Türkiye yeni bir referandum sürecine girmiş bulunuyor. Adına cumhurbaşkanlığı denilen aslında Başkanlık sistemi olan bu referandumda, saflar belirlenecek…
İktidar partisinin ve onun siyasi ortağı olan MHP nin evet oylarının çıkması için bu günden, kampanyalar başlattığına şahit oluyoruz…
Bu kampanyalarda hala muhalefetin sesi çıkmamış ve hala muhalefet, nasıl bir yol izleyeceğini belirlememiş…
Ancak şimdiden algı operasyonları ve mahalle baskısı oluşturan bazı gelişmelere, şahit oluyoruz…
Örneğin PKK bu referandumda, Hayır diyeceğini ve hayırcıların PKK li olarak hain ilan edileceği gibi yandaş medya da, haberler çıkmaya başladı bile…
Yarın bu yandaş medya FETÖ nün ağzından bir açıklama yaptırarak, onun da Hayır cı olduğunu, dolayısı ile Hayır diyenlerin FETÖ terör örgütü yandaşı sayılacağı algısı oluşturabilirler…
Geçen gün FOX tvnin ünlü sunucusu, Fatih Portakal da, bu konuda sıkıntılarını dile getirerek, başbakanın yalnız Evet diyenleri değil, Hayır diyenleri de tebrik etmesi gerekir demişti.
Evet gerçekten iktidar partisi ve bu ülkenin başbakanı olan birinin yalnız Evet çileri tebrik etmesi, toplumda ayrışıma yol açacaktır…
Hepimiz bu ilkenin ve bu memleketin gelişmesi, insanların huzur ve güveni, hukuk devleti ve demokrasinin hakim olması için bir çaba içindeyiz…
Hepimiz birlik beraberlik ve kardeşlik için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ama bizim önümüze bırakılan ve bize dayatılan anayasa maddelerinin, kendi hür düşünce ve inancımıza göre olumlu bulmayabiliriz…
Bu konuda ayrı ve aykırı düşünceye sahip olabiliriz, bizler belki demokrasinin ve parlamenter sistemin devamında hayır görüyor ve faydalı buluyoruz…
Bizler vatan haini olarak lanse edilmemeli ve bu şekilde suçlanmamalıyız, her zaman diyorlar ve demekteyiz, halkın iradesine saygılı olmak gerekiyor…
Yarın bu halkın iradesi ile Hayır oyları fazla çıkarsa, bu halkı yine de tebrik etmek gerekmez mi? Halkın kararı kesin ve doğru olanı değil mi?
Neden bu iradeye sahip çıkmıyor ve desteklemiyoruz? Neden yalnız Evet diyenleri tebrik edeceğini ifade ediyor sayın başbakanımız?
Doğrusu bu tavır halkın iradesine saygısızlık anlamına gelir, gelin siyasilerimiz hep bir araya gelerek, şunu söylesinler, Referandum sonucu ne çıkarsa çıksın, hem Evet, hem de Hayır diyen tüm halkımızı tebrik edeceğiz desinler…
Halkın iradesine saygılı olmayanlar, bu halkı hak, hukuk ve adalet içinde yönetemezler, bu halk bu iktidarı seçip ona yüzde 50 nin üzerinde oy vererek onu seçmedi mi?
Dün bu siyasi partiyi iktidara getiren bu halk yarın, belki de bu referanduma hayır diyerek, anayasasınındeğişmesini istemem yolunda irade göstere bilir…
O zaman tüm taraflar bu sonuca göre, bu halkı tebrik ederek, daha uygun, daha demokrat ve daha çoğulcu bir anayasa hazırlayarak, halkı memnun edecek maddelerle tekrara halkın huzuruna çıkabilirler…
Bakın Kazakistan da devlet başkanının yetkileri kısıtlanmaya çalışılarak, parlamento nun yetkisi arttırılıyor, oysa bizde tam tersi, cumhurbaşkanının yetkileri arttırılarak, Parlamento yetkisiz ve işlevsiz bırakılıyor…
İstikrar, gelişme ve huzur yetkilerin tek kişide toplanmasında değil, yetkilerin seçilmiş Millet temsilcilerine dağılımı ile daha adil ve daha hukuki olacağına bu halk karar verebilir, her türlü kötü senaryo ya da hazır olunmalı ve bu halkın iradesine saygılı olarak, her iki tarafı da tebrik etmeliyiz.
