Son yıllarda okuduğum romanları, okuyucularımla paylaşmadım, bunun nedeni ise uzun süre Kürtçe roman okuma, Kürtçe mi geliştirmeye, çalışmamdan kaynaklandığını, söyleyebilirim.
Son hafta içinde okuduğum roman ise çok dikkatimi çeken ve son yıllarda, yazar Elif Şafak ın yazdığı, en önemli felsefi roman olduğuna inanıyorum.
Sade ve akıcı dili, insanı sürükleyen ve romandan koparmayan, heyecanlı ve aksiyon yönü ile macera ve felsefe, inanç ve psikoloji…
Her türlü sürükleyici, etkinin bir arada işlendiği çok ideal bulduğumu ifade edebileceğim bir roman, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, bir konu var içinde…
Havva nın üç kızı romanda geçen üç kız arkadaşın Tanrı hakkındaki inanç ve düşüncelerini felsefi yönde ele almasından kaynaklanıyor.
Türkiye den Oxford üniversitesine giden Periisimli genç kız, İngiltere de yaşayan İran asıllı Şirin ve yine aynı okulda okuyan Mona…
Bu üç kız arkadaş, inanç yönünden bir birinden farklı Tanrı inancına sahip üç genç olmalarına rağmen kader onları bir okulda ve hatta bir evde, ev arkadaşları olarak bir araya getiriyor…
Peri Türkiye de yaşadığı ev ortamında Tanrı yani Allah inancı ile inançsızlığı arasında kalmış, inançsız bir baba ile geleneklere bağlı bir Allah inancına göre yaşayan bir anne nin kızı…
Peri ömrü boyunca annesinin inancındaki yanlışlıkları ve onun Allah ten beklentilerini, Allah a karşı olan ve inancız olan babasının bu halini sorgulayıp ii tarafında yanlışları yüzünden ortada kalan, sürekli arayış içinde olan biri…
Perinin dikkatini sürekli Tanrının yönettiği bu dünyada neden, olumsuzlukların, acı, keder, dert, elem olduğu, neden insanların yanlış yapmasına göz yumulduğu…
Bazen Allah ı tanıyıp ona sığındığı ve ondan yardım beklediği, bazen ise Allah a isyan ederek onun yaptıklarına inanmayan ortada bir inanç sahibi…
Onun İngiltere de tanıştığı ve İran asıllı ateist, Tanrı tanımayan ve tam bir isyankar ruha sahip olan Şirin, onun hayat ve yaşam şartları onu bu kadar isyankar yapan en büyük etkenler olmuşlardır…
Şirin ve ailesi Humeyni rejiminden baş örtüsü yüzünden kaçan ir entelektüel aile olması, ailece İran rejiminden o ülkeden bu ülkeye kaçmak zorunda kalmaları onu Dine ve Allah a karşı isyankar yapmaya yani Ateist yapmaya neden olmuştur…
Havva nın Üçüncü kızı ise Annesinin yolunda ve Allah ını tanıyan biri olarak, dini vecibelerini yerine getiren, baş örtüsü ve ibadeti ile dört dörtlük bir Teist, yani dindar.
Bunları bir araya getiren ve adeta romanın kahramanı olan, Oxford üniversitesinde Tanrı derslerinin hocası olan Prof. Azur.
Bu üç farklı inanç ve ülkelerden gelerek İngiltere de eğitime başlayan, öğrencilere Oxford üniversitesinin en sıra dışı hocası el atarak bunları bir araya getirme planlarının işleyişine şahit oluyoruz bu romanda.
Azur hem sıra dışı eğitimi hem de sıra dışı yaklaşımı ile Havva nın bu üç kızının kendi inanç dünyalarına göre Tanrıyı tarif etmeleri ve onu yorumlamaları için sinsi ve ilginç planını devreye alırken, bu üçlüden birini kullanmayı tercih eder…
Kızlar bu plana düşerler ve bu plan işledikçe aralarında büyük tartışmalar ve büyük kavgalar başlarken, gizliden ve derinden aşk, ihanet ve hayal kırıklıkları yaşanmaya başlar…
Kısacası sizlerin bu felsefe aşk ve macera karışımı romanı okumanızı tavsiye ederim…
Aşkı arayıp bulamayanlar, yeryüzündeki sistemleri tanıyamayanlar, Allah ve Din konusunda kuşku duyanlar, veya duymayanlar, ateist ve Teist… Ne olursan ol bunu mutlaka oku…
