Düne kadar öyle bir ülkede yaşıyor ve öyle yüksek beklentiler taşıyorduk ki… Geleceği parlak, ekonomisi güçlü, demokrasisi her geçen gün yükselen, halkı ile barış içinde olan, mali gücü yerinde ve güveni yüksek bir ülke…
Komşuları ile barış ve sınırsız bir yaklaşım ile vizesiz seyahat edilen ülkelerin sayısı her gün artmakta ve kısacası hepimiz geleceğe umutla bakmaktaydık…
Bu gün maalesef gelecek için hiçte umutlu ve iyi niyetli beklentilerimiz kalmadı, geleceğe güven ve iktidara, siyasilere güven tamamen ortadan kalkmıştır…
Çünkü komşu ülkelere açtığımız savaşı, dünya nın diğer ülkelerine taşımış, Rusya dan sonra, AB ülkeleri ne bile yüksek düzeyde bir cephe açmış ve şimdilik laf atışmaları ile kopan iplerin yarın ekonomik ve fiili çatışmalara doğru gidileceği endişesini taşıyoruz…
Beni en çok korkutan ise, dönüp yüzüne bakmadığımız, askerlikte yoksulların bile yemediği nohut un kilosunun 12, 00 TL ye çıkmış olduğu…
Bu fiyat yükselişi yalnız temel gıda maddelerinde değil, hayatın tüm alanlarında yükseliş çok hızlı bir şekilde artmakta…
Birde bu ekonomik krize ve fiyat artışlarına, çok önemli bir artış daha eklenmektedir, bu da işsizlik oranlarındaki büyük artış ve kapanan iş yerleri sayısında da çok büyük artış gözlenmektedir.
Artışlar sadece fiyat artışları ile sınırlı kalmıyor, vergi oranları ve çeşitleri her gün çok hızlı artmaktadır…
Yüzde 40 lar oranındaki ÖTV dün itibari ile orta sınıf otomobillerde yüzde 6 oranına çıkarılması, asgari ücretten vergi oranının yükseltilmesi…
Yani fiyat artışı enflasyonu işaret ediyorsa, işsizlik ve vergilerin artışı mali bütçenin rahatsızlığını, doların artışı ise mali krizin işaretlerini vermektedir…
Dolar son günlerde çok hızlı bir şekilde artışa geçmesine rağmen, siyasiler kamuoyunu açıkça yanıltan açıklamaları ile ortamı güllük gülistanlık olarak göstermektedir…
Sürekli mali disiplinden dem vuran ve yabancı sermaye girişine güvenen iktidardaki siyasilerin halkın gözünden kaçırdığı gerçekler maalesef bu şekilde değil…
FED in 2017 yılı için faiz artışı öngörüsü, Asya piyasalarındaki ekonomik çöküş beklentileri maalesef gelecek yıl tam bir ekonomik kriz içine girecek olan dünya dan, fon akışının borsaya girişi mümkün değil.
Bu gidişle borsanın çöküşü, dövizin yılsonuna kadar 3 500 ü görmesi, işsizlik oranının artması, AB nin bu karşılıklı restleşmelerle, ihracatı durdurması halinde, İran ve Rusya nın da gaz ve enerji akışını durdurması, dışa çık ve ihracatın artmasına…
Ekonomide, üretime değil, sürekli dışa bağımlı bir yöntemle artık nohut ve saman da bile ithalat yoluna gittiğimiz bir ülkede yaşamanın ekonomik olarak ne kadar parlak göründüğünü varın siz hesaplayın….
Piyasalar ve TV reklamlarına bakacak olursanız, ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörünün ne kadar sıkıntı içinde olduğuna, daire satışlarının hızlanması ve canlanması için, reklam yarışları dikkatleri çekmektedir…
Bun rağmen iç barış ve demokrasi alanındaki uzaklaşmalar ise daha fazla düşündüren gelişmeleredir.. Cumhurbaşkanı, Pakistan da, bu kadar güçlü ve bu kadar yoğun bakan katılımı ile yapılan bu masraflı ziyaret, ekonomik ve kalkınmaya yönelik değil, sadece FETÖ operasyonu olarak görülmektedir…
İçerde ise seçimle iş başına gelen birçok belediye başkanının görevden alınması ve ardından ceza evlerine gönderilmesi…
Gazetecilerin ve vekillerin cezaevlerine atılması, sınırlara her gün askeri sevkiyatın yapılması, bu sevkiyat ve çatışmalara harcanan servetin hesabının kamuoyuna açıklanmaması…
