Yakın tarihi ve özellikle feodal yapının altında bir türlü gelişmeyen Kürt ulusal hareketinin isyanlarla dolu, aşiret yapılarından bir kesit sunuyor, yazar Tahir Eren, kitabında…
Bir meslektaşımın bu kadar güzel bir eser ortaya çıkarmasına çok sevindim. İnsanlar sabır ve azimle başarmayacakları bir işin olmadığını ispatlıyor Tahir Eren…
Uzun süren bir araştırma ve sabırla bir araya getirdiği, tarihi anektodları, iyi bir dinleyici ve zeki bir araştırmacı olarak bir araya getirmeyi başarmıştır…
Garzan bölgesi özellikle feodal yapının en acımasız olarak yaşandığı ve hala feodal yaşamın sürdürüldüğü bir Kürt bölgesidir.
Eren kendi kitabında sadece belli bir tarihteki isyanları ve aşiret yapılarını inceleme imkanı bulduğu bu gölgede aslında, onlarca tarih kitabı yazılır bu tür aşiret yapıları üzerine…
Bu gün Kürt toplumun un gelişememesi ve ilerleye memesinin temelinde, aile bağları ve bu bağların sıkı bir şekilde bağlanan aşiret bağlarıdır…
Şehirlerimizde bile bu bağlarını en güçlü bir şekilde yaşatan, aşiretler ve belli aileler, Türkiye nin büyük Metropollerinde bile bunu yaşatmaktadırlar…
Adana, Mersin, İstanbul… Bu gibi metropollerde, aynı semt ve mahallelere yerleşen aynı aşiret ve kabileler, memleketin ağa ve şeyhi ile hareket ederek, onların kararları doğrultusunda yaşamaktadırlar…
Kavgalarında, düğünlerinde, siyasi tercihlerinde, eğitimleri, ekonomik durumları, makam ve mevkileri ne olursa olsun, Şeyh ve Ağa hayatlarının belirleyicisidir…
İşte bu sonuç ve bu tespitler nedeniyle, siyasi devlet otoritesi de, askeri ve güvenlik güçleri de, Kürtleri bu güçlü bağlar sayesinde kontrol altında tutmakta ve onları istedikleri şekilde yönlendirebilmektedirler.
Yazar Tahir Eren, kitabının önsözünde, Garzan ın yüz yıllık tarihini aydınlatmayı düşünerek, 1837 ile 1937 tarihleri arasında, bir araştırma yapmayı planlamış.
Eren bu yıllarda anlamsız kavgalar, hak edilmemiş ölümlerin olduğunu ifade ediyor. Ama bu gün bile siyasi örgütlenmeye ve sözde çağdaş toplum yapısına rağmen, bu bölgede hala aynı amaçlar ve aynı gayeler uğruna anlamsız ölümler yaşanmıyor mu?
Geçen yüz yıl içinde Kürt isyanlarının fazlalığına rağmen, Kürt aşiretlerinin de o kadar fazla olduğu ve kendi küçük çıkarları, kıt akılları, küçük düşünceleri için bir ulusu yok ettiklerine şahit oluyoruz.
Bu kadar ihanet, bu kadar satılmışlığın bu kadar aç gözlülüğün yaşandığı başka bir coğrafya nın olduğuna inanmıyorum.
Hala bu halk ayakta ve hala bu halk ben varım diyorsa bu sadece Allah ın inayeti ile olan bir mucize olduğuna inanıyorum.
Yazar Tahir Eren bu eseri ile tüm topraklarda yaşandığı gibi Garzan bölgesinde, Aşiret reislerinin yaşamından bir kesit alınca bence buna Garzan İsyanları adını vereceğine Ağaların ihaneti adını verseydi, daha bir anlam kazandırabilirdi.
Her şeye rağmen büyük bir cesaret ve büyük bir sabır ile çok verimli bir çalışma sonucu ortaya çıkardığı bu eserinden dolayı, Yazarımız Tahir Eren i kutluyor, çalışmalarının devamını bekliyorum.
