USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İstismar, Taciz, Tecavüz…

21-11-2016

Geçen haftadan bu haftaya devrettiğimiz gündem maddeleri, yukarıda attığım başlıklardan oluşmaktadır.
İktidar bir yasa hazırlayarak, meclise gönderince kızıl kıyamet koptu ve yeniden Kadına, Kızlara, Çocuklara…
Bu ülkede istismar edilmeyen, tacize uğramayan, tecavüz edilmeyen kim kaldı ki, herkes baskı, ve şiddet karşısında, teslim olmuş durumda…
İktidar sadece küçük yaşta evlendirilen çocukların yasal durumunu düzeltmeyi amaçlayan, bir düzenleme yapmak ve cezaevlerini boşaltmak amacıyla bunu yapmıştır!
İktidar aslında hepimize tecavüz ve istismarda bulunurken, bunların hesabını soracak bir merci bile bırakmamaktadır…
Dikkat edilirse son günlerde küçük çocukları istismar edenlerin, özellikle eğitimli öğretmen, Din ve Ahlak hocalarının olması, toplumu germektedir…
Çocukları küçük yaşta evlendirenler özellikle müteasıp ve dindar aileler olduğu oraya çıkacaktır. Bunların inancına ve düşüncesine göre, kız çocuğun organları ve hormonları evlenmeye uygun gelişmiş ise evlendirilebilir…
Ama bu tür aileler evlendirdikleri çocuklarının duygu ve düşüncelerinin gelişip gelişmediğini hiç merak etmezler…
Onlar evliliği, kız çocuğunun cinsel yönden hazır olduğuna ve çocuk doğurarak, bakımını yapabileceğine inanıyorlar…
İşte içine düştükleri bu yanlışlıkları onların bunu din ve inanç doğrultusunda yaptıklarıdır. Oysa din bunu öyle emretmiyor, bunun böyle olması şart veya farz demiyor…
Şayet şartlar zorlarsa ve bu konuda bir zaruret varsa olabilir dediği bir olayı, hemen gelenek haline getirerek uygulamak Dine yapılan haksızlıktır…
Bu yüzden günümüz toplum yapısında, yaşam tarzı ve teamüller ile geleneklere bakılırsa, Kız çocuklarının evlenmesi için, gerekli bilgi ve eğitimi alması, yeterli deneyim ve düşünceye sahip olması, belli bir yaş ve aklı seviyeye gelmesi gerekir…
Peki biz bunları geçelim ve sistemin toplumu ne hale getirdiğini, toplumun her ferdine nasıl, taciz, tecavüz ve istismar ettiğine bir bakalım…
Sistem toplumun eğitimine tecavüz ederek onların cahil ve yeteneksiz olmalarına neden olmuş, onların düşüncelerini istismar ederek onları düşüncesiz bir hale getirmiş, özgürlüklerini taciz ederek onları özgür düşünceden ve davranıştan mahrum bırakmış…
Emeğine saygı duymadığı çalışanlarını istediği zaman kapı önüne bırakarak, onların gelirine tecavüz etmekte, onların din ve imanını istismar ederek onları dinden imandan çıkarmakta…
Onların fikirlerine baskı yaparak onların fikirlerini taciz etmekte onların fikir yürütmelerine bile engel olmaktadır…
Düşüncesiz, fikirsiz, dinsiz ve imansız bırakılan bir toplumun, karşısına çocuk ve kız çocuklarının istismarı, tecavüzü ve tacizi çıkartılarak onların, yel değirmenleri ile savaşmaları sağlanmaktadır.
Oysa toplumun değer yargıları, inanç ve düşünceleri, fikir ve davranışları sağlıklı bir şekilde düzeltilmediği sürece, bu tür toplumsal hastalıkların, azalması veya ortadan kalkması düşünülebilir mi?
Bakın dün Dünya çocuk istismarları günü olarak, her yerde bu konuya dikkat çekilince istatistiklerde ortaya çıktı, on yıl içinde, çocuk istismarları, taciz ve tecavüzlerinde üç kat artış varmış!     
Hem de Ak parti iktidarı döneminde, hem de muhafazakarların hakim olduğu ve tamamen inançlı kesimin idare ettiği bir sistemde…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?