmasından uzun boylu bir şikayet etmiyor. Fakat ortalıkta dolaşan imar hikayeleri o kadar rahatsız edici ki, hepimizin içini döndürüyor. Bu müthiş bir sıkıntı. Adalet duygusunu da sarsıyor. İnsanlar arasındaki bu dedikodular belediyelere yönelik güveni de sarsıyor.''”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?