Son kararname, yani olağanüstü hal uygulamalarının yönetildiği, hukuk sistemindeki yasal düzenleme, Salı günü sabahın erken saatlerinde, yayınlandı.
Bu kararname ile bir çok kişi, Asker, Öğretmen, Hakim, Savcı, Gazete… işlerine son verildi, on binlerce kişi bir günde işsiz ordusuna katıldı…
Bu kişi ve işyerleri ile ilgili hiçbir hak ve hukuki dayanakları da bırakılmayarak, başvuracakları bir kapı, bir merci bırakılmadı…
Tahmin ediyorum ki bunların yüzde seksenine yakını neden ve niçin işten kovulduklarını tam olarak bilememektedirler…
Önceki kararnamelerle açığa alınan, işten atılan ve iş yerleri kapatılan birçok kişi hala çok anlamsız bir cezaya çarpıldıklarını yüksek sesle iddia etmektedirler…
Son günlerde durumu incelenen bir çok kişinin göreve döndüğüne şahit oluyoruz ve özellikle FETÖ suçlaması ile açığa alınanların devlet ciddiyetine yakışmayan gerekçelerle işinden olduklarına şahit oluyoruz…
Neymiş Asya Bank ta hesabı varmış, neymiş falan sendikaya üyeymiş, neymiş, referansla işe alınmış… işte bu türden çok mağduru olan, kişi ve iş yerleri maalesef anlamsız bir cezaya çarptırıldıklarına inanıyorlar…
Baş vuracakları ne bir mahkeme, nede bir resmi kurum bulamıyorlar, çünkü buralardaki yönetici ve yargıçlar kendi, iş ve makamlarından korktukları için, hukuki ve adli bir karar veremiyorlar!
FETÖ ve PKK ile suçlanan birinin artık bu sistemde ve bu dönemde, aklayanı, savunanı ve koruyanının olması mümkün değil…
Son günlerde doğu illerinde, PKK, Batı illerinde ise FETÖ operasyonları ile bölgeler arası bir ayırışımla işler götürülüyor…
Batman da FETÖ mensupları ikinci sırada, Batı da ise PKK liler ikinci sırada cezalandırılmaktadırlar…
Neyse biz devlet ciddiyetine uymayan ve uzman raporlarına yakışmayan bir gerçeğe değinmek isteriz, birazda traji komik olaylara göz atalım.
Kapanan gazetelerin birinin elindeki teslim alınan demirbaş listesine bakınca, tam bir saçmalıklar listesine hayretle baktım!
İş yerinde demirbaş listesi tespiti yapan, sözde uzman arkadaşlar listeye, Klozet kapağını, su musluğunu, aspiratörü almaları gerçekten ne kadar işlerinin uzmanı olduklarını ve devletin işinde ne kadar ciddi bir iş yaptıklarına şahit oluyoruz…
Haydi bunları geçelim, bu uzman arkadaşlar belki neyin binanın, neyin iş yerinin demirbaşı olduğunu ayırmayabilir…
Ama bir de o kadar komik bir durum var ki, iş yeri demirbaşı olarak, sıvı sabun, tuvalet kağıdı, kağıt havlu, yer paspası, hatta işçinin giydiği üzerindeki pantolonu…
Bunları da iş yeri demirbaş eşya listesine yazmaları, devletin işini ne kadar ciddiye aldıklarını, uzmanlıklarında, ne kadar ileriye gittiklerinin göstergesi değil mi?!
İyi ki bu uzman arkadaşlar kanepeler altında ve dolapların içinde prezervatif ve **** dergiler yakalayamamış, işte o zaman, işin içinden çıkılmazdı…
Bu uzman arkadaşların bu kadar titiz ve bu kadar detaylı bir tespitlerini gören devlet bunlara bu işlerinden dolayı, ödülle ödüllendirilmelerini sağlamalıydı!
Ama bu güne kadar bu tutanaklarla ilgili devlet ciddiyetine yakışan hiçbir hareket ve davranışın gelmediğine şahit oluyoruz!
Yazık değil mi bu uzmanlara, bu kadar el emeği ve göz nuru dökerek, en ince teferruatına kadar, kağıda döktükleri, bu kadar değerli ve önemli demirbaş listesi için bir değer biçilmesi gerekmiyor muydu?
İşin zor tarafı ise yarın, yani ilerde bu iş yerleri boşaltılırken, iş demirbaşları olarak gösterilen, musluk, klozet, aspiratörün nasıl söküleceği olacak!
İşte o zaman yine bu uzman görüşüne ve bilgine baş vurma ihtiyacı duyulacaktır! Gelde bu işin içinden çıkın…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
