Kültür ve Turizm denilince, birkaç tiyatro oyunu, birkaç müzik dinletisi ve birkaç tarihi eseri sergilemek ile her şeyin biteceğini düşünüyor, idarecilerimiz…
Oysa Kültür ve Turizm de hem sürdürebilirlik, hem de geri dönüşümü olan projeler uygulamak ve bu projelerin geri dönüşümünü sağlamak lazım.
Bir etkinliğe harcanan veya bu kurumun bütçeden aldığı değerin ne kadarını katkıya dönüştürebiliyor, ne kadar ne kadar artı değer sağlıyor?
Bunun hesabını yapmak ve verimliliği olan projelere harcama yapmak lazım, bu alanda çalışma yapan yetkililerin, sadece yerli insanların, bir avuç elit şehirlinin merakını giderecek veya onların talebini karşılayacak, kültür ve sanat faaliyetleri ile yetinmemeliler…
Yapılacak bir kültürel projede, dışarıdan ne kadar yerli veya yabancı turist getirtebiliyor, tarihi eserlerimizi kaç turist ziyaret ediyor ve ne kadar getiriyi o şehre bırakarak, ekonomiye katkıda bulunuyor?
İşte bunun hesabını yapmak ve kurumun verimli çalışmasını İnovasyonunu buna göre değerlendirmek lazım.
Biz bir kültür sanat faaliyeti yaparken, şehirdeki otelleri, lokantaları, taksici esnafını, diğer alışveriş merkezlerini ve bu proje ile bu alanlara verdiğimiz ekonomik katkıyı hesaplamamız gerekir.
Yani Turizm ve Kültürel faaliyetler, aynı zamanda şehrin ekonomik canlılığına ne kadar etki ediyor onun hesabını yapmak lazım…
Bir tiyatro hazırlanıyor veya bir koro icra ediliyor ise, bu çalışmanın yerli birkaç üst düzey bürokratı memnun etmekten ziyade, ekonomik götürüsü ve getirisini hesaplamamız lazım.
Bu projelerden iki yönlü faydalanma göz önüne alınarak birilerini ruhunu tatmin ederken, bazıları da bundan maddi beklentilerini karşılamalılar…
Hatta bu tür projeler yapılırken, kurum bütçesine maliyetini hesaplamak ve bu projenin geri dönüşümünü hesaba katmak lazım…
Falan eseri bu sayıda kişi ziyaret etti, falan konsere bu kadar kişi geldi, falan tiyatroyu bu kadar kişi izledi…
Bunların bu eserden duydukları haz kadar verdikleri değeri ekonomik olarak ölçmek lazım, eğer insanlar bu eser için İstanbul, Ankara, Bursa dan kalkıp Batman a geliyor ve bunun için Batmanı ziyaret ederek, ekonomisine katkıda bulunup, bu eser için harcamayı göze alıyorsa…
İşte o zaman bu çalışmaların maddi ve manevi katkıları oluyor ve bu projeler verimli oldu diyebiliriz…
Bakın Kültür ve Turizm bakanı bir açıklama yapıyor ve 2017 yılında toplam turist sayısını 32 bin olarak açıklıyor ve bu hedefin 2018 yılı için, 36 bin turist olarak belirliyor…
Ama işin gerçeği bazı uzmanlar tarafından tamamen farklı anlatılıyor, Çünkü Edirne sınır kapısından giriş yapan Turistlerin bir çoğu Bulgar ve Yunan soydaşların, eş dost ziyareti olduğu, bunların çevre illeri geçemediği ve fazla bir döviz bırakmadıkları iddia ediliyor.
Bir başka açıklama İran ve Irak sınır kapısından giren Turist sayısının ise tamamen günü birlik ve turizm gelirine sınırlı bir etkisinin olduğu…
Birde Kapadokya ve Ayasofya ya gelen ve ziyaret eden yabancı turist sayısını karşılaştıran uzmanlar buralarda yüzde yetmiş bir düşüşün olduğunu ifade ediyorlar…
Yani her sınırdan geçen kişi turist değildir ve Kültür turizm e ekonomik katkısı vardır denilmez, bu yüzden kültür ve turizmin faaliyetleri ve projelerinin rantabl olduğunu söylemek bu alanlarda harcanan döviz ve gelen gelire göre hesaplanmalıdır.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
