USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İslam Alemi Ne Hale Geldi!...

01-02-2017

Bu gün Avrupa kapılarında, horlanan, ezilen, sürülen ve açlık ile ölüm ile baş başa bırakılan İnsanların tamamı İslam coğrafyasından giden, Arap, Kürt, Türk, Ezidi, Ermeni… 
Dünya nın medeni ve gelişmiş ülkelerinin tamamı, kapılarını bu İnsanlara kapamakta ve onları ülkelerine almamak için her türlü tedbire başvurmaktalar…
Göçmenler, sığınmacılar ve özgürlükler ülkesi olan Amerika bile 7 İslam ülkesine kapılarını kapadı ve onları havaalanlarında perişan bırakarak, ders veriyor…
Bunlar da yetmezmiş gibi, bu ülkelerin hiç birinden, doğru dürüst bir ses çıkmıyor, adı listede olanlar ise tamamen sessiz kalarak, avuçlarını ovuşturuyor…
Benim asıl üzerinde durmak istediğim, esas vurgulamaya çalıştığım, bu coğrafyada bu İslam aleminde hiçbir doğru dürüst düşünce ve akıl sahiplerinin hala çıkamamış olması…
Hiç bu olup bitenlerden ve içine düştükleri bu zilletten ders çıkarmamış olmaları ve silkelenip kendi özlerine dönememiş olmaları, beni endişelendiren ve üzen nokta oluyor.
İslam alemi bu kader rezil ve bu kadar ezik bir hale düşmüş ki, kapılarına gidip onlardan şefkat ve merhamet dilendikleri, topluma bir zamanlar İnsanlık, şefkat ve merhamet, medeniyet ve gelişme yönünden öncülük etmiş bir toplum…
Medeniyette, kültürde, sanatta ve siyasette… İlim ve bilimde, dünyanın gelişip, kalkınmasında, büyük emeği geçen ve her tarafa İnsani değerleri yayan bu toplum bu gün içine düştüğü hale bakın…
Ellerinde silahlar, yüzlerinde kin ve öfke, simalarında şeytani bir yüz ve kahredici bir şekil, kalplerinde insan düşmanlığı, kan kusan sözleri ile dünyayı ve İslam coğrafyasını yaşanmaz hale getirdiler…
Çaresiz ve umutsuz bir şekilde, yollara düşüp kapı kapı dilenen bir topluluk haline geldiler, güvensiz ve itibarsız bir halde, kimsenin acınmadığı insanlara dönüştüler…
Artık kendi topraklarında yaşama ve çözüm bulma umutları kalmadığı için, tamamen çaresiz bir şekilde, tıpkı salgına yakalanan, canlılar misali orda burada cesetleri her yere savurulmuş, sahipsiz, kimsesiz…
Kendi aralarında ve kendi coğrafyalarında, hep birlikte yaşama umutları kalmadı, coğrafyalarına barış getirme ve bu coğrafyayı imar ederek, ihya etme çabalarını yitirdiler…
Çoluk çocuk derya, deniz… Karayollarında, TIR dorselerinde, Deniz yollarında tekne ve gemilerde toplu ölümler ve katliamlarla, gittikleri yer çok iyi ve güzel olsa ne ala oda yok…
Kamplarda, yarı açık ve yarı aç, dağ başlarında, çadır ve çalılıklar içinde, kimisi boğularak, kimisi donarak, kimisi açlıktan, kimisi hastalıktan, gidenlerin yarısı rezilce yaşama şansını buluyor, Avrupa ve Amerika kıtasında…
Oysa bu kaçış yerine, bu eziyet ve bu ölümlerin bu yaban ellerde olmasına, kendi vatanlarında, kendi coğrafyalarında, diz çöküp, dirsek çürütüp, beyin patlatıp, dedelerinin yoluna düşseler…
İlim, bilim, düşünce ve insanlık alanında gelişip, kendi dünya görüşlerini, İslam ve İnsan olma yolunda geliştirseler…
Bir arada yaşama ve bir birine tahammülü yeniden öğrenseler, dünya ya örnek bir Din şin mensubuna yakışacak tavırlarla, Hümanist birer insan olsalar…
Batıdan ve Amerika dan, Tank, top, uçak, silah ve mermi değil… İlim, bilim, düşünce ve insanlığı isteyip alsalar…
İşte o zaman onların hiçbir yere gitmelerine ve sayılarını hatırlamadığım, örgüt ve organizasyonlara gerek duymadan, kendi vatanlarını imar ederek kendi topraklarını yaşanır hale getirebilirler…
İslam alemi bu rezalet ve bu zilleti hak etmiş bir toplum değil ama bu gün silah ve silahlı örgütlerden umut besleyip ve çözüm ararsa, sonunda, insanlar değil, silahlar konuşmaya başlarsa onlarda işte böyle, kapılardan geri çevrilir ve tüm kapılar yüzlerine birer birer kapanır…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?