USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Herkes istismar ediliyor!...

26-02-2018

Toplum her gün farklı bir istismara doğru gidiyor ve hemen, hemen her konuda bir istismar vakasına rastlıyoruz…
Önce toplumda en büyük istismar sistemin istismar edilmesi ile başladı ve ardından, sistemin tüm değer yargıları birer birer istismara uğradı.
Yasaların, kanunların istismarı, makam ve mevkilerin istismarı, inanç ve düşünce istismarı, Kadınların istismarı ve hatta Erkeklerin istismarı…
İstismarlar toplumun dejenerasyonu ve ahlakın çöküşünü ifade ediyor, bu istismarların artması ile birlikte toplumda güven ve itibarın tamamen kalktığını belirliyor…
Hiçbir fikir ve düşünceye, hiçbir inanç ve görüşe inancın kalmadığı, toplumda, kardeşin kardeşe, babanın oğula, Eniştenin baldıza karşı istismar ve taciz ile bakması çok normal oluyor!...
Peki bizim bu konuda göstereceğimiz tepki nasıl olmalı ve bu sorunları nasıl çözmeliyiz? Sorusu bence cevap arayacağımız soru olmalıdır…
Öncelikle konuya bağlantılı olan güncel bir olayı sizlerle paylaşmak isterim, çocuk istismarı ile ilgili Cumhurbaşkanı ve bakanlar kurlunun aldığı karar ve çalışmalar… 
“Henüz Bakanlar Kurulu’nun gündemine geçilmeden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hızlı hareket edeceğiz. Çocuklara cinsel istismar suçları hakkında hemen bir komisyon kuracağız. Komisyon kesintisiz çalışacak. Raporunuzu bana getireceksiniz bu konuda yapılacakları yapacağız” diyor. Bakanlar Kurulu’na geçilmeden 6 bakandan oluşan bir komisyon teşkil ediliyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öfkesi bir türlü dinmiyor. Çünkü Erdoğan, Adana’da yaşanan iğrenç olaydan duyduğu infiali anlatmakta zorlanıyor. “Biz ne ara bu hâle geldik?” diyor. Çocuklara cinsel istismar suçlarına en ağır cezanın verilmesini istiyor.”
Buna günaydın demek ve çok geç kaldınız demek geliyor insanın içinden, demekki tamamen duyarsız ve ilgisiz olan toplum bu konu, cumhurbaşkanının vicdanını sızlatınca sahip çıkılıyor! 
İlginçlikler bunula da kalmıyor, bu konuda hukukçular, adalet mekanizması ve işin erbabı olanlar değil, tamamen bakanların çalışması ve cumhurbaşkanının kontrolünde bu iş yürütülecek, cezaları ve yasaları bunlar hazırlayacak!
Yine işler sakat kalacak ve cezalar orantısız, adalet kanunsuz dağıtılacak, kimin ne yapacağı belli olmayacak ve iş tam bir belirsizlik ile sümen altı edilecek…
İstismar devam edecek, çünkü istismar edilen bir toplum yapısı ve gün geçtikçe çılgınlaşan, ucubeye dönüşen bir sosyal yapıya doğru gidişat…
“Bir de hadım konusu var. Bakan Akdağ,  “Çocuklara tecavüz edenleri hasta olarak görmüyoruz. Tekrarlama eğilimi olduğu için sapkınlık olarak görüyoruz. Cinsel sapkınlıkları önlemek için tedbir geliştirmemiz lazım. Hadım bunlardan biri. Ama asıl önemli olan, cezaevinden çıktıktan sonra da bu işlemin devam etmesi gerekiyor”diyor.
Bu sapıkların beyinlerinin hadım edilmesi gerekiyor. Çünkü alet kullanılarak gerçekleştirilen cinsel istismar suçları ne olacak? “
Dikkat edilirse bu konuda uluslararası hukuk ve kanunlar yerine örfi bir ceza ve örfi tespitlerle, yasalar çiğnenerek bu işin göstermelik olarak yapılmasına yönelik bir eğilim var.
Ne demek insanları Hadım etmek veya onlara Zina isnat etmek, bu konuda hangi kıstas ve yasalar uygulanacak nasıl bir yargılama olacak belli değil.  
Göstermelik olarak birkaç sahipsiz kişi hadım edilecek, birkaç kişi ise zina suçu ile ceza evine, ama bu tür istismarlar, yine devam edecek ve toplum bu yöne doğru eğilimini sürdürecek,..
Birde bu konuda özellikle aile içi istismar vakalarına kurban giden birçok kişi olacak bunların ayıklanması ise çok zor olacak ve cezalardan sonra geri dönüşü olmayacak…  
Çare toplumu istismarcılık fikrinden uzaklaştırmak için önce siyasi istismarı, sonra inanç ve düşünce istismarını ortadan kaldırmak için köklü bir çalışma başlatalım

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?