Geçen gün resmi bir makamda yaptığımız, sohbette çok etkili ve etkili bir bürokrat, FETÖ operasyonları ile devlet işlerinin ne kadar aksadığını dile getiriyordu…
Adliye de, eğitim de, emniyette ve askeri yapılanamadan, ta tepe nokta daki mülki amir ve idarecilere kadar, çok büyük bir kadro açığı ve eksikliği yaşandığı ifade ediliyordu…
Bir iddia aya göre, devlet dairelerinde hala yüzde seksen dolayında bu yapılanamadan şöyle veya böyle etkilenen ve etkisi altında kalan memurların olduğu…
Özellikle işin siyasi ayağının temizlenmesi gerektiği, o temizlenmediği sürece, onlar ve onların kollayıp kolladığı FETÖ yapılanmasının hala dışarda veya işin başında oldukları…
Bu durumun ise maalesef, bu örgüt ile ilişkisi olmayanlar için büyük bir tehlike arz ettiği ifade edilmektedir…
Örneğin bu örgüt veya cemaat ile bağı olan ve çok gizli olan bir adli veya güvenlik yetkilisi, hiç ilgisi olmayan bir yetkiliyi şikayet ederek onun işinden ve makamından olmasına neden olabiliyor!
Yok mu? böyle vakalar, var hem de çok fazla, bu tür olay vaka ile karşılaşmaktayız, bir çok kişinin iftira veya asılsız ihbarlar sonucu işine döndüğüne şahit olduk…
Kapanan gazete ve TV kanalları, işinden olan memur ve idareciler, öğretmen ve güvenlik yetkilileri…
Bence FETÖ örgütü ve yapılanması ile bu örgüte yönelik mücadelede, dikkat edilmesi gereken bazı kriterlerin belirlenmesi lazım…
Bu cemaat 35 yıldan beri devlet kademelerine, çeşitli kurum ve kuruluşlara, etkili kişileri yerleştirmektedir, bunların bulunması ve ayıklanması bir o kadar yıl ve süre alır.
Ama bu mücadele verilirken, devlet acizlik gösterip, ormana düşen ateş gibi, yaş ile kuru yu birlikte yakmaya çalışmamalıdır…
Bu örgüte şöyle veya böyle bulaşmayan hiç kimse kalmamıştı, çünkü arkasında belli bir süre, devletin gücü ve imkanları vardı…
Tabiri caiz ise onlar devlet biz millet olmuş, onlar bizi de devleti de yönetiyorlardı… Devlet işi düşen her kes, bu cemaate mutlaka bulaşmıştır.
Okul okumak isteyen her öğrenci ya yurtlarında veya okullarında kalmış ve onlarla temasa geçmiştir. Bunlar yoksulluğun ve çaresizliğin kurbanı olmuş kişilerdir.
Bunlardan bir çoğu kerhen bu örgütlenme içinde olmuşlardır, bazı ları ise makam ve mevki hırsından dolayı yine bu cemaati kullanarak, bir yerlere gelmiştir…
Bazıları yeteneksiz ve başarısız olmasına rağmen, kariyer yapmak ve üst düzey yönetici olmak için bunları kullanmıştır.
Özellikle üniversitelerde hızla yükselen sözde bilim adamları ve yöneticiler ile işe giriş sınavlarındaki yüksek puan alanlar…
Bazıları ise ticari faaliyetlerinde, devlet ihalelerinde ve işlerinde yüksek kar ve rantlardan yararlanmak için bulaşmıştır…
Yani kısacası kimi imkansızlıklardan, kimi çaresizliklerden, kimi hırs ve yükselme azminin kurbanı olarak alet olmuştur.
İşte adil, demokratik ve hakim olan bir devlet yapılanmasında, bu özellikler göz önüne alınarak, temizlik yapılınca beyin takımının temizlenmesi, çaresizlik ve hırs kurbanı olanların ise ayıklanması gerekir…
Onların okulunda okuyan biri veya dershanelerinde burs alan herkesin illa da örgütle bağı olacağı üzerinde, hesap yapmamak lazım…
Varsa suçlu ve gerçek elemanları buna bir şey diyemeyiz, ama bu operasyonlarda, arkası olan, siyasi gücü olan, parası olan kişilerin kısa sürede işin içinden çıkması, kimsesiz ve yoksulun ise işinden ve özgürlüğünden olması, adalet ve hukuk ile bağdaşmaz…
