USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ne oldum değil, ne olacağım…

11-07-2017

İnsanoğlu çok nankör ve çok cahildir, aynı zamanda çok unutkan ve pek aç gözlüdür. Bu yüzden eline geçen fırsatları, yerinde kullanmasını bilemiyor…
Pek az insan eline fırsat geçince mütevazi olur ve insanlara daha saygılı olur. Bakın toplumda bir makam, mevki, mal, mülk sahibi olanlara, hemen etrafındaki çıkar ve menfaat gurubu yalakalarla, başka bir aleme ve farklı bir kimliğe bürünür…
Dün ne olduğunu unutur, yarın ne olacağını düşünmez, kimse kimsenin içinde bulunduğu durumu empati yaparak, tahlil etmez…
İster vali, ister kaymakam, ister müdür ister rektör, ne olursak olalım, bize verilen makam ve mevkilerin birer emanet olduğunu, kul hakkını ve devletin gücünü unutmamak lazım…
Konuyu rektör Uluçam ın şu an içinde olduğu duruma getirmek istiyorum ve onun düştüğü duruma düşmemek için herkesin kendine göre bir pay çıkarmasını istiyorum…
Makam gelir gelmez, etrafındaki iyi niyetli, dürüst, çalışkan ve vatanının milletini seven kişilerden uzak durmaya çalışması…
Onun iyiliğine ona dürüst olmayı tembihleyecek kimseyi etrafında bırakmadığı gibi, bizim gibi iyi niyetli kişileri, tabiri caiz ise yıllarca süründürdü…
Benim için üniversite Kampüsüne giriş yasağı getirmesi, katıldığım toplantılara beni dışarı attırması, onun yolsuzluk ve usulsüzlüklerini haber yaptığımda en acımasız şekilde cezalandırılmam için her türlü baskıyı yapması…
İlimizin en hırsız, en hain ve en yobaz kişilerini etrafına alarak, onlarla ekip oluşturarak, onların himayesine girmesi, onun bu günlerini hazırlayan davranışı oldu. 
Zaman zaman onu yorumlarımın arasında uyarmama rağmen, bana olan kini ve öfkesini dindiremedim…
Ona şirin görünmeye çalışan diğer basın mensuplarına ise akredite olması ve onlara bazı avantajlar sağlaması ile kendini güçlü his etmesine neden oldu. 
Ama bu gün çıkar sağladığı o yalancı dostlarından eser yok ortada, ne gazetecileri, ne Avukatları, ne Hakimler, ne de savcıları…
Onu koruyacak bir il Abesi bile kalmadı, onun için çalışan bir vali ve bir akademisyen bile yok!...
Bundan bir yıl önce Abdülselam Uluçam ın bu duruma düşeceğini söyleselerdi, bizzat kendisi güler geçerdi, yenilmez güç ve tartışılmaz iktidarı ile….
Bu gün öyle büyük suçlamalarla suçlanıyor ki, bizim bile tahmin etmediğimiz, örgütsel bağlantıları ve organizasyonları ile İlahi adalet olarak nitelendirilecek bir durum…
İnsanoğlu ne kadar hesap yaparsa yapsın, ne kadar güçlü ve kuvvetli olursa olsun, alemlerin yaratanını unutmaması ve adil olmaktan uzaklaşmaması gerekir…
 İşe aldığı idari personelden tutun, akademik personel ve usulsüz öğrencilere kadar bu gün hepsi onun için birer bela oldular ve başını yemeye başladılar…
Bu suçlamalarla, bu günahkarın iki dünya da kendini aklayıp kurtarması biraz zor görünüyor, ama tövbe kapısı kapanmamış ve devletin affı bitmemiş…
Bunun için Hem Allah ın huzurunda, hem devletin nezdinde günahlarını itiraf ederek, esas suçluların hesap vermesine yardımcı olabilir…
Bu dünya da hesaba çekildiği gibi, inanmadığı öbür dünyada, da daha ağır hesaba çekilmeden önce onu tövbe etmeye davet ediyorum.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?