USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İşsizler ve İşçiler için gerçek rapor…

22-02-2018

TÜİK verileri ve resmi istatistikler ne kadar olumlu ve ne kadar verimli olursa olsun, işçiler ve işsizler için acı tablo ortada…
Bence hükümet devletin resmi kurum ve kuruluşlarına göre politika belirlemekten vaz geçmeli, gerçek rapor ve gerçek piyasa verileri ile hareket etmelidir.
DİSK in yayınlanan raporunda çok dikkat çeken detayların ortaya çıkması, bu güne kadar yapılan resmi açıklamaların tamamını yerle bir ediyor.
İşsizlik oranları, sosyal güvenlik sistemi, iş güvenliği ve sağlığı, işçi sendikalaşması ve işçinin ekonomik durumu, tam olarak acı gerçekleri sergiliyor.
İşçilerin çok büyük bir kısmı sosyal güvenceleri olmadan çalışmaktadır, yine işçilerin büyük bir kısmı, asgari ücretin altında ücret almaktadır.
2017 yılında yapılan bu ankete göre 2017 yılı asgari ücretinin altında ücret alan işçilerin bu yıl daha fazla asgari ücretin altına düştüklerini tahmin etmek kolay…
Çeşitli soruların cevaplandırıldığı anket çalışmalarında, işçilerin sendikalı olmak istemedikleri, fazla mesaiye bile kaldıkları ortaya çıkmış vaziyette…
Bu işçilerin tamamının ise İŞKUR kayıtlarında olmayan büyük bir işçi kitlesi olması, bu sonuç bize TÜİK işsizlik oranlarının ne kadar rasyonel olduğunu oraya çıkarmaktadır.
“Rapora göre, işçilerin ortalama hane büyüklüğü 3.5 kişi ve ailede 2.5 kişi çalışıyor. Giydirilmiş net gelir yani maaş, ikramiye, prim, sosyal ödemeler gibi her şey dahil ortalama ücretleri ise 1894 lira. İşçilerin yüzde 16’sı ise asgari ücretin altında net gelire sahip. Kadın erkek işçi farkı araştırmada da ortada, erkeklerde ücret ortalaması 1973 lira iken kadınlarda ortalama ücret 1812 lira. İşçilere göre çalışma hayatının en önemli sorunu düşük ücretler ve işsizlik. Düşük ücret yanıtı verenlerin oranı yüzde 77, işsizlik diyenler ise yüzde 75. Sigortasız çalıştırmayı da sorun olarak gören işçilerin oranı ise yüzde 47.”
Dikkat edilecek olursa bu sınıf işçilerin yasadan ve yasal mevzuattan hiçbir beklentileri yok, yarısından daha az bir kısmı ise sigortasız çalışmaya karşı, diğerleri ise böyle bir sorunu görmezlikten geliyorlar. 
“Rapor, işçilerin yüzde 54’ünün ay sonunu zorlukla getirdiğini ortaya koyarken sendikasız işçilerin yüzde 56’sı, sigortasız işçilerin ise yüzde 71’i ay sonunu zorlukla getirdiğini söylüyor. Sendikalı işçilerde ay sonunu getirmede zorlananların oranı yüzde 19’da kalırken, sigortalı işçilerde de yüzde 49 olarak belirlendi.
İşçilerde,  sigortasızlık oranı ise, dikkat çekici. İşçilerin ortalama yüzde 82’si işyerinde sigortalı çalışıyor, yüzde 18’inin de sigortası yok. Ancak, sigortasızlık
Cinsiyete, eğitime ve kayıt dışılığa göre değişiyor. Sigortasızlık kadınlarda yüzde 21, 15-19 yaş arasında yüzde 43, 20-24 yaş arasında ise yüzde 34”
İşçilerin yüzde 82 si sigortalı olmalarına rağmen, birçoğunun asgari ücretin altında ücret almalarının nedeni ise, çeşitli işkur desteklerinin yarattığı yanlış algılama sonucu olduğunu düşünüyorum.
İşveren her ne kadar işçiye sigorta yaptırıyorsa da, bunun masraflarını yine işçiden karşılıyor, hatta ücretinden bile bazı kesintilere gidiyor…
“ARAŞTIRMAYA göre, işçilerin yüzde 51’i tanıdıkları veya arkadaşlarının desteğiyle işine yerleşmiş. İŞKUR’un buradaki oranı yüzde 5. İşsiz kalma süresi ise ortalama 1 ay. İşçilerin yüzde 15’i hemen iş bulduğunu belirtirken, 1 haftadan uzun işsiz kalanların oranı yüzde 14, bir ay ve daha uzun süre işsiz kalanların oranı ise yüzde 71. 1-4 hafta işsiz kalma oranı ise yüzde 23 ile öne çıkıyor. 1 yıldan uzun süredir işsiz olanların oranı ise yüzde 9 ile dikkat çekiyor.”
Sonuç olarak ne iş yasasının, ne sosyal güvenlik kurumunun, ne de İŞ KUR verilerinin sosyal ve ekonomik durumu ortaya koyacak gerçeklerden oluşmamaktadır. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?