Biz yaşadığımız coğrafya da, bizi koruması, can, mal ve namusumuzu güvence altına alması için Devletin gücünü ve adaletini yanımızda görmek isteriz…
Bizim canımıza bir kasıt olursa, onun güçlü kolluk güçleri, adil kanunları ve bağımsız yargısı ile hesap soracağına inandığımız için, can güvenliğimizden emin yaşamaktayız…
Çalışıp çabaladığımız ve dişimiz tırnağımız ile biriktirdiğimiz malımızın, başkaları tarafından talan edilmemesi, çalınıp kaçırılmaması konusunda yine devletimizim gücüne inanarak, rahatlıyoruz…
En çok değer verdiğimiz namusumuz ve aile efradımızın namusu konusunda da, rahat bir şekilde onların, yaşamalarında güvencede olduğumuzdan eminiz…
Yani devlet demek, idare ettiği halkın temel ihtiyaçları ve tüm güvencelerini sağlayan organizasyonun adıdır, öyle biliniyor…
Bunun karşılığında ise Halk olarak devletimize Askerlik yapar, devlete vergi verir ve onun için ölmeye hazır olduğumuzu belirtiriz…
Geçen gün TEDAŞ, EPSAŞ genel müdürü ile iftar sofrasında bir araya geldik ve yemek sonrası basın ile bir toplantı gerçekleştirdi…
Basından gelen sorulara karşılık genel müdürün verdiği cevaplar, gerçekten devletin adil ve sosyal olma özelliğinden bizleri şüpheye düşürdü…
Belki bu söylediği ve açıklamaya çalıştığı konular kanuni olabilir ama adil ve hukuki olmadığı kesindir.
Elektrikteki kayıp ve kaçaklarla ilgili olarak son yıllarda alınan önlemler ve bu önlemlerden dolayı, kaçakların azalma oranını verirken çok komik rakamlar ortaya attı…
Çünkü tüm önlemlere rağmen, kayıp ve kaçak oranlarında düşüş ancak yüzde 3 gibi komik bir oranda düşmüştü.
Bu sonuç şunu gösteriyor ki, bu kadar cezalar yani her saat değişiminde, kesilen milyonlara varan cezalar.
Her arıza sonucu verilen para cezaları ve tüm abonelerin sayaçlarının, MODEM aracılığı ile uzaktan okunması…
Buna rağmen bu kayıp ve kaçakların oranında, kayda değer bir düşüş olmuyor, o zaman şirketin ve sisteminin sorgulanması gerekir…
Ya bu şirket kayıp ve kaçakların düşmesini istemiyor, yaptığı çalışmaları sadece iş yapıyor görüntüsü vermeye çalışıyor…
Veya bu sistemle karlı olduğu için bu sistemin devamı için, kayıp ve kaçak oranı bilerek gizleniyor, veya teşvik ediliyor, özellikle bölgemizde bu oranın çok düştüğüne inanıyorum, bu açıklamalar bana inandırıcı gelmedi…
Genel müdür sohbet arasında şu konuya değindi ve bu açıklamasının içinde çok şeyin gizli olduğuna inanıyorum…
Devlet dağıtım şirketlerinin zarar etmemesi için, Türkiye genelinde her faturaya yüzde 16 oranında kayıp ve kaçak bedeli uygulamakta, bu tahsilatlar bir havuzda toplanmakta ve bu havuzda her şirket kayıp kaçağını telafi etmek için bu havuzdan, tahsilat yapmaktadır…
Bakın bu uygulamaya sosyal ve adil olan bir sisteme yakışır bir uygulama mı bu? Bunu koyan kanunu düzenleyen, kişilerde vicdan ve merhamet var mı?
Bu güne kadar hangi dağıtım şirketinin cezaya çarptırıldığı ve işini yapmadığı için, para ödediğine şahit olundu mu?
Kayıp ve kaçakların yüzde ellisi iletim hatları ve trafoların ilkel ve bakımsızlığından kaynaklandığını biliyoruz…
Bunun için bir an önce trafo ve hatların yenilenmesi, hatların yer altına döşenmesi gerekirken, uzun yıllar bu çalışmalar ihmal edildi, bunun cezasını şirketler ödeyeceğine, halkın cebinden ödettiriliyor…
Farz edelim ki vatandaş kaçak kullandı ve bunun bedelinin yine vatandaşın cebinden ödendiği, o zaman dağıtım firmaları neden kayıp ve kaçakla mücadele edip, halk ile karşı karşıya gelsin?
Nasıl olsa, halkın diğer bir kesiminden bu para çıkıyor ve firmaların zararı olmuyor! O zaman bu kayıp ve kaçaklar olduğu sürece, bu firmaların zarar etmesi söz konusu değil…
Bu dağıtım firmalarının rahat davranmasını, yatırım yapmamasını teşvik ederken, sade vatandaşı ise enayi yerine koymadır…
Bunun biran önce değişmesi gerekir bu kesintilerin kayıp kaçak bedellerinin alınmaması ve bu havuzun ortadan kaldırılması gerekir.
İşte o zaman gerçek mücadele ve kayıp kaçaklarda büyük düşüş göreceğiz…
Devletin halkı, bu firmalara karşı koruması, bu firmalarında, kayıp kaçakları için gerçek bir mücadeleye girmesini sağlaması gerekir.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
