Mart ayı ile birlikte Kadınların çeşitli sorunları ve haklarının tartışıldığı ay olması nedeniyle, bu ay içinde sürekli kadın hakları vurgulanmaktadır…
Kadın Ay ı olarak Mart ay ı nın belirlenmesinin altında (8 Mart Dünya Kadınlar günü) nün bu ay’ın için de yer almasından kaynaklanmaktadır.
Biz Kadınlarımızın bu güne kadar uğratıldığı tüm hakları ve birikmiş sorunlarını bir ay içinde çözüme kavuşturulacağına inanmıyoruz…
Buna rağmen yılda bir ay içine sıkıştırmaya çalıştığımız bu faaliyetlerimizin bir yıl boyunca idrak edilip, düşünülmesi gerektiğine inanıyoruz.
Kadınların en önce statüsünün belirlenmesi gerekmektedir. Öncelikle Kadın nedir? Sorusuna kesin bir cevap vermeli ve buna göre, kadına karşı tavır belirlemeliyiz…
Kadın hayatın her yerinde ve en önemli merkezinde yer alırken, bir çok fikir, düşünce ve inanç sahibi Kadın ı yok saymaya devam etmektedir.
Kimi zaman bunu siyasi düşünceye mal ederken, kimi zaman inanç ve kimi zaman ise gelenek diyerek işin içinden çıkıyoruz.
Bana ilginç gelen ise her toplum ve her düşünce yapısına ait, her inanç sahibi topluluklarda, bu Kadına karşı hak ihlalleri ve Kadını tanımama gerçeği ile karşılaşıyor olmamızdır…
Dünya da en modern ve en çağdaş ülkelerin, bile Kadın a bakış tarzlarında çok büyük yanlışlıklar ve haksızlıkların olduğunu görüyoruz.
Kadına en fazla şiddetin uygulandığı ülkelerin başında, çağdaş ve modern, hukuk ve insanlık yapısı ile İngiltere nin gelmesi dikkat çekicidir…
Yine en fazla Kadınların siyasi ve sosyal yönden sömürülerek, çıkarlara alet edildiği kesimin ise okumuş ve yüksek eğitim görmüş entelektüellerden oluştuğuna şahit oluyoruz…
Kadının iş yapma özgürlüğü, düşünme özgürlüğü, ev kurma özgürlüğü, hatta kendisine Erkekeş isteme özgürlüğü bile yok!
Bu güne kadar ister çağdaş ve modern aileler olsun, isterse en geri kalmış toplumlarda olsun, hep Kadının anne babasından Kadın istenir ve Kadın Erkek evine gönderilir!
Neden Kadın kendisine eş beğenme ve seçme, aynı zaman da Erkeğin Anne ve Babasından isteme hakkı yok?
Bu soruya cevap aramak için kafa yormak gerekir. Mademki eşit hak ve hukuka sahip ayrı cinsleriz, onlarında kendi Erkeklerini seçme ve isteme hakkı olduğu gibi, Erkeği Damat arabasına bindirip, evine getirme hakkı tanınması gerekir…
Bu hem gelenek haline getirilmesi, hem de yasal statüye bağlanması kanaatindeyim…
Tüm Aktivistler ve Kadın hakları savunucularını bu 2017 Mart ay ı içinde Kadının Erkek istemesi ve Gelin arabası gibi, Damat arabası ile Gelinin evine götürülmesini tartışmamız gerekir!
Bence bu çok basit gibi görünen ve tüm hakları içinde barındıran sorunun çözülmesi ile bu alandaki hakların temelinde çözüme kavuşturulacaktır…
Kız isteme yerine Oğlan istemek, Gelin arabası yerine, Damat arabası, Damat evi yerine Gelin evi uygulamasını literatürümüze geçirerek yerleştirelim…
Belki sorun çözülmez ama zihnimizde, eşitlik sağlanır!
