Hafta boyu ve hafta sonu Batman kamuoyunda en çok takip edilen hususun, Batman üniversitesi Rektörlüğüne atanan, Prof. Dr. Aydın Durmuş un kadrosunun akıbeti oldu.
Hafta içinde gözaltına alınarak, FETÖ üyesi olma iddiası ile sorgulanan, akademisyen İhsan Kırıkın hafta sonunda, tutuklanması, dikkatleri yeni rektöre çevirdi…
Daha bir hafta önce, yeni rektörün en yakın ve en sadık adamı olarak bilinen Kırık, Yüksekokul müdürlüğüne atanmıştı…
Yaklaşık yedi bin öğrencisi ve beş yüz e yakın personeli ile en yoğun bölümlerden biri olan Batman Üniversitesine bağlı MYO müdürlüğü en aktif idari kadro sayılmakta idi.
Daha atamasının ilk günlerinde, böyle bir sonuçla karşılanması, Rektör Durmuş un Kadro sorununu akla getirmektedir…
Geçmiş dönemde, gerek akademik gerek se idari kadrolardan gelen şikayetleri herkes bilmekte idi ve hemen, hemen tebrik ziyaretine giden herkesin beklentisi yeni bir idari ve akademik kadronun gelmesi olduğu biliniyordu.
Hatta ben bile ziyarette bulunurken, kendilerine naçizane talebim, yeni bir kadro oluşturması ancak bu konuda yeterli deneyime kendilerinin sahip olduğu kanaatimi, bizzat beyan etmiştim…
Rektörümüz, Durmuş yaklaşık dört yıldan beri, Batman Üniversitesinde, akademik ve idari kadrolarda görev alan biri olması nedeniyle, kendisinin bizzat kendi kanaat ve iradesi ile çok seçkin bir kadro oluşturacağına inanıyordum.
Oysa ilk ve ciddi atamasında böyle bir kazaya, duçar olması, doğrusu beni hayal kırıklığına uğrattı.
En yakın arkadaşı, dostu ve yakını olan birini atarken, çok hassas olunan, güvenlik soruşturmasını yapmadan, ataması onun deneyimsizliğini ortaya koymaktadır.
Bundan sonra yoğurdu üfleyerek yemesinde yarar var. Yani bu tür atamalarda, güvenlik soruşturması yapmadan, GBT sini sağlam olarak almadan, görev vermemesi gerekir, en yakın dostlarına bile…
Çok yakında daha farklı engellerle karşılaşması bile beklenebilir, çünkü bu güne kadar Batman da edindiği çevre ile bundan sonra edineceği çevre arasında çok farklılıkların olması gerekir…
İş aleminden, eğlence alemine kadar, kiminle nasıl ve ne şekilde arkadaşlık yaptığını gözden geçirmesi gerekir…
Bundan sonra tüm, atamalarda, iş ve işlemlerde dikkat etmesi gereken, bir kişi olduğunu anlaması ve oturup kalktığı, yakın çevresinden tutun, iş yaptığı iş verdiği herkesin, geçmişini ve yaşam tarzını iyice öğrenerek hareket etmesi gerekir…
Bir Üniversitenin rektörü demek, o üniversitenin, öğrencisi, memuru, akademisyeni ve tüm çalışanlarından sorumlu olduğu gibi, şehirdeki tüm meslek ve sanat camiası, iş ve işçisi ile kamuoyundan sorumludur…
Rektör aynı zamanda Cumhurbaşkanını ve YÖK ü temsil ettiği için, onlara layık hareket edecek ve onların yasa, kural ve kaideleri ile hareket edecektir.
Gerektiğinde, siyasiyi, gerektiğinde, inanç alemini, gerektiğinde, sanat alemini ve kültür camiasını en iyi temsil ederek, bu toplumun halk ile devlet arasındaki köprüsü olacaktır…
Bunun için devletine ve milletine yararlı insanlarla iş yapması için, elinin altındaki kaynaklardan, yani devletin istihbaratı ile güvenlik kuvvetlerinden yararlanmasını bilecek, hukukun üstünlüğü ve demokrasinin hakim olması için çalışacaktır…
Etrafında seçkin, entelektüel, eğitimli ve sadece memleketin, ülkenin gelişmesi için çalışkan fe dürüst insanların olmasına dikkat edecektir…
Bu güne kadar oturduğu ve dolaştığı, çıkar ve menfaat guruplarından, yavaş, yavaş uzaklaşarak, küçük hesaplar peşinde olmaması gerekir.
Daha büyük düşünüp, daha büyük konuşması ve onun konuştuklarını anlayan, bilgi birikime sahip bir çevre, aynı zamanda, çıkar ve menfaatten uzak, vatana ve millete hayırlı insanları seçmesi gerekir…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
